Turkish sentences from Tatoeba 18

 0    1.000 Datenblatt    aleksandra.eska
mp3 downloaden Drucken spielen überprüfen
 
Frage Antworten
He usually comes home late.
Lernen beginnen
O genellikle eve geç gelir.
He visited Kyoto last year.
Lernen beginnen
O, geçen yıl Kyoto'yu ziyaret etti.
She volunteered to help him.
Lernen beginnen
O, ona yardım etmek için gönüllü oldu.
He walked all the way home.
Lernen beginnen
Eve giderken bütün yolu yürüdü.
He walked on for some time.
Lernen beginnen
O, bir süre yürüdü.
He wants to be an engineer.
Lernen beginnen
O bir mühendis olmak istiyor.
He warned against violence.
Lernen beginnen
O, şiddete karşı uyardı.
He warned me of the danger.
Lernen beginnen
O, tehlike ile ilgili uyardı.
He was a poet and diplomat.
Lernen beginnen
O bir şair ve diplomattı.
He was absent at roll call.
Lernen beginnen
O, yoklamada yoktu.
He was almost hit by a car.
Lernen beginnen
Neredeyse bir araba tarafından çarpılacaktı.
He was amazed at the sight.
Lernen beginnen
Gördüğünde şaşırmıştı.
He was angry with his wife.
Lernen beginnen
O, karısına kızgındı.
He was anxious to meet you.
Lernen beginnen
O sizinle karşılaşmak için hevesliydi.
He was arrested for murder.
Lernen beginnen
O cinayetten tutuklandı.
He was as good as his word.
Lernen beginnen
O, sözü kadar iyiydi.
He was aware of the danger.
Lernen beginnen
O tehlikenin farkındaydı.
He was awoken by the noise.
Lernen beginnen
O, gürültü ile uyandırıldı.
He was convicted of murder.
Lernen beginnen
O, cinayetten mahkum edildi.
He was crossing the street.
Lernen beginnen
O, caddeyi geçiyordu.
He was elected mayor again.
Lernen beginnen
Tekrar belediye başkanı seçildi.
He was jealous of his wife.
Lernen beginnen
O, karısını kıskanıyordu.
He was killed with a sword.
Lernen beginnen
O, bir kılıçla öldürüldü.
He was not an abolitionist.
Lernen beginnen
O, köleliğin kaldırılmasından yana biri değildi.
He was popular with voters.
Lernen beginnen
O, seçmenler arasında popülerdi.
He was promoted to general.
Lernen beginnen
O, generalliğe terfi ettirildi.
He was reading a newspaper.
Lernen beginnen
O, bir gazete okuyordu.
He was reluctant to answer.
Lernen beginnen
O, cevaplamak için isteksizdi.
He was run over and killed.
Lernen beginnen
O, çiğnendi ve öldürüldü.
He was sentenced to prison.
Lernen beginnen
O hapse mahkum edildi.
He was silent all the time.
Lernen beginnen
O, her zaman sessizdi.
He was silent all the time.
Lernen beginnen
O her zaman sessizdi.
He was sitting up straight.
Lernen beginnen
O dik oturuyordu.
He was suddenly very happy.
Lernen beginnen
O birdenbire çok mutlu oldu.
He was trained as a lawyer.
Lernen beginnen
O bir avukat olarak eğitildi.
He was trembling with rage.
Lernen beginnen
O, öfke yüzünden titriyordu.
He was wounded by a bullet.
Lernen beginnen
O, bir kurşun tarafından yaralandı.
He was wounded in the head.
Lernen beginnen
O, kafasından yaralandı.
He wasn't watching TV then.
Lernen beginnen
O, o zaman televizyon izlemiyordu.
He went by the post office.
Lernen beginnen
O, postaneye kadar gitti.
He went skiing in Hokkaido.
Lernen beginnen
O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
He went to Tokyo yesterday.
Lernen beginnen
O, dün Tokyo'ya gitti.
He will be back in an hour.
Lernen beginnen
O, bir saat içinde dönecek.
He will be waiting for her.
Lernen beginnen
O, onu bekliyor olacak.
He will be waiting for you.
Lernen beginnen
O, seni bekliyor olacak.
He will get well very soon.
Lernen beginnen
O kısa sürede iyileşecek.
He will make a good doctor.
Lernen beginnen
O iyi bir doktor olacak.
He worked harder than ever.
Lernen beginnen
O, her zamankinden daha çok çalıştı.
He works eight hours a day.
Lernen beginnen
O, günde sekiz saat çalışır.
He works in the laboratory.
Lernen beginnen
O labaratuarda çalışır.
He would have to surrender.
Lernen beginnen
O teslim olmak zorunda kalacaktı.
He, too, would visit China.
Lernen beginnen
O'da Çin'i ziyaret ederdi.
He's a high school student.
Lernen beginnen
O, bir lise öğrencisidir.
He's a man you can rely on.
Lernen beginnen
O, güvenebileceğin bir insandır.
He's a teacher and so am I.
Lernen beginnen
O bir öğretmen ve ben de öyle.
He's always looking at you.
Lernen beginnen
O, her zaman size bakıyor.
He's always reading comics.
Lernen beginnen
O her zaman mizah dergileri okuyor.
He's by no means satisfied.
Lernen beginnen
O, hiçbir şekilde tatmin olmadı.
He's much younger than Tom.
Lernen beginnen
O, Tom'dan çok daha gençtir.
He's perfect at everything.
Lernen beginnen
O, her şeyde mükemmeldir.
Help yourself to the fruit.
Lernen beginnen
Meyveye buyrun.
Help yourself to the salad.
Lernen beginnen
Salataya buyrun.
Her books sell pretty well.
Lernen beginnen
Onun kitapları oldukça iyi satıyor.
Her crying was just an act.
Lernen beginnen
Onun ağlaması sadece bir roldü.
Her family moved to Brazil.
Lernen beginnen
Onun ailesi Brezilya'ya taşındı.
Her father is a bank clerk.
Lernen beginnen
Onun babası bir banka memuru.
Her hair is wet with sweat.
Lernen beginnen
Onun saçı terden ıslanmıştı.
Her home is in the suburbs.
Lernen beginnen
Onun evi banliyölerde.
Her house is near the park.
Lernen beginnen
Onun evi parkın yanında.
Her name was spelled wrong.
Lernen beginnen
Onun adı yanlış hecelendi.
Her son is sure to succeed.
Lernen beginnen
Onun oğlu başaracağından emin.
Her story touched my heart.
Lernen beginnen
Onun hikayesi beni çok üzdü.
Here's my telephone number.
Lernen beginnen
İşte benim telefon numaram.
Herold agreed to surrender.
Lernen beginnen
Herold teslim olmayı kabul etti.
Hiroko sat there all alone.
Lernen beginnen
Hiroko orada tek başına oturdu.
His business is doing well.
Lernen beginnen
Onun işi iyi gidiyor.
His car fell into the lake.
Lernen beginnen
Onun arabası göle düştü.
His car is similar to mine.
Lernen beginnen
Onun arabası benimkine benziyor.
His children have grown up.
Lernen beginnen
Onun çocukları büyüdü.
His death surprised us all.
Lernen beginnen
Onun ölümü hepimizi şaşırttı.
His horse ran in the Derby.
Lernen beginnen
Onun atı Derbi'de koştu.
His joke made us all laugh.
Lernen beginnen
Onun şakası hepimizi güldürdü.
His joy showed on his face.
Lernen beginnen
Onun sevinci yüzüne yansımıştı.
His lectures are very long.
Lernen beginnen
Onun konferansları çok uzun.
His meaning is quite plain.
Lernen beginnen
Onun söylemek istediği oldukça açık.
His name is familiar to us.
Lernen beginnen
Onun adı bize tanıdık geliyor.
His old cat is still alive.
Lernen beginnen
Onun yaşlı kedisi hala hayatta.
His policy was soon tested.
Lernen beginnen
Onun politikası kısa sürede test edildi.
His sister became a doctor.
Lernen beginnen
Onun kızkardeşi bir doktor oldu.
His son is eight years old.
Lernen beginnen
Onun oğlu sekiz yaşında.
His supporters were afraid.
Lernen beginnen
Taraftarları korkuyorlardı.
The Netherlands is a small country.
Lernen beginnen
Hollanda küçük bir ülkedir.
Honesty is the best policy.
Lernen beginnen
Dürüstlük en iyi politikadır.
Hoover said this was wrong.
Lernen beginnen
Hoover bunun yanlış olduğunu söyledi.
How about calling it a day?
Lernen beginnen
Paydos edelim mi?
How about going for a swim?
Lernen beginnen
Yüzmeye gidelim mi?
How about going for a walk?
Lernen beginnen
Yürüyüş yapmaya ne dersin?
How about going to the movies?
Lernen beginnen
Sinemaya gitmeye ne dersin?
How can I start the engine?
Lernen beginnen
Motoru nasıl çalıştırabilirim?
How did the secret get out?
Lernen beginnen
Sır dışarıya nasıl sızdırıldı?
How did Tom start the fire?
Lernen beginnen
Tom yangını nasıl başlattı?
How did you come to school?
Lernen beginnen
Okula nasıl geldin?
How did you like Singapore?
Lernen beginnen
Singapur'u nasıl buldun?
How did you like the party?
Lernen beginnen
Parti hakkında fikrin nedir?
How do you make your money?
Lernen beginnen
Paranızı nasıl kazanıyorsunuz?
How do you spell your name?
Lernen beginnen
Adını nasıl hecelersin?
How do you use this camera?
Lernen beginnen
Bu kamerayı nasıl kullanıyorsun?
How long do I have to wait?
Lernen beginnen
Ne kadar süre beklemek zorundayım?
How long does a bear sleep?
Lernen beginnen
Bir ayı ne kadar süre uyur?
How long has she been sick?
Lernen beginnen
O, ne kadar süredir hasta?
How lucky to meet you here.
Lernen beginnen
Seninle burada karşılaşmak ne şans.
How many books do you have?
Lernen beginnen
Kaç tane kitabın var?
How many rooms do you have?
Lernen beginnen
Kaç tane odan var?
How much money do you have?
Lernen beginnen
Ne kadar paran var.
How much money do you want?
Lernen beginnen
Ne kadar para istiyorsun.
How often do the buses run?
Lernen beginnen
Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?
How often do you go abroad?
Lernen beginnen
Yurtdışın ne kadar sıklıkla gidersiniz?
How often do you go abroad?
Lernen beginnen
Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?
How old is your oldest son?
Lernen beginnen
En büyük erkek evladın kaç yaşında?
I added a room to my house.
Lernen beginnen
Evime bir oda ilave ettim.
I advised him not to drive.
Lernen beginnen
Ona araba sürmemesini tavsiye ettim.
I always had my eye on you.
Lernen beginnen
Her zaman gözüm üstündeydi.
I am a high school student.
Lernen beginnen
Ben bir lise öğrencisiyim.
I am an optimist by nature.
Lernen beginnen
Ben doğuştan iyimserim.
I am at home every evening.
Lernen beginnen
Her akşam evdeyim.
I am completely against it.
Lernen beginnen
Tamamen ona karşıyım.
