Turkish sentences from Tatoeba 20

 0    1.000 Datenblatt    aleksandra.eska
mp3 downloaden Drucken spielen überprüfen
 
Frage Antworten
A cold wave attacked Europe.
Lernen beginnen
Bir soğuk hava dalgası Avrupa'yı vurdu.
A cookie is under the table.
Lernen beginnen
Bir kurabiye masanın altındadır.
A day has twenty-four hours.
Lernen beginnen
Bir gün yirmi-dört saattir.
A doctor examined Mr. Brown.
Lernen beginnen
Bir doktor Bay Brown muayene etti.
A dog suddenly jumped at me.
Lernen beginnen
Bir köpek aniden bana atladı.
A fire broke out last night.
Lernen beginnen
Dün gece bir yangın patlak verdi.
A friend told me that story.
Lernen beginnen
Bir arkadaş bana o hikayeyi anlattı.
A girl is playing the flute.
Lernen beginnen
Bir kız, flüt çalıyor.
A good memory is his weapon.
Lernen beginnen
İyi bir bellek onun silahıdır.
A haiku is one type of poem.
Lernen beginnen
Bir haiