Frage |
Antworten |
backen, backte, gebacken, er bäckt • “Ich backe einen Kuchen.” (“Bir kek pişiriyorum.”) • “Er backt Brot.” (“O ekmek pişiriyor.”) Lernen beginnen
|
|
“Backen” Almanca bir fiildir ve “pişirmek” veya daha spesifik olarak “fırında pişirmek” anlamına gelir. Genellikle ekmek, pasta, kek gibi hamur işlerinin fırında pişirilmesini ifade eder.
|
|
|
fahren, fuhr, ist gefahren, er fährt Ich fahre mit dem Auto zur Arbeit.” (“Arabayla işe gidiyorum.”) • “Wir fahren morgen nach Berlin.” (“Yarın Berlin’e gidiyoruz.”) Lernen beginnen
|
|
“Fahren” Almanca bir fiildir ve “sürmek” veya “gitmek” anlamına gelir. Özellikle bir araçla hareket etmeyi ifade eder, örneğin araba sürmek, bisiklet sürmek veya trenle, otobüsle bir yere gitmek için kullanılır
|
|
|
laden, lud, geladen, er lädt Davet etmek: • “Ich lade dich zu meiner Geburtstagsparty ein.” (“Seni doğum günü partime davet ediyorum.”) Lernen beginnen
|
|
• “Ich lade mein Handy auf.” (“Telefonumu şarj ediyorum.”) • “Der LKW wird mit Waren geladen.” (“Kamyon mallarla yükleniyor.”)
|
|
|
schaffen, schuf, geschaffen, er schafft Oluşturmak, yaratmak (sanat veya iş üretme anlamında): • “Der Künstler schafft ein neues Gemälde.” (“Sanatçı yeni bir tablo yaratıyor.”) • “Wir müssen eine Lösung schaffen.” (“Bir çözüm bulmamız lazım.”) Lernen beginnen
|
|
Başarmak, üstesinden gelmek: • “Ich schaffe das!” (“Bunu başaracağım!”) • “Hast du die Prüfung geschafft?” (“Sınavı geçebildin mi?”)
|
|
|
tragen, trug, hat getragen, er trägt Giymek: • “Sie trägt ein rotes Kleid.” (“Kırmızı bir elbise giyiyor.”) • “Ich trage gerne bequeme Kleidung.” (“Rahat kıyafetler giymeyi severim.”) Lernen beginnen
|
|
Taşımak: • “Kannst du die Tasche tragen?” (“Çantayı taşıyabilir misin?”) • “Er trägt einen schweren Koffer. ” (“O ağır bir bavul taşıyor.”)
|
|
|
• “Ich wasche meine Hände.” (“Ellerimi yıkıyorum.”) Lernen beginnen
|
|
“Waschen” Almanca bir fiildir ve “yıkamak” anlamına gelir. Bir şeyi temizlemek veya suyla yıkamak için kullanılır.
|
|
|
Wachsen, wuchs, bin gewachsen “Die Pflanzen wachsen schnell.” (“Bitkiler hızlı büyüyor.”) • “Kinder wachsen so schnell.” (“Çocuklar çok hızlı büyüyor.”) Lernen beginnen
|
|
“Wachsen” Almanca bir fiildir ve “büyümek” anlamına gelir. Bir şeyin boyut, miktar veya yoğunluk olarak artmasını ifade eder. Genellikle bitkilerin, çocukların büyümesi veya bir şeyin gelişmesi gibi durumlarda kullanılır.
|
|
|
graben, grub, hat gegraben (er gräbt) • “Wir graben ein Loch.” (“Bir çukur kazıyoruz.”) • “Der Hund gräbt im Garten.” (“Köpek bahçede kazıyor.”) Lernen beginnen
|
|
“Graben” Almanca bir fiildir ve “kazmak” anlamına gelir. Genellikle toprağı veya bir yüzeyi kazmak için kullanılır.
|
|
|
schlagen schlug geschlagen, er schlägt Vurmak, dövmek: • “Er schlägt den Ball.” (“Topa vuruyor.”) • “Bitte schlag mich nicht!” (“Lütfen bana vurma!”) Lernen beginnen
|
|
“Schlagen” Almanca bir fiildir ve “vurmak” veya “dövmek” anlamına gelir. Ayrıca bazen “yenmek” (birini sporda yenmek gibi) veya “çırpmak” (yumurta çırpmak gibi) anlamlarında da kullanılabilir. . Çırpmak (mutfakta): • “Die Sahne wird geschlagen.” (“Krema çırpılıyor.”) 2. Yenmek: • “Unsere Mannschaft hat den Gegner geschlagen.” (“Takımımız rakibi yendi.”)
|
|
|