I am glad to hear the news.
Lernen beginnen
Haberi duyduğuma memnun oldum.
I am happy to see you here.
Lernen beginnen
Seni burada gördüğüm için mutluyum.
I am in no mood for joking.
Lernen beginnen
Şaka yapacak durumda değilim.
I am interested in English.
Lernen beginnen
İngilizceye ilgi duyuyorum.
I am interested in history.
Lernen beginnen
Tarihe meraklıyım.
I am invited to this party.
Lernen beginnen
Ben bu partiye davet edildim.
I am just going for a walk.
Lernen beginnen
Ben sadece yürüyüşe gidiyorum.
I am never free on Sundays.
Lernen beginnen
Pazar günleri asla boş değilim.
I am not as busy as Yoshio.
Lernen beginnen
Ben Yoshio kadar meşgul değilim.
I am not concerned with it.
Lernen beginnen
Ben onunla ilgili değilim.
I am not equal to the task.
Lernen beginnen
Görev beni aşar.
I am not happy with my job.
Lernen beginnen
İşimden memnun değilim.
I am not used to hard work.
Lernen beginnen
Zor işe alışkın değilim.
I am not what I used to be.
Lernen beginnen
Ben eskiden olduğum gibi değilim.
I am playing the piano now.
Lernen beginnen
Şimdi piyano çalıyorum.
I am pleased with his work.
Lernen beginnen
Ben onun çalışmasından memnunum.
I am reluctant to help him.
Lernen beginnen
Ona yardım etmek için gönülsüzüm.
I am sick and tired of him.
Lernen beginnen
Ben ondan bıktım ve usandım.
I am staying with a friend.
Lernen beginnen
Bir arkadaşla birlikte kalıyorum.
I am staying with my uncle.
Lernen beginnen
Ben amcam ile birlikte kalıyorum.
I am still a stranger here.
Lernen beginnen
Ben hala burada bir yabancıyım.
I am tied up at the office.
Lernen beginnen
Ofiste çok meşgulüm.
I am tired of hearing that.
Lernen beginnen
Onu duymaktan usandım.
I anticipated his question.
Lernen beginnen
Ben onun sorusunu önceden tahmin ettim.
I argued with him about it.
Lernen beginnen
Onun hakkında onunla tartıştım.
I arrived in Tokyo at noon.
Lernen beginnen
Ben öğleyin Tokyo'ya vardım.
I arrived later than usual.
Lernen beginnen
Ben her zamankinden daha geç vardım.
I asked for their approval.
Lernen beginnen
Ben onların onayını istedim.
I asked him if he was busy.
Lernen beginnen
Onun meşgul olup olmadığını sordum.
I asked him where he lived.
Lernen beginnen
Ona nerede yaşadığını sordum.
I asked them to fix my car.
Lernen beginnen
Onlara arabamı tamir etmelerini rica ettim.
I ate three pieces of cake.
Lernen beginnen
Üç parça kek yedim.
I believe he is a nice guy.
Lernen beginnen
Onun iyi bir adam olduğuna inanıyorum.
I believe whatever he says.
Lernen beginnen
O ne söylerse inanırım.
I belong to the brass band.
Lernen beginnen
Bandoya üyeyim.
I belong to the drama club.
Lernen beginnen
Bir tiyatro kulübüne üyeyim.
I belong to the music club.
Lernen beginnen
Müzik kulübüne üyeyim.
I bought it for 10 dollars.
Lernen beginnen
Onu on dolara aldım.
I bought two cotton shirts.
Lernen beginnen
İki pamuk gömlek aldım.
I bought two dozen pencils.
Lernen beginnen
İki düzine kalem satın aldım.
I came into a huge fortune.
Lernen beginnen
Büyük bir mirasa kondum.
I came to Japan from China.
Lernen beginnen
Çin'den Japonya'ya geldim.
I can easily touch my toes.
Lernen beginnen
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
I can imagine how you felt.
Lernen beginnen
Nasıl hissettiğini hayal edebiliyorum.
I can not afford to buy it.
Lernen beginnen
Ben onu almayı göze alamam.
I can't afford to buy that.
Lernen beginnen
Ben onu satın almayı göze alamam.
I can't attend the meeting.
Lernen beginnen
Toplantıya katılamam.
I can't find my duffel bag.
Lernen beginnen
Ben spor çantamı bulamıyorum.
I can't get by without him.
Lernen beginnen
O olmadan yapamam.
I can't get rid of my cold.
Lernen beginnen
Soğuk algınlığını atlatamıyorum.
I can't hear you very well.
Lernen beginnen
Seni çok iyi duyamıyorum.
I can't keep pace with you.
Lernen beginnen
Ben sana ayak uyduramam.
I can't lend you any money.
Lernen beginnen
Sana hiç ödünç para veremem.
I can't lend you this book.
Lernen beginnen
Sana bu kitabı ödünç veremem.
I can't possibly manage it.
Lernen beginnen
Onu muhtemelen yönetemem.
I can't really describe it.
Lernen beginnen
Ben gerçekten onu tarif edemem.
I can't run as fast as you.
Lernen beginnen
Senin kadar hızlı koşamam.
I can't solve this problem.
Lernen beginnen
Bu problemi çözemiyorum.
I can't take any more work.
Lernen beginnen
Daha fazla iş alamam.
I catch the flu every year.
Lernen beginnen
Her yıl grip olurum.
I caught up with them soon.
Lernen beginnen
Kısa sürede onların hızına yetiştim.
I challenged him to a game.
Lernen beginnen
Ona bir oyunda meydan okudum.
I compared my car with his.
Lernen beginnen
Arabamı onunkiyle karşılaştırdım.
I cooked supper last night.
Lernen beginnen
Dün akşam akşam yemeğini pişirdim.
I could not make the train.
Lernen beginnen
Antreman yapamadım.
I couldn't believe my eyes.
Lernen beginnen
Gözlerime inanamadım.
I couldn't catch the train.
Lernen beginnen
Trene yetişemedim.
I cut myself while shaving.
Lernen beginnen
Traş olurken kendimi kestim.
I did not take many photos.
Lernen beginnen
Ben çok fotoğraf çekmedin.
I didn't agree to help Tom.
Lernen beginnen
Tom'a yardım etmeyi kabul etmedim.
I didn't agree to meet Tom.
Lernen beginnen
Tom'u karşılamayı kabul etmedim.
I didn't meet anyone there.
Lernen beginnen
Orada kimseyle karşılaşmadım.
I didn't notice him go out.
Lernen beginnen
Onun dışarı çıktığını farketmedim.
I didn't study math at all.
Lernen beginnen
Ben hiç matematik eğitimi yapmadım.
I didn't want to alarm you.
Lernen beginnen
Seni korkutmak istemedim.
I didn't want to alarm you.
Lernen beginnen
Sizi telaşlandırmak istemedim.
I do everything for myself.
Lernen beginnen
Kendim için her şeyi yaparım.
I do things at my own pace.
Lernen beginnen
Ben işleri kendi tempomda yaparım.
I don't believe him at all.
Lernen beginnen
Ben ona hiç inanmıyorum.
I don't belong to any club.
Lernen beginnen
Ben herhangi bir kulübe ait değilim.
I don't belong to the club.
Lernen beginnen
Ben kulübe üye değilim.
I don't care for green tea.
Lernen beginnen
Ben yeşil çay istemiyorum.
I don't care for ice cream.
Lernen beginnen
Dondurma istemiyorum.
I don't care what she eats.
Lernen beginnen
Onun ne yediği umurumda değil.
I don't care what they say.
Lernen beginnen
Ne dedikleri umrumda değil.
I don't dislike him at all.
Lernen beginnen
Ona hiç antipati duymuyorum.
I don't feel like studying.
Lernen beginnen
Canım çalışmak istemiyor.
I don't have a spare shirt.
Lernen beginnen
Yedek bir gömleğim yok.
I don't have all the facts.
Lernen beginnen
Tüm gerçeklere sahip değilim.
I don't have classes today.
Lernen beginnen
Bugün derslerim yok.
I don't have much time now.
Lernen beginnen
Benim şimdi çok vaktim yok.
I don't know if it is good.
Lernen beginnen
Onun iyi olup olmadığını bilmiyorum.
I don't know if it is true.
Lernen beginnen
Onun doğru olup olmadığını bilmiyorum.
I don't know what to study.
Lernen beginnen
Ne çalışacağımı bilmiyorum.
I don't know what to think.
Lernen beginnen
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
I don't know what you mean.
Lernen beginnen
Ne demek istediğini bilmiyorum.
I don't know where he went.
Lernen beginnen
Onun nereye gittiğini bilmiyorum.
I don't like pizza anymore.
Lernen beginnen
Ben artık pizzayı sevmiyorum.
I don't like the idea much.
Lernen beginnen
Ben fikri çok sevmiyorum.
I don't regret coming here.
Lernen beginnen
Buraya geldiğime pişman değilim.
I don't study after school.
Lernen beginnen
Ben okuldan sonra ders çalışmam.
I don't think I want to go.
Lernen beginnen
Ben gitmek istediğimi sanmıyorum.
I don't think she is happy.
Lernen beginnen
Onun mutlu olduğunu sanmıyorum.
I don't understand English.
Lernen beginnen
İngilizceyi anlamam.
I don't want to go outside.
Lernen beginnen
Dışarı çıkmak istemiyorum.
I don't want to take risks.
Lernen beginnen
Riskleri almak istemiyorum.
I don't want to work today.
Lernen beginnen
Bugün çalışmak istemiyorum.
I doubt if he will succeed.
Lernen beginnen
Ben onun başarıp başarmayacağından şüpheliyim.
I doubt that Tom is guilty.
Lernen beginnen
Tom'un suçlu olduğundan şüpheliyim.
I enjoyed talking with her.
Lernen beginnen
Onunla konuşurken keyif aldım.
I enjoyed talking with him.
Lernen beginnen
Onunla konuşmaktan keyf aldım.
I enjoyed talking with you.
Lernen beginnen
Seninle konuşmaktan zevk aldım.
I exchanged seats with her.
Lernen beginnen
Onunla koltukları değiştirdim.
I feel a little weak today.
Lernen beginnen
Bugün biraz güçsüz hissediyorum.
I feel like another person.
Lernen beginnen
Başka biri oldum gibi hissediyorum.
I feel like having a drink.
Lernen beginnen
Canım içki içmek istiyor.
I feel on top of the world.
Lernen beginnen
Dünyanın zirvesinde hissediyorum.
I felt it my duty to do so.
Lernen beginnen
Ben bunu yapmayı bir görev olarak hissettim.
I filled a vase with water.
Lernen beginnen
Bir vazoyu suyla doldurdum.
I finally passed that test.
Lernen beginnen
O testi sonunda geçtim.
I find her very impressive.
Lernen beginnen
Onu çok etkileyici buluyorum.
I fixed the bike yesterday.
Lernen beginnen
Dün bisikleti tamir ettim.
I forget your phone number.
Lernen beginnen
Ben telefon numaranızı unuttum.
I forgot to call him today.
Lernen beginnen
Ben bugün onu aramayı unuttum.
I forget your telephone number.
Lernen beginnen
Telefon numaranı unuttum.
I found the test difficult.
Lernen beginnen
Ben testi zor buldum.
I gave the bag back to Ken.
Lernen beginnen
Çantayı Ken'e geri verdim.
I generally walk to school.
Lernen beginnen
Ben genellikle okula yürürüm.
I got along with everybody.
Lernen beginnen
Herkesle iyi geçindim.
I got bitten by mosquitoes.
Lernen beginnen
Sivrisinekler tarafından ısırıldım.
I got bruises on both legs.
Lernen beginnen
Heriki bacağımdada morluklar var.
I got her to clean my room.
Lernen beginnen
Ona odamı temizlettim.
I got him to repair my car.
Lernen beginnen
Ona arabamı tamir ettirdim.
I got my hands quite dirty.
Lernen beginnen
Ellerimi oldukça kirlettim.
I got my right leg injured.
Lernen beginnen
Sağ bacağımı incittim.
I got Tom to mend my shoes.
Lernen beginnen
Tom'a ayakkabılarımı tamir ettirdim.
I got up late this morning.
Lernen beginnen
Bu sabah geç kalktım.
I grow many kinds of roses.
Lernen beginnen
Çok çeşitli güller yetiştirdim.
I had a good night's sleep.
Lernen beginnen
Gece iyi uyudum.
I had a nice chat with her.
Lernen beginnen
Onunla hoş bir sohbet yaptım.
I had him carry my baggage.
Lernen beginnen
Ona çantamı taşıttım.
I had intended to go there.
Lernen beginnen
Ben oraya gitmek için niyet etmiştim.
I had the boy carry my bag.
Lernen beginnen
Çocuğa çantamı taşıttım.
I had to decline his offer.
Lernen beginnen
Onun teklifini geri çevirmek zorunda kaldım.
I had to have two fillings.
Lernen beginnen
İki dolgu almak zorundayım.
I had to lend to him money.
Lernen beginnen
Ona ödünç para vermek zorundaydım.
I hate unfinished business.
Lernen beginnen
Yarım kalmış işten nefret ederim.
I hate unfinished business.
Lernen beginnen
Bitirilmemiş işten nefret ederim.
I have a bottle of whiskey.
Lernen beginnen
Bir şişe viskim var.
I have a burning pain here.
Lernen beginnen
Burada yanan bir ağrım var.
I have a few English books.
Lernen beginnen
Birkaç İngilizce kitabım var.
I have a friend in England.
Lernen beginnen
İngilterede bir arkadaşım var.
I have a lot of work to do.
Lernen beginnen
Yapacak bir sürü işim var.
I have almost no money now.
Lernen beginnen
Şimdi neredeyse hiç param yok.
I have already eaten lunch.
Lernen beginnen
Daha öce öğle yemeği yedim.
I have always kept my word.
Lernen beginnen
Ben her zaman sözümü tuttum.
I have an appointment at 3.
Lernen beginnen
Saat üçte bir randevum var.
I have been busy this week.
Lernen beginnen
Bu hafta meşgulüm.
I have been to Kyoto twice.
Lernen beginnen
Ben Kyoto'da iki kez bulundum.
I have been to the library.
Lernen beginnen
Kütüphanedeydim.
I have done all that I can.
Lernen beginnen
Yapabileceğim her şeyi yaptım.
I have just read this book.
Lernen beginnen
Sadece bu kitabı okudum.
I have just washed the car.
Lernen beginnen
Ben az önce arabayı yıkadım.
I have math homework today.
Lernen beginnen
Bugün matematik ödevim var.
I have never been to Nikko.
Lernen beginnen
Nikko'da asla bulunmadım.
I have never been to Paris.
Lernen beginnen
Asla Paris'te bulunmadım.
I have no time to watch TV.
Lernen beginnen
Televizyon izlemek için zamanım yok.
I have not seen her lately.
Lernen beginnen
Ben son zamanlarda onu görmedim.
I have nothing more to say.
Lernen beginnen
Söyleyecek başka bir şeyim yok.
I have nothing to live for.
Lernen beginnen
Yaşamak için bir şeyim yok.
I have only a small garden.
Lernen beginnen
Sadece küçük bir bahçem var.
I have read all his novels.
Lernen beginnen
Onun bütün romanlarını okudum.
I have seen him many times.
Lernen beginnen
Onu defalarca gördüm.
I have some shopping to do.
Lernen beginnen
Benim yapacak biraz alışverişim var.
I have to be there by 7:00.
Lernen beginnen
Saat yediye kadar orada olmalıyım.
I have to buy one tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın bir tane almak zorundayım.
I have to catch that train.
Lernen beginnen
Ben o treni yakalamak zorundayım.
I have traveled many times.
Lernen beginnen
Ben bir çok kez seyahat ettim.
I have two foreign friends.
Lernen beginnen
İki yabancı arkadaşım var.
I haven't read either book.
Lernen beginnen
Ben her iki kitabı okumadım.
I haven't seen you for a long time.
Lernen beginnen
Uzun süredir seni görmedim.
I heard her singing a song.
Lernen beginnen
Onun bir şarkı söylediğini duydum.
I helped her with her work.
Lernen beginnen
Ona işinde yardım ettim.
I hid myself under the bed.
Lernen beginnen
Kendimi yatağın altına sakladım.
I hope that John will come.
Lernen beginnen
John'un geleceğini umuyorum.
I hope to see you sometime.
Lernen beginnen
Bazen seni görmeyi umuyorum.
I hope you had a nice trip.
Lernen beginnen
Umarım iyi bir gezi yaptınız.
I hope you will call again.
Lernen beginnen
Tekrar arayacağınızı umuyorum.
I hung around for one hour.
Lernen beginnen
Bir saat boyunca aylak aylak dolaştım.
I just flew in on business.
Lernen beginnen
Ben işe az önce uçarak geldim.
I know he likes jazz music.
Lernen beginnen
Ben onun caz müziği sevdiğini biliyorum.
I know that John is honest.
Lernen beginnen
John'ın dürüst olduğunu biliyorum.
I know that she is Spanish.
Lernen beginnen
Ben onun İspanyol olduğunu biliyorum.
I know where he comes from.
Lernen beginnen
Onun nereli olduğunu biliyorum.
I leave for Paris tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın Paris'e hareket ediyorum.
I let the cat into my room.
Lernen beginnen
Kedinin odama girmesine izin verdim.
I like dogs better than cats.
Lernen beginnen
Köpekleri kedilerden daha çok severim.
I like going to the movies.
Lernen beginnen
Ben sinemaya gitmeyi severim.
I like having plenty to do.
Lernen beginnen
Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.
I like news programs on TV.
Lernen beginnen
Televizyonda haber proğramlarını severim.
I like this house as it is.
Lernen beginnen
Bu evi olduğu gibi seviyorum.
I like to read story books.
Lernen beginnen
Ben hikaye kitapları okumayı severim.
I like to travel by myself.
Lernen beginnen
Tek başıma seyahat etmeyi severim.
I like to walk in the rain.
Lernen beginnen
Yağmurda yürümek istiyorum.
I live at Akasaka in Tokyo.
Lernen beginnen
Tokyo, Akasaka'da yaşıyorum.
I live in Hyogo Prefecture.
Lernen beginnen
Ben Hyogo'da yaşıyorum.
I live on the bottom floor.
Lernen beginnen
Ben alt katta yaşıyorum.
I looked it over once more.
Lernen beginnen
Onu bir kez daha kısaca inceledim.
I lost interest in my work.
Lernen beginnen
İşime olan ilgimi kaybettim.
I lost my shoe in the fire.
Lernen beginnen
Yangında ayakkabımı kaybettim.
I lost my travelers checks.
Lernen beginnen
Ben seyahat çeklerimi kaybettim.
I lost my way in the woods.
Lernen beginnen
Ben ormanda yolumu kaybettim.
I lost no time in doing it.
Lernen beginnen
Onu yapmada zaman kaybetmedim.
I lost sight of my friends.
Lernen beginnen
Arkadaşlarımın görüntüsünü katbettim
I love going to the movies.
Lernen beginnen
Ben sinemaya gitmeyi seviyorum.
I love jokes about animals.
Lernen beginnen
Hayvanlar hakkındaki fıkraları seviyorum.
I love my mother very much.
Lernen beginnen
Annemi çok severim.
I love watching basketball.
Lernen beginnen
Basketbol izlemeyi severim.
I made him change his plan.
Lernen beginnen
Ona planını değiştirttim.
I made him paint the house.
Lernen beginnen
Ona evi boyattım.
I made him sweep the floor.
Lernen beginnen
Ona yeri süpürttüm.
I met a tall man named Ken.
Lernen beginnen
Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
I met a tall man named Ken.
Lernen beginnen
Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.
I met her at Tokyo Station.
Lernen beginnen
Onunla Tokyo İstasyonunda karşılaştım.
I met him at Tokyo Station.
Lernen beginnen
Onu Tokyo İstasyonunda karşıladım.
I met his sister last week.
Lernen beginnen
Geçen hafta onun kız kardeşiyle buluştum.
I must buy a pair of shoes.
Lernen beginnen
Bir çift ayakkabı almalıyım.
I must get a new suit made.
Lernen beginnen
Yeni bir takım elbise yaptırmalıyım.
I must have made a mistake.
Lernen beginnen
Ben bir hata yapmış olmalıyım.
I must remember to see her.
Lernen beginnen
Onunla görüşmeyi hatırlamalıyım.
I must send for the doctor.
Lernen beginnen
Doktoru getirtmeliyim.
I need some bread and milk.
Lernen beginnen
Biraz ekmek ve süte ihtiyacım var.
I need somebody to help me.
Lernen beginnen
Bana yardım edecek birine ihtiyacım var.
I need the following items.
Lernen beginnen
Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var.
I need to go eat something.
Lernen beginnen
Ben bir şey yemek için gitmeliyim.
I need to know by tomorrow.
Lernen beginnen
Benim yarına kadar bilmem gerekiyor.
I never did like it anyway.
Lernen beginnen
Zaten böyle bir şey asla yapmadım.
I only spent three dollars.
Lernen beginnen
Ben sadece üç dolar harcadım.
I paid about fifty dollars.
Lernen beginnen
Yaklaşık elli dolar ödedim.
I paid five dollars to him.
Lernen beginnen
Ona beş dolar ödedim.
I passed on the job to him.
Lernen beginnen
İşi ona devrettim.
I plan to go to the movies.
Lernen beginnen
Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.
I plan to stay in the city.
Lernen beginnen
Şehirde kalmayı planlıyorum.
I play golf every so often.
Lernen beginnen
Arada bir golf oynarım.
I play tennis every Sunday.
Lernen beginnen
Her Pazar tenis oynarım.
I prefer apples to oranges.
Lernen beginnen
Elmaları portakallara tercih ederim.
I prefer red wine to white.
Lernen beginnen
Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.
I prefer riding to walking.
Lernen beginnen
Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.
I prefer to work on my own.
Lernen beginnen
Tek başıma çalışmayı tercih ederim.
I prefer walking to cycling.
Lernen beginnen
Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.
I promised not to tell him.
Lernen beginnen
Ona anlatmak için söz verdim.
I put my coat on the table.
Lernen beginnen
Ceketimi masanın üzerine koydum.
I ran into your girlfriend.
Lernen beginnen
Kız arkadaşına doğru koştum.
I rang the bell and waited.
Lernen beginnen
Zili çaldım ve bekledim.
I rarely saw him at school.
Lernen beginnen
Ben okulda onu nadiren gördüm.
I read a book while eating.
Lernen beginnen
Yemek yerken bir kitap okurum.
I read a few books last week.
Lernen beginnen
Geçen hafta birkaç kitap okudum.
I really feel bad about it.
Lernen beginnen
Onun hakkında gerçekten kötü hissediyorum.
I really miss the old days.
Lernen beginnen
Eski günleri gerçekten özlüyorum.
I really trust his ability.
Lernen beginnen
Ben gerçekten onun yeteneğine güveniyorum.
I regarded Tom as a friend.
Lernen beginnen
Tom'u bir arkadaş olarak görüyorum.
I remember seeing her once.
Lernen beginnen
Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.
I rent a room by the month.
Lernen beginnen
Ben bir aylığına bir oda kiraladım.
I ripped the envelope open.
Lernen beginnen
Zarfı yırtarak açtım.
I said nothing of the sort.
Lernen beginnen
Ben böyle bir şey söylemedim.
I sat between Tom and John.
Lernen beginnen
Tom ve John arasında oturdum.
I sat waiting on the bench.
Lernen beginnen
Ben bankta otururken bekledim.
I saw a fly on the ceiling.
Lernen beginnen
Tavanda bir sinek gördüm.
I saw a jumbo jet take off.
Lernen beginnen
Bir jumbo jetin kalktığını gördüm.
I saw a little boy running.
Lernen beginnen
Koşan küçük bir çocuk gördüm.
I saw a man enter the room.
Lernen beginnen
Bir adamın odaya girdiğini gördüm.
I saw her a week ago today.
Lernen beginnen
Onu bir hafta önce gördüm.
I saw her leaving the room.
Lernen beginnen
Onun odadan ayrıldığını gördüm.
I saw him cross the street.
Lernen beginnen
Ben onu caddeyi geçerken gördüm.
I saw him playing baseball.
Lernen beginnen
Ben onu beyzbol oynarken gördüm.
I saw his mother scold him.
Lernen beginnen
Ben annesinin onu azarladığını gördüm.
I saw the movie five times.
Lernen beginnen
Film beş kez izledim.
I should go there sometime.
Lernen beginnen
Birgün oraya gitmeliyim.
I should have come earlier.
Lernen beginnen
Daha erken gelmeliydim.
I should have left earlier.
Lernen beginnen
Daha önce yola çıkmalıydım.
I shouldn't have done that.
Lernen beginnen
Onu yapmamalıydım.
I showed him into the room.
Lernen beginnen
Ben ona odasını gösterdim.
I showed them how to do it.
Lernen beginnen
Onu nasıl yapacaklarını onlara gösterdim.
I slept with the light off.
Lernen beginnen
Işık kapalı iken uyudum.
I soon learned how to swim.
Lernen beginnen
Kısa sürede nasıl yüzeceğimi öğrendim.
I suspect that he is lying.
Lernen beginnen
Ben onun yalan söylediğinden şüpheliyim.
I take my health seriously.
Lernen beginnen
Ben, sağlığımı ciddiye alıyorum.
I thanked Tom for his time.
Lernen beginnen
Tom'a onun zamanı için teşekkür ettim.
I think he's an honest man.
Lernen beginnen
Bence o dürüst bir adam.
I think I'll buy a new car.
Lernen beginnen
Sanırım yeni bir araba satın alacağım.
I think I'll take this tie.
Lernen beginnen
Sanırım bu kravatı alacağım.
I think I'm going to faint.
Lernen beginnen
Sanırım bayılacağım.
I think I'm losing my mind.
Lernen beginnen
Aklımı kaybettiğimi düşünüyorum.
I think it needs a tune-up.
Lernen beginnen
Sanırım onun bir ayara ihtiyacı var.
I think it's going to rain.
Lernen beginnen
Sanırım yağmur yağacak.
I think that it's possible.
Lernen beginnen
Sanırım o imkansız.
I think that rumor is true.
Lernen beginnen
Söylentinin gerçek olduğunu düşünüyorum.
I think that rumor is true.
Lernen beginnen
Bence bu söylenti gerçek.
I think that she is honest.
Lernen beginnen
Bence o dürüsttür.
I think that she will come.
Lernen beginnen
Bence o gelecek.
I think you worry too much.
Lernen beginnen
Sanırım çok fazla endişeleniyorsun.
I think you'll like it too.
Lernen beginnen
Sanırım ondan sen de hoşlanacaksın.
I think you've got the flu.
Lernen beginnen
Sanırım sen grip oldun.
I thought about the future.
Lernen beginnen
Gelecek hakkında düşündüm.
I thought he wouldn't come.
Lernen beginnen
Ben onun gelmeyeceğini düşündüm.
I thought Tom was sleeping.
Lernen beginnen
Tom'un uyuduğunu düşündüm.
I threw down the newspaper.
Lernen beginnen
Gazeteyi yere fırlattım.
I took a day off last week.
Lernen beginnen
Geçen hafta bir gün izin aldım.
I took her for an American.
Lernen beginnen
Onu bir Amerikalı sandım.
I took him a cup of coffee.
Lernen beginnen
Ona bir fincan kahve götürdüm.
I took him up on his offer.
Lernen beginnen
Onun teklifini kabul ettim.
I took part in the contest.
Lernen beginnen
Ben yarışmaya katıldım.
I try not to bother anyone.
Lernen beginnen
Kimseyi rahatsız etmemeye çalışıyorum.
I turned to him for advice.
Lernen beginnen
Ben tavsiye için ona döndüm.
I understand what you mean.
Lernen beginnen
Ne demek istediğini anlıyorum.
I understood what she said.
Lernen beginnen
Onun ne dediğini anladım.
I usually go to bed at ten.
Lernen beginnen
Genellikle onda yatarım.
I waited for a bus to come.
Lernen beginnen
Otobüsün gelmesini bekledim.
I walk to school every day.
Lernen beginnen
Okula hergün yürürüm.
I walked across the street.
Lernen beginnen
Ben cadde boyunca yürüdüm.
I want a dozen cream puffs.
Lernen beginnen
Bir düzine kremalı pasta istiyorum.
I want a few empty glasses.
Lernen beginnen
Birkaç boş bardak istiyorum.
I want a new tennis racket.
Lernen beginnen
Yeni bir tenis raketi istiyorum.
I want a personal computer.
Lernen beginnen
Ben kişisel bir bilgisayar istiyorum.
I want some of these books.
Lernen beginnen
Ben bu kitaplardan bazılarını istiyorum.
I want somebody to talk to.
Lernen beginnen
Konuşmak için birini istiyorum.
I want to close my account.
Lernen beginnen
Hesabımı kapatmak istiyorum.
I want to drink some water.
Lernen beginnen
Biraz su içmek istiyorum.
I want to have my own room.
Lernen beginnen
Kendi odam olmasını istiyorum.
I want to join Joe's group.
Lernen beginnen
Joe'nun grubuna katılmak istiyorum.
I want to join Joe's group.
Lernen beginnen
Joe'nun gurubuna katılmak istiyorum.
I want to learn how to ski.
Lernen beginnen
Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.
I want to stay here longer.
Lernen beginnen
Burada daha uzun kalmak istiyorum.
I want you to stay with me.
Lernen beginnen
Benimle kalmanı istiyorum.
I want you to wash the car.
Lernen beginnen
Arabayı yıkamanı istiyorum.
I wanted my hair cut short.
Lernen beginnen
Saçımın kısa kesilmesini istedim.
I wanted to show it to you.
Lernen beginnen
Ben size onu göstermek istedim.
I warned him of the danger.
Lernen beginnen
Onu tehlikeyle ilgili uyardım.
I was a baby in those days.
Lernen beginnen
O günlerde bir bebektim.
I was a stranger in Boston.
Lernen beginnen
Ben Boston'da bir yabancıydım.
I was admiring his new car.
Lernen beginnen
Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.
I was being made a fool of.
Lernen beginnen
Ben bir aptal yerine konuluyorum.
I was born on June 4, 1974.
Lernen beginnen
4 Haziran 1974 tarihinde doğdum.
I was feeling blue all day.
Lernen beginnen
Bütün gün hüzünlü hissediyordum.
I was hit by the policeman.
Lernen beginnen
Bana polis tarafından vuruldu.
I was invited to the party.
Lernen beginnen
Partiye davet edildim.
I was just taking a shower.
Lernen beginnen
Sadece duş alıyordum.
I was named after my uncle.
Lernen beginnen
Bana amcamın adı verildi.
I was off duty at the time.
Lernen beginnen
Ben o zaman görevde değildim.
I was reading a novel then.
Lernen beginnen
O zaman bir roman okuyordum.
I was taking a shower then.
Lernen beginnen
Ben o zaman duş alıyordum.
I was tired of watching TV.
Lernen beginnen
Televizyon izlemekten usandım.
I washed my hands as usual.
Lernen beginnen
Ben her zamanki gibi ellerimi yıkadım.
I watched a movie on video.
Lernen beginnen
Videoda bir film izledim.
I went camping last summer.
Lernen beginnen
Geçen yaz kamp yapmaya gittim.
I went fishing last Monday.
Lernen beginnen
Geçen Pazartesi balık tutmaya gittim.
I went out with my friends.
Lernen beginnen
Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.
I went skating on the lake.
Lernen beginnen
Göl üzerinde buz pateni yapmaya gittim.
I went swimming in the sea.
Lernen beginnen
Denizde yüzmeye gittim.
I went to America to study.
Lernen beginnen
Öğrenim yapmak için Amerika'ya gittim.
I went to bed after eating.
Lernen beginnen
Yemek yedikten sonra yatmaya gittim.
I went to school yesterday.
Lernen beginnen
Dün okula gittim.
I went to the hotel by cab.
Lernen beginnen
Ben otele taksi ile gittim.
I went to the park to play.
Lernen beginnen
Oynamak için parka gittim.
I will be a doctor someday.
Lernen beginnen
Birgün bir doktor olacağım.
I will be at home tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın evde olacağım.
I will be glad to help you.
Lernen beginnen
Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
I will be the cook tonight.
Lernen beginnen
Bu gece ben aşçı olacağım.
I will be the cook tonight.
Lernen beginnen
Bu gece ben yemek pişireceğim.
I will be with you tonight.
Lernen beginnen
Bu gece seninle birlikte olacağım.
I will call you in an hour.
Lernen beginnen
Bir saat içinde seni arayacağım.
I will do anything for him.
Lernen beginnen
Ben onun için birşey yapacağım.
I will do anything for you.
Lernen beginnen
Senin için her hangi bir şey yaparım.
I will do well on the test.
Lernen beginnen
Ben testte iyi yapacağım.
I will eat supper at seven.
Lernen beginnen
Akşam yemeğini saat yedide yiyeceğim.
I will give you a notebook.
Lernen beginnen
Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
I will go abroad next year.
Lernen beginnen
Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.
I will go even if it rains.
Lernen beginnen
Yağmur yağsa bile gideceğim.
I will help you, of course.
Lernen beginnen
Sana yardım edeceğim, elbette.
I will keep the fish alive.
Lernen beginnen
Ben balığı canlı tutacağım.
I will never see him again.
Lernen beginnen
Onu asla tekrar görmeyeceğim.
I will pay for it by check.
Lernen beginnen
Ben onu çek ile ödeyeceğim.
I will show you my new car.
Lernen beginnen
Sana yeni arabamı göstereceğim.
I will stop him from going.
Lernen beginnen
Onun gitmekten alıkoyacağım.
I will take you for a swim.
Lernen beginnen
Seni yüzmeye götüreceğim.
I will write Judy a letter.
Lernen beginnen
Ben Judy'ye bir mektup yazacağım.
I will write you back soon.
Lernen beginnen
Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.
I wish he were on our team.
Lernen beginnen
O, keşke bizim takımda olsa.
I wish I could go to Japan.
Lernen beginnen
Keşke Japonya'ya gidebilsem.
I wish I earned more money.
Lernen beginnen
Keşke daha fazla para kazansam.
I wish I had seen the film.
Lernen beginnen
Keşke filmi izleseydim.
I wish I were in Paris now.
Lernen beginnen
Şu an keşke Paris'te olsam.
I wish the rain would stop.
Lernen beginnen
Keşke yağmur dursa.
I wish we had won the game.
Lernen beginnen
Keşke oyunu kazansaydık.
I wonder if she is married.
Lernen beginnen
Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder if Tom ever cries.
Lernen beginnen
Tom'un her zaman ağlayıp ağlamadığını merak ediyorum.
I wonder where she has gone.
Lernen beginnen
Onun nereye gittiğini merak ediyorum.
I wonder who discovered it.
Lernen beginnen
Onu kimin keşfettiğini merak ediyorum.
I wonder whose car this is.
Lernen beginnen
Bunun kimin arabası olduğunu merak ediyorum.
I wonder why he was absent.
Lernen beginnen
Onun niçin gelmediğini merak ediyorum.
I work best under pressure.
Lernen beginnen
Ben en iyi baskı altında çalışırım.
I work for a travel agency.
Lernen beginnen
Ben bir seyahat acentası için çalışıyorum.
I would appreciate a reply.
Lernen beginnen
Bir cevaba minnettar olurdum.
I would like to rent a car.
Lernen beginnen
Bir araba kiralamak istiyorum.
I'd like a receipt, please.
Lernen beginnen
Bir makbuz istiyorum, lütfen.
I'd like a vodka and tonic.
Lernen beginnen
Bir votka ve tonik istiyorum.
I'd like to ask a question.
Lernen beginnen
Bir soru sormak istiyorum.
I'd like to be a guitarist.
Lernen beginnen
Ben bir gitarist olmak istiyorum.
I'd like to call a meeting.
Lernen beginnen
Toplantıya çağırmak istiyorum.
I'd like to call my parents.
Lernen beginnen
Ailemi aramak istiyorum.
I'd like to change my room.
Lernen beginnen
Odamı değiştirmek istiyorum.
I'd like to change my seat.
Lernen beginnen
Koltuğumu değiştirmek istiyorum.
I'd like to dance with you.
Lernen beginnen
Seninle dans etmek istiyorum.
I'd like to master English.
Lernen beginnen
İngilizceye hakim olmak istiyorum.
I'd like to order the same.
Lernen beginnen
Ben de aynı siparişi vermek istiyorum.
I'd like to reserve a seat.
Lernen beginnen
Ben bir koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
I'd like to see the doctor.
Lernen beginnen
Doktorla görüşmek istiyorum.
I'd like to talk with Tony.
Lernen beginnen
Tony ile konuşmak istiyorum.
I'd like whiskey and water.
Lernen beginnen
Viski ve su istiyorum.
I'd like you to come early.
Lernen beginnen
Erken gelmeni istiyorum.
I'd love to come and visit.
Lernen beginnen
Gelmek ve ziyaret etmek istiyorum.
I'd think twice about this.
Lernen beginnen
Bu konu hakkında iki kez düşünürdüm.
I'll be with you in spirit.
Lernen beginnen
Ben ruhen sizinle birlikte olacağım.
I'll be your first patient.
Lernen beginnen
Ben ilk hastan olacağım.
I'll buy this desk for him.
Lernen beginnen
Bu masayı onun için alacağım.
I'll call for you at three.
Lernen beginnen
Saat üçte sizi arayacağım.
I'll call on you on Sunday.
Lernen beginnen
Pazar günü seni arayacağım.
I'll come as soon as I can.
Lernen beginnen
Elimden geldiğince kısa sürede geleceğim.
I'll discard my old jacket.
Lernen beginnen
Eski ceketimi atacağım.
I'll finish it in one hour.
Lernen beginnen
Bir saat içinde onu bitireceğim.
I'll get a bucket of water.
Lernen beginnen
Ben bir kova su alacağım.
I'll give her some flowers.
Lernen beginnen
Ona bazı çiçekler vereceğim.
I'll give you five dollars.
Lernen beginnen
Sana beş dolar vereceğim.
I'll give you this pendant.
Lernen beginnen
Bu kolyeyi size vereceğim.
I'll leave the rest to you.
Lernen beginnen
Geriye kalanını sana bırakacağım.
I'll look after that child.
Lernen beginnen
O çocukla ilgileneceğim.
I'll play a sonata for you.
Lernen beginnen
Senin için bir sonat çalacağım.
I'll reconsider the matter.
Lernen beginnen
Ben konuyu yeniden değerlendireceğim.
I'll send the book by mail.
Lernen beginnen
Kitabı sana postayla göndereceğim.
I'll take back what I said.
Lernen beginnen
Söylediğimi geri alacağım.
I'll take care of this dog.
Lernen beginnen
Ben bu köpekle ilgileneceğim.
I'll take over your duties.
Lernen beginnen
Görevlerini devralacağım.
I'll take you on at tennis.
Lernen beginnen
Teniste seninle boy ölçüşeceğim.
I'm a bit pushed for money.
Lernen beginnen
Biraz paraya sıkıştım.
I'm a good-for-nothing bum.
Lernen beginnen
Ben beş para etmez bir serseriyim.
I'm a stranger here myself.
Lernen beginnen
Ben kendim burada bir yabancıyım.
I'm afraid I caught a cold.
Lernen beginnen
Korkarımki üşüttüm.
I'm afraid of wild animals.
Lernen beginnen
Vahşi hayvanlardan korkarım.
I'm afraid you're mistaken.
Lernen beginnen
Korkarım ki yanılıyorsun.
I'm always on call at home.
Lernen beginnen
Ben her zaman evde bekliyorum.
I'm bad at singing karaoke.
Lernen beginnen
Karaoke söylemede kötüyüm.
I'm bottle-feeding my baby.
Lernen beginnen
Biberonla bebeğimi besliyorum.
I'm cutting down on sweets.
Lernen beginnen
Şekerlemeyi azaltıyorum.
I'm dying for a cold drink.
Lernen beginnen
Soğuk bir içecek için can atıyorum.
I'm dying to see my mother.
Lernen beginnen
Annemi görmek için can atıyorum.
I'm excited about the move.
Lernen beginnen
Hareket hakkında heyecanlıyım.
I'm from Fukuoka in Kyushu.
Lernen beginnen
Ben Kyushu'da Fukuoka'lıyım.
I'm glad that you can come.
Lernen beginnen
Gelebilmene memnun oldum.
I'm going fishing with him.
Lernen beginnen
Ben onunla birlikte balık tutmaya gidiyorum.
I'm going to buy a new car.
Lernen beginnen
Yeni bir araba satın alacağım.
I'm going to rock the boat.
Lernen beginnen
İşleri karıştıracağım.
I'm happy to see you again.
Lernen beginnen
Seni tekrar gördüğüm için mutluyum.
I'm immediately behind her.
Lernen beginnen
Onun hemen arkasındayım.
I'm just about to check in.
Lernen beginnen
Tam giriş yapmak üzereyim.
I'm listening to the radio.
Lernen beginnen
Radyo dinliyorum.
I'm listening to this band.
Lernen beginnen
Ben bu grubu dinliyorum.
I'm looking at that flower.
Lernen beginnen
Şu çiçeğe bakıyorum.
I'm looking for an old man.
Lernen beginnen
Yaşlı bir adam arıyorum.
I'm not used to spicy food.
Lernen beginnen
Baharatlı yiyeceğe alışkın değilim.
I'm on good terms with him.
Lernen beginnen
Onunla aram iyi.
I'm satisfied with my work.
Lernen beginnen
Ben işimden memnunum.
I'm saving money for a car.
Lernen beginnen
Bir araba için tasarruf yapıyorum.
I'm sorry about my mistake.
Lernen beginnen
Hatam hakkında üzgünüm.
I'm sorry my father is out.
Lernen beginnen
Üzgünüm babam dışarıda.
I'm sorry to interrupt you.
Lernen beginnen
Sözünüzü kestiğim için üzgünüm.
I'm still in love with you.
Lernen beginnen
Sana hala aşığım.
I'm studying art at school.
Lernen beginnen
Okulda sanat eğitimi yapıyorum.
I'm studying English drama.
Lernen beginnen
İngilizce tiyatro eğitimi alıyorum.
I'm sure that he is clever.
Lernen beginnen
Onun akıllı olduğundan eminim.
I'm very glad to hear that.
Lernen beginnen
Onu duyduğuma memnun oldum.
I'm very happy to meet you.
Lernen beginnen
Seninle tanıştığım içi mutluyum.
I'm very sleepy today, too.
Lernen beginnen
Bu gün de çok uykuluyum.
I'm working for McDonald's.
Lernen beginnen
McDonald's için çalışıyorum.
I've been in New York once.
Lernen beginnen
New York'ta bir kez bulundum.
I've been to the dentist's.
Lernen beginnen
Diş hekiminde idim.
I've been told to help you.
Lernen beginnen
Sana yardım etmem söylendi.
I've been very busy lately.
Lernen beginnen
Son zamanlarda çok meşgulüm.
I've come here to help you.
Lernen beginnen
Sana yardım etmek için buraya geldim.
I've got a pain in my side.
Lernen beginnen
Yan tarafımda bir ağrı var.
I've got to catch some Z's.
Lernen beginnen
Biraz uyumalıyım.
I've had enough, thank you.
Lernen beginnen
Yeterince aldım, teşekkür ederim.
I've heard a lot about you.
Lernen beginnen
Sizin hakkınızda çok şey duydum.
I've just been to the bank.
Lernen beginnen
Az önce bankadaydım.
I have just finished my work.
Lernen beginnen
İşimi az önce bitirdim.
I've just finished packing.
Lernen beginnen
Az önce paketlemeyi bitirdim.
I've left my watch at home.
Lernen beginnen
Saatimi evde bıraktım.
I've lost interest in golf.
Lernen beginnen
Golfe olan ilgimi kaybettim.
I've made up my mind to go.
Lernen beginnen
Gitmeye karar verdim.
I've never seen a real cow.
Lernen beginnen
Gerçek bir inek görmedim.
I've often heard about you.
Lernen beginnen
Senin hakkında sık sık duydum.
I've read both these books.
Lernen beginnen
Heriki kitabı da okudum.
If we hurry, we'll make it.
Lernen beginnen
Acele edersek, onu yaparız.
In 1917, Europe was at war.
Lernen beginnen
1917 de, Avrupa savaştaydı.
In my opinion, he is wrong.
Lernen beginnen
Bence, o hatalı.
Is eating raw pumpkin safe?
Lernen beginnen
Çiğ kabak yemek güvenli midir?
Is eating whale meat wrong?
Lernen beginnen
Balina eti yemek hata mıdır?
Is he in favor of the plan?
Lernen beginnen
O, planı destekliyor mu?
Is one thousand yen enough?
Lernen beginnen
Bin yen yeterli midir?
Is ten thousand yen enough?
Lernen beginnen
On bin yen yeterli mi?
Is that a cow or a buffalo?
Lernen beginnen
O bir inek mi yoksa bizon mu?
Is that dog male or female?
Lernen beginnen
O köpek erkek mi yoksa dişi mi?
Is that what you have mind?
Lernen beginnen
Aklınızda olan o mudur?
Is the mouse dead or alive?
Lernen beginnen
Fare ölü mü yoksa canlı mı?
Is the snake alive or dead?
Lernen beginnen
Yılan diri mi yoksa ölü mü?
Is the snake alive or dead?
Lernen beginnen
Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
Is the snake alive or dead?
Lernen beginnen
Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?
Is there a doctor on board?
Lernen beginnen
Gemide bir doktor var mı?
Is there a handling charge?
Lernen beginnen
Teslim giderleri var mı?
Is this word in common use?
Lernen beginnen
Bu kelime yaygın olarak kullanılıyor mu?
Is this your tape recorder?
Lernen beginnen
Bu senin teybin mi?
Is your uncle still abroad?
Lernen beginnen
Amcan hala yurtdışında mı?
Isn't that an English book?
Lernen beginnen
O, bir İngilizce kitap değil mi?
Isn't that skirt too short?
Lernen beginnen
O etek çok kısa değil mi?
It almost never rains here.
Lernen beginnen
Burada neredeyse hiç yağmur yağmaz.
It happened near the house.
Lernen beginnen
O, evin yanında oldu.
It happened quite recently.
Lernen beginnen
O, oldukça yakın zamanda oldu.
It hardly ever rains there.
Lernen beginnen
Orada neredeyse hiç yağmur yağmaz.
It has become quite common.
Lernen beginnen
O, oldukça yaygın olmuştur.
It has snowed for two days.
Lernen beginnen
İki gün boyunca kar yağdı.
It is a nice day, isn't it?
Lernen beginnen
Güzel bir gün, değil mi?
It is a pleasant day today.
Lernen beginnen
Bugün hoş bir gün.
It is five minutes to nine.
Lernen beginnen
Saat dokuza beş var.
It is fun to play baseball.
Lernen beginnen
Beyzbol oynamak eğlencelidir.
It is getting dark outside.
Lernen beginnen
Dışarda hava kararıyor.
It is getting on my nerves.
Lernen beginnen
O, sinirlerimi bozuyor.
It is good to get up early.
Lernen beginnen
Erken kalkmak iyidir.
It is just half past seven.
Lernen beginnen
Saat tam yedi buçuk.
It is likely to rain again.
Lernen beginnen
Muhtemelen tekrar yağmur yağacak.
It is likely to rain today.
Lernen beginnen
Bugün muhtemelen yağmur yağacak.
It is long way to the town.
Lernen beginnen
O kasabaya giden uzun yoldur.
It is raining all the time.
Lernen beginnen
Her zaman yağmur yağıyor.
It is raining hard tonight.
Lernen beginnen
Bu gece şiddetli yağmur yağıyor.
It is time that you got up.
Lernen beginnen
Kalkma zamanın geldi de geçti.
It is time to go to school.
Lernen beginnen
Okula gitme zamanı.
It is too hot to stay here.
Lernen beginnen
Burası kalmak için çok sıcak.
It is wrong to steal money.
Lernen beginnen
Para çalmak yanlıştır.
It kept raining for a week.
Lernen beginnen
Bir hafta boyunca yağmur yağmaya devam etti.
It lasted for twenty years.
Lernen beginnen
O yirmi yıl sürdü.
It makes little difference.
Lernen beginnen
O, küçük bir fark yaratır.
It may rain in the evening.
Lernen beginnen
Akşam yağmur yağabilir.
It may rain this afternoon.
Lernen beginnen
Bu öğleden sonra yağmur yağabilir.
It may snow in the evening.
Lernen beginnen
Bu akşam kar yağabilir.
It rained during the night.
Lernen beginnen
Gece boyunca yağmur yağdı.
It seemed that he was fine.
Lernen beginnen
O, iyi gibi görünüyordu.
It seemed that he was sick.
Lernen beginnen
O, hasta gibi görünüyordu.
It seems that Jack is sick.
Lernen beginnen
Jack hasta görünüyor.
It seems that she is happy.
Lernen beginnen
O, mutlu gibi görünüyor.
It seems to be clearing up.
Lernen beginnen
Aydınlanıyor gibi görünüyor.
It was a great shock to me.
Lernen beginnen
O benim için büyük bir şoktu.
It was a strange situation.
Lernen beginnen
O, tuhaf bir durumdu.
It was a terrible accident.
Lernen beginnen
O, korkunç bir kazaydı.
It was here that I saw her.
Lernen beginnen
Onu gördüğüm yer burasıydı.
It was nice and cool there.
Lernen beginnen
Orada hava güzel ve serindi.
It was pitch black outside.
Lernen beginnen
Dışarısı zifiri karanlıktı.
It wasn't much of a bridge.
Lernen beginnen
Büyük bir köprü değildi.
It wasn't much of a debate.
Lernen beginnen
Büyük bir tartışma değildi.
It will be cloudy tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın hava bulutlu olacak.
It's 4:30 in the afternoon.
Lernen beginnen
Saat öğleden sonra 4:30'dur.
It's a fact you can't deny.
Lernen beginnen
Bu inkar edemeyeceğin bir gerçektir.
It's about time for dinner.
Lernen beginnen
Yaklaşık akşam yemeği zamanı.
It's about time you got up.
Lernen beginnen
Yaklaşık kalkma zamanı.
It's been nice meeting you.
Lernen beginnen
Seninle tanışmak hoştu.
It's easier said than done.
Lernen beginnen
Söylemek yapmaktan daha kolaydır.
It's easy to work in jeans.
Lernen beginnen
Kot pantolonla çalışmak kolaydır.
It's even very cold in May.
Lernen beginnen
Mayısta bile hava çok soğuk.
It's fun to watch the race.
Lernen beginnen
Yarışı izlemek eğlenceli.
It's just a little further.
Lernen beginnen
O sadece biraz daha uzak.
It is just your imagination.
Lernen beginnen
O sadece sizin kuruntunuz.
It's much too cold to swim.
Lernen beginnen
Yüzmek için hava çok soğuk.
It's my turn to drive next.
Lernen beginnen
Gelecek sefer sürme sırası benim.
It's next to that building.
Lernen beginnen
O, o binaya bitişiktir.
It's none of your business.
Lernen beginnen
Seni ilgilendirmez.
It's rather cold for April.
Lernen beginnen
Nisan ayına göre hava oldukça soğuk.
It's time to hit the books.
Lernen beginnen
Şimdi kitaplardan öğrenme zamanıdır.
Jackson stayed for a while.
Lernen beginnen
Jackson bir süre kaldı.
Jane calls a spade a spade.
Lernen beginnen
Jane dobra dobra konuşur.
Jane calls a spade a spade.
Lernen beginnen
Jane açıkça konuşur.
Jane is in serious trouble.
Lernen beginnen
Jane'in başı ciddi belada.
Jane is in serious trouble.
Lernen beginnen
Jane'in ciddi bir sorunu var.
Jane will get straight A's.
Lernen beginnen
Jane doğrudan A alacaktır.
Japan is an island country.
Lernen beginnen
Japonya bir ada ülkesidir.
Jim got down from the tree.
Lernen beginnen
Jim ağaçtan indi.
Jim is watering the garden.
Lernen beginnen
Jim bahçeyi suluyor.
Jim kicks a ball very well.
Lernen beginnen
Jim bir topa çok iyi vurur.
Jim likes to play the drum.
Lernen beginnen
Jim davul çalmayı seviyor.
John and I are old friends.
Lernen beginnen
John ve ben eski arkadaşız.
John can't play the guitar.
Lernen beginnen
John gitar çalamaz.
John hates me and it shows.
Lernen beginnen
John benden nefret ediyor ve o gösteriyor.
John is having a good time.
Lernen beginnen
John iyi vakit geçiriyor.
John is interested in golf.
Lernen beginnen
John golf ile ilgileniyor.
John is my younger brother.
Lernen beginnen
John benim küçük erkek kardeşim.
John is wrestling with Tom.
Lernen beginnen
John Tom'la güreşiyor.
John stared at the picture.
Lernen beginnen
John resme baktı.
Just step right over there.
Lernen beginnen
Sadece oraya doğru bir adım atın.
Karen is not angry with me.
Lernen beginnen
Karen, bana kızgın değil.
Kate is majoring in German.
Lernen beginnen
Kate asıl branş olarak Almancayı alıyor.
Ken is busy this afternoon.
Lernen beginnen
Ken bu öğleden sonra meşgul.
Ken plays soccer every day.
Lernen beginnen
Ken her gün futbol oynar.
Ken was in Japan last year.
Lernen beginnen
Ken, geçen yıl Japonya'da idi.
Kim and I are the same age.
Lernen beginnen
Kim ve ben aynı yaştayız.
Kim's smile was very sweet.
Lernen beginnen
Kim'in gülümsemesi çok tatlıydı.
Kumi is playing tennis now.
Lernen beginnen
Kumi, şimdi tenis oynuyor.
Kumiko runs as fast as Tom.
Lernen beginnen
Kumiko Tom kadar hızlı koşar.
Large cars use lots of gas.
Lernen beginnen
Büyük arabalar çok yakıt kullanırlar.
Learn these names by heart.
Lernen beginnen
Bu isimleri ezbere öğren.
Leave me a message, please.
Lernen beginnen
Bana bir mesaj bırak lütfen.
Lend me some books to read.
Lernen beginnen
Okumak için bana bazı kitaplar ödünç ver.
Let me buy you another one.
Lernen beginnen
Sana bir tane daha alayım.
Let me carry your suitcase.
Lernen beginnen
Valizini taşıyayım.
Let me do my work in peace.
Lernen beginnen
İşimi barış içinde yapmama izin verin.
Let Tom do that by himself.
Lernen beginnen
Tom onu yalnız başına yapsın.
Let's call the dog Skipper.
Lernen beginnen
Köpeğe Skipper diyelim.
Let's check that shop, too.
Lernen beginnen
O dükkanı da kontrol edelim.
Let's do this first of all.
Lernen beginnen
Herşeyden önce bunu yapalım.
Let's drink to his success.
Lernen beginnen
Onun başarısına içelim.
Let's eat out for a change.
Lernen beginnen
Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.
Let's eat out this evening.
Lernen beginnen
Bu akşam dışarıda yiyelim.
Let's finish it right away.
Lernen beginnen
Onu derhal bitirelim.
Let's finish up in a hurry.
Lernen beginnen
Çabucak bitirelim.
Let's get off the bus here.
Lernen beginnen
Burada otobüsten inelim.
Let's get together tonight.
Lernen beginnen
Bu gece birlikte olalım.
Let's have a party tonight.
Lernen beginnen
Bu gece bir parti verelim.
Let's listen to some music.
Lernen beginnen
Biraz müzik dinleyelim.
Let's put up our tent here.
Lernen beginnen
Çadırımızı buraya kuralım.
Let's split the bill today.
Lernen beginnen
Bugün hesabı bölüşelim.
Let's stop and take a rest.
Lernen beginnen
Duralım ve dinlenelim.
Let's talk over the matter.
Lernen beginnen
Madde üzerinde konuşalım.
Let's talk over the matter.
Lernen beginnen
Konu üzerinde konuşalım.
Let's turn and go back now.
Lernen beginnen
Şimdi dönelim ve geri gidelim.
Lie down on your left side.
Lernen beginnen
Sol tarafına uzan.
Lightning can be dangerous.
Lernen beginnen
Yıldırım tehlikeli olabilir.
Lightning struck the tower.
Lernen beginnen
Yıldırım kuleyi vurdu.
Lincoln himself was silent.
Lernen beginnen
Lincoln kendini sessizdi.
Lincoln repeated the words.
Lernen beginnen
Lincoln sözlerini tekrarladı.
Lincoln was not well-known.
Lernen beginnen
Lincoln iyi tanınmıyordu.
Linda stuck her tongue out.
Lernen beginnen
Linda, dilini dışarı çıkardı.
Long skirts are in fashion.
Lernen beginnen
Uzun etekler moda.
Look at that shooting star.
Lernen beginnen
Şu film yıldızına bak.
Look at the map on page 25.
Lernen beginnen
Sayfa yirmi beşteki haritaya bak.
Look at those black clouds.
Lernen beginnen
Şu siyah bulutlara bak.
Make a copy of this report.
Lernen beginnen
Bu raporun bir kopyasını alın.
Make good use of your time.
Lernen beginnen
Zamanınızı iyi kullanın.
Many of the dogs are alive.
Lernen beginnen
Köpeklerin çoğu yaşıyor.
Many people became Mormons.
Lernen beginnen
Birçok insan Mormon oldu.
Marconi invented the radio.
Lernen beginnen
Marconi radyoyu icat etti.
Mariko speaks English well.
Lernen beginnen
Mariko İngilizceyi güzel konuşur.
Mary is a very pretty girl.
Lernen beginnen
Mary çok güzel bir kız.
Mary is helping her mother.
Lernen beginnen
Mary annesine yardım ediyor.
Mary is Tom's older sister.
Lernen beginnen
Mary Tom'un ablasıdır.
Mary is Tom's stepdaughter.
Lernen beginnen
Mary Tom'un üvey kızıdır.
Mary looks like her mother.
Lernen beginnen
Mary annesine benziyor.
Mary spoke Japanese slowly.
Lernen beginnen
Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
Mary spoke Japanese slowly.
Lernen beginnen
Mary yavaşça Japonca konuştu.
Mary swims as fast as Jack.
Lernen beginnen
Mary Jack kadar hızlı yüzer.
May I ask which you prefer?
Lernen beginnen
Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?
May I call on you some day?
Lernen beginnen
Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?
May I come and see you now?
Lernen beginnen
Şimdi gelip sizi görebilir miyim.
May I give you some advice?
Lernen beginnen
Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
May I have a bus route map?
Lernen beginnen
Bir otobüs güzergahı haritası alabilir miyim?
May I have your birth date?
Lernen beginnen
Doğum tarihinizi alabilir miyim?
May I invite you to dinner?
Lernen beginnen
Ben sizi akşam yemeğine davet edebilir miyim?
Mayuko argued for the plan.
Lernen beginnen
Mayuko planı savundu.
Mayuko had a strange dream.
Lernen beginnen
Mayuko garip bir rüya gördü.
Meg didn't even look at me.
Lernen beginnen
Meg bana bakmadı bile.
Meg is preparing breakfast.
Lernen beginnen
Meg kahvaltı hazırlanıyor.
Men like to look masculine.
Lernen beginnen
Erkekler erkeksi görünmek isterler.
Mike goes to school by bus.
Lernen beginnen
Mike okula otobüsle gider.
Mike goes to school by bus.
Lernen beginnen
Mike otobüsle okula gider.
Milk is a popular beverage.
Lernen beginnen
Süt popüler bir içecektir.
Money cannot buy happiness.
Lernen beginnen
Para mutluluğu satın alamaz.
Money has changed his life.
Lernen beginnen
Para onun hayatını değiştirdi.
Most cars have clear glass.
Lernen beginnen
Çoğu arabanın şaffaf camı var.
Most people were satisfied.
Lernen beginnen
Birçok kişi memnundu.
Motorcycles are very cheap.
Lernen beginnen
Motorsikletler çok ucuz.
Music makes our life happy.
Lernen beginnen
Müzik yaşamımızı mutlu eder.
My aunt has three children.
Lernen beginnen
Halamın üç çocuğu var.
My aunt has three children.
Lernen beginnen
Teyzemin üç çocuğu var.
My aunt lived a happy life.
Lernen beginnen
Teyzem mutlu bir hayat yaşadı.
My bicycle has a flat tire.
Lernen beginnen
Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.
My birthday is coming soon.
Lernen beginnen
Benim doğum günüm yaklaşıyor.
My birthday is in November.
Lernen beginnen
Benim doğum günüm Kasım ayında.
My birthday is on March 22.
Lernen beginnen
Benim doğum günüm 22 Martta.
My boss will not say 'yes'.
Lernen beginnen
Patronum 'evet' demeyecek.
My brother can drive a car.
Lernen beginnen
Erkek kardeşim bir araba sürebilir.
My brother works in a bank.
Lernen beginnen
Erkek kardeşim bir bankada çalışmaktadır.
My car is at your disposal.
Lernen beginnen
Benim arabam emrinize amade.
My college has a dormitory.
Lernen beginnen
Benim üniversitenin bir yurdu var.
My university has dormitories.
Lernen beginnen
Benim üniversitemin yurtları var.
My daughter is fast asleep.
Lernen beginnen
Kızım derin uykuda.
My dog is wagging his tail.
Lernen beginnen
Benim köpek kuyruğunu sallıyor.
My father drives very well.
Lernen beginnen
Babam iyi araba sürer.
My father is a businessman.
Lernen beginnen
Babam bir iş adamıdır.
My father is busy just now.
Lernen beginnen
Babam şu anda meşgul.
My father must do the work.
Lernen beginnen
Babam işi yapmalı.
My father stopped drinking.
Lernen beginnen
Babam içmeyi bıraktı.
My father works for a bank.
Lernen beginnen
Babam bir banka için çalışıyor.
My hair has grown too long.
Lernen beginnen
Saçım çok uzadı.
My hobby is reading comics.
Lernen beginnen
Hobim çizgi roman okumaktır.
My hobby is reading novels.
Lernen beginnen
Benim hobim roman okumaktır.
My house is in the suburbs.
Lernen beginnen
Benim evim banliyölerde.
My job is teaching English.
Lernen beginnen
Benim işim İngilizce öğretmektir.
My knife has lost its edge.
Lernen beginnen
Benim bıçak köreldi.
My letter made Susie angry.
Lernen beginnen
Benim mektup Susie'yi kızdırdı.
My mother is making a cake.
Lernen beginnen
Annem bir pasta yapıyor.
My mother lives by herself.
Lernen beginnen
Anne tek başına yaşıyor.
My niece is a serious girl.
Lernen beginnen
Yiğenim ciddi bir kızdır.
My old car brought me $100.
Lernen beginnen
Benim eski arabam bana 100 dolar getirdi.
My parents let me go there.
Lernen beginnen
Ebeveynlerim oraya gitmeme izin verdi.
My sister has a nice piano.
Lernen beginnen
Kız kardeşimin hoş bir piyanosu var.
My sister is a good typist.
Lernen beginnen
Kız kardeşim iyi bir daktilocu.
My sister is fond of music.
Lernen beginnen
Kız kardeşim müziğe meraklıdır.
My sister is fond of music.
Lernen beginnen
Ablam müziğe meraklıdır.
My sister married a doctor.
Lernen beginnen
Kızkardeşim bir doktorla evlendi.
My son entered high school.
Lernen beginnen
Oğlum yüksek okula girdi.
My son is taller than I am.
Lernen beginnen
Oğlum benden daha uzun boylu.
My uncle gave me a present.
Lernen beginnen
Amcam bana bir hediye verdi.
My uncle gave me the watch.
Lernen beginnen
Amcam bana saat verdi.
My uncle lives in New York.
Lernen beginnen
Amcam New York'ta yaşıyor.
My work is almost finished.
Lernen beginnen
İşim hemen hemen bitti.
Nancy looks like my sister.
Lernen beginnen
Nancy kız kardeşime benziyor.
Neither of them seemed old.
Lernen beginnen
Onlardan hiç biri yaşlı görünmüyordu.
Neither side would give up.
Lernen beginnen
Hiç bir taraf vazgeçmedi.
New York is worth visiting.
Lernen beginnen
New York ziyaret etmeye değer.
No one is too old to learn.
Lernen beginnen
Hiç kimse öğrenmek için çok yaşlı değildir.
No one knows his real name.
Lernen beginnen
Hiç kimse onun gerçek adını bilmiyor.
No one trusts him any more.
Lernen beginnen
Artık ona hiç kimse güvenmiyor.
Nobody lives in this house.
Lernen beginnen
Bu evde hiç kimse yaşamıyor.
Nobody there knew him well.
Lernen beginnen
Oradaki hiç kimse onu iyi tanımıyordu.
None of the money is yours.
Lernen beginnen
Paranın hiçbiri sizin değil.
Not everyone can be a poet.
Lernen beginnen
Herkes şair olamaz.
Now is the time for action.
Lernen beginnen
Şimdi eylem zamanı.
Now let's get down to work.
Lernen beginnen
Şimdi çalışmaya başlayalım.
Oh, don't worry about that.
Lernen beginnen
Oh, o konuda endişelenmeyin.
Old people deserve respect.
Lernen beginnen
Yaşlı insanlar saygıyı hakediyor.
One should do one's duties.
Lernen beginnen
İnsan görevlerini yapmalıdır.
Only you can carry the bag.
Lernen beginnen
Çantayı sadece siz taşıyabilirsiniz.
Osamu Dazai killed himself.
Lernen beginnen
Osamu Dazai kendini öldürdü.
Our boss is hard to please.
Lernen beginnen
Patronumuzu memnun etmek zordur.
Our school is 80 years old.
Lernen beginnen
Okulumuz seksen yaşında.
Our teacher lives close by.
Lernen beginnen
Bizim öğretmen yakında yaşıyor.
Our train stopped suddenly.
Lernen beginnen
Bizim tren aniden durdu.
Parking is prohibited here.
Lernen beginnen
Burada parketme yasaktır.
Pass me the butter, please.
Lernen beginnen
Yağı bana uzat lütfen.
Pass me the salt, will you?
Lernen beginnen
Lütfen bana tuzu uzatırmısın?
Physics is my weak subject.
Lernen beginnen
Fizik benim zayıf dersim.
Pierce was elected in 1852.
Lernen beginnen
Pierce 1852 yılında seçildi.
Please be quiet, everybody.
Lernen beginnen
Lütfen herkes sessiz olsun.
Please beat the rug, first.
Lernen beginnen
Lütfen ilk önce halıyı temizle.
Please book a room for her.
Lernen beginnen
Lütfen onun için bir oda ayır.
Please call me at any time.
Lernen beginnen
Lütfen istediğiniz zaman beni arayın.
Please don't speak so fast.
Lernen beginnen
Lütfen çok hızlı konuşma.
Please eat only soft foods.
Lernen beginnen
Lütfen sadece yumuşak yiyecekler ye.
Please find me my overcoat.
Lernen beginnen
Lütfen bana paltomu bul.
Please give me a hamburger.
Lernen beginnen
Lütfen bana bir hamburger verin.
Please give me some coffee.
Lernen beginnen
Lütfen bana biraz kahve ver.
Please go to San Francisco.
Lernen beginnen
Lütfen San Francisco'ya git.
Please introduce me to her.
Lernen beginnen
Lütfen beni onunla tanıştır.
Please let me try the game.
Lernen beginnen
Lütfen oyunu denememe izin verin.
Please lie on your stomach.
Lernen beginnen
Lütfen karnınızın üstüne yatın.
Please pay at the register.
Lernen beginnen
Lütfen kasaya ödeyin.
Please pay at this counter.
Lernen beginnen
Lütfen bu kasada ödeyin.
Please send me a catalogue.
Lernen beginnen
Lütfen bana bir katalog gönder.
Please show it to me again.
Lernen beginnen
Lütfen onu bana tekrar göster.
Please show me another one.
Lernen beginnen
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
Please sign your name here.
Lernen beginnen
Lütfen burayı imzalayın.
Please take off your shirt.
Lernen beginnen
Lütfen gömleğini çıkar.
Please take off your shoes.
Lernen beginnen
Lütfen ayakkabılarınızı çıkarın.
Please think nothing of it.
Lernen beginnen
Lütfen onunla ilgili birşey düşünmeyin.
Please turn down the radio.
Lernen beginnen
Lütfen radyonun sesini kıs.
Please wake me up at seven.
Lernen beginnen
Lütfen beni yedide uyandır.
Please write with a pencil.
Lernen beginnen
Lütfen bir kurşun kalemle yaz.
Pork doesn't agree with me.
Lernen beginnen
Pork benimle aynı fikirde değil.
Probably he will come soon.
Lernen beginnen
Muhtemelen yakında gelecek.
Put in a little more sugar.
Lernen beginnen
Biraz daha şeker koyun.
Put some salt on your meat.
Lernen beginnen
Etinin üzerine biraz tuz koy.
Radio is a great invention.
Lernen beginnen
Radyo büyük bir buluş.
Read after me all together.
Lernen beginnen
Benden sonra hep birlikte okuyun.
Rome wasn't built in a day.
Lernen beginnen
Roma bir günde yapılmadı.
Roosevelt kept his promise.
Lernen beginnen
Roosevelt sözünü tuttu.
Saddam rejected the demand.
Lernen beginnen
Saddam talebi reddetti.
Sam went skiing in January.
Lernen beginnen
Sam, Ocak ayında kayak yapmaya gitti.
Santa Ana begged for mercy.
Lernen beginnen
Santa Ana merhamet için yalvardı.
See the footnote on page 5.
Lernen beginnen
Sayfa beşteki dipnota bakın.
See you tomorrow at school.
Lernen beginnen
Yarın okulda görüşürüz.
Shall we take this outside?
Lernen beginnen
Bunu dışarı götürelim mi?
She abandoned her children.
Lernen beginnen
O çocuklarını terk etti.
She abandoned her children.
Lernen beginnen
O, çocuklarını terketti.
She abstains from drinking.
Lernen beginnen
O içkiden uzak duruyor.
She acted like a real baby.
Lernen beginnen
O, gerçek bir bebek gibi davrandı.
She advised me to go there.
Lernen beginnen
O, oraya gitmemi tavsiye etti.
She allegedly murdered him.
Lernen beginnen
İddiaya göre onu o öldürdü.
She always walks to school.
Lernen beginnen
O, her zaman okula yürür.
She and I are the same age.
Lernen beginnen
O ve ben aynı yaştayız.
She asked him to marry her.
Lernen beginnen
O, ona onunla evlenmesini rica etti.
She asked me how old I was.
Lernen beginnen
O bana kaç yaşında olduğumu sordu.
She asked me to bring them.
Lernen beginnen
O benden onları getirmemi rica etti.
She beckoned me to come in.
Lernen beginnen
O bana içeri girmem için işaret etti.
She bought a loaf of bread.
Lernen beginnen
O, bir somun ekmek aldı.
She bought a pair of boots.
Lernen beginnen
O, bir çift çizme aldı.
She bought a shirt for him.
Lernen beginnen
Onun için bir gömlek satın aldı.
She bought a yard of cloth.
Lernen beginnen
O bir yarda kumaş satın aldı.
She bought an album for me.
Lernen beginnen
O, benim için bir albüm satın aldı.
She called while I was out.
Lernen beginnen
O, ben dışardayken aradı.
She came across the street.
Lernen beginnen
O, caddeyi geçti.
She came back before eight.
Lernen beginnen
O, sekizden önce geri geldi.
She can both ski and skate.
Lernen beginnen
O hem kayak hem paten yapabilir.
She can speak Spanish well.
Lernen beginnen
O, İspanyolcayı iyi konuşabilir.
She cannot have told a lie.
Lernen beginnen
O yalan söylemiş olamaz.
She cared for the children.
Lernen beginnen
Çocuklara o baktı.
She decided to be a doctor.
Lernen beginnen
O bir doktor olmaya karar verdi.
She devoted herself to him.
Lernen beginnen
O, kendini ona adadı.
She did not come until two.
Lernen beginnen
O, ikiye kadar gelmedi.
She didn't have much money.
Lernen beginnen
Onun çok parası yoktu.
She didn't know what to do.
Lernen beginnen
O ne yapacağını bilmiyordu.
She didn't seem interested.
Lernen beginnen
O, ilgili görünmüyordu.
She didn't want him to die.
Lernen beginnen
O, onun ölmesini istemiyordu.
She divorced him last year.
Lernen beginnen
O, geçen yıl ondan boşandı.
She doesn't believe in God.
Lernen beginnen
O, Tanrıya inanmaz.
She doesn't care for sushi.
Lernen beginnen
O suşi istemiyor.
She drives an imported car.
Lernen beginnen
O ithal bir araç sürer.
She fell into a deep sleep.
Lernen beginnen
O, derin bir uykuya daldı.
She felt her knees tremble.
Lernen beginnen
O, dizlerinin titrediğini hissetti.
She felt hurt at his words.
Lernen beginnen
O, onun sözlerinden incindi.
She felt very bad that day.
Lernen beginnen
O, o gün çok kötü hissetti.
She forced him to sit down.
Lernen beginnen
Oturması için onu zorladı.
She forgot to feed her dog.
Lernen beginnen
O, köpeğini beslemeyi unuttu.
She gave him a tender kiss.
Lernen beginnen
O, onu şefkatle öptü.
She gave him mixed signals.
Lernen beginnen
O, ona karışık sinyaller verdi.
She gave me a strange look.
Lernen beginnen
O bana tuhaf bir şekilde baktı.
She gave us a vague answer.
Lernen beginnen
O bize belirsiz bir yanıt verdi.
She goes to school on foot.
Lernen beginnen
O, okula yaya gider.
She got no answer from him.
Lernen beginnen
O, ondan bir cevap almadı.
She got the money from him.
Lernen beginnen
O, parayı ondan aldı.
She greeted him cheerfully.
Lernen beginnen
O, onu neşeyle selamladı.
She gripped my arm tightly.
Lernen beginnen
O, kolumu sıkıca kavradı.
She had a clear conscience.
Lernen beginnen
Onun açık bir bilinci vardı.
She had an early breakfast.
Lernen beginnen
O, erken bir kahvaltı yaptı.
She had her hair cut short.
Lernen beginnen
O, saçını kısa kestirdi.
She had her handbag stolen.
Lernen beginnen
O el çantasını çaldırdı.
She had to accept her fate.
Lernen beginnen
O, kaderini kabul etmek zorunda kaldı.
She had to accept her fate.
Lernen beginnen
O kaderi kabul etmek zorunda kaldı.
She handed in a blank test.
Lernen beginnen
O, boş bir test teslim etti.
She has a brilliant future.
Lernen beginnen
O parlak bir geleceğe sahiptir.
She has a passion for cake.
Lernen beginnen
Onun pasta tutkusu var.
She has a rose in her hand.
Lernen beginnen
Onun elinde bir gülü vardı.
She has a sense of fashion.
Lernen beginnen
Onun bir moda duygusu var.
She has a very good figure.
Lernen beginnen
Onun çok iyi bir figürü var.
She has just turned twelve.
Lernen beginnen
O, sadece onikiye girdi.
She has just turned twenty.
Lernen beginnen
O henüz yirmiye girdi.
She has long arms and legs.
Lernen beginnen
Onun uzun kolları ve bacakları var.
She has many handkerchiefs.
Lernen beginnen
Onun birçok mendili var.
She has no one to speak to.
Lernen beginnen
Onun konuşacak hiç kimsesi yok.
She has no sense of beauty.
Lernen beginnen
Onun güzellik duygusu yoktur.
She has two thousand books.
Lernen beginnen
Onun ikibin kitabı var.
She held him by the sleeve.
Lernen beginnen
O, onu kolundan tuttu.
She helped him tie his tie.
Lernen beginnen
Ona kravatını bağlaması için yardımcı oldu.
She ignores him completely.
Lernen beginnen
O, onu tamamen görmezden geliyor.
She insisted on helping me.
Lernen beginnen
O, bana yardım etmek için ısrar etti.
She intends to play tennis.
Lernen beginnen
O, tenis oynamaya niyetlidir.
She invited me to her home.
Lernen beginnen
Beni evine davet etti.
She is a very good teacher.
Lernen beginnen
O çok iyi bir öğretmendir.
She is a very refined lady.
Lernen beginnen
O, çok klas bir bayan.
She is a well-known singer.
Lernen beginnen
O, iyi tanınmış bir şarkıcıdır.
She is always hard at work.
Lernen beginnen
O, iş yerinde her zaman katıdır.

Sie müssen eingeloggt sein, um einen Kommentar zu schreiben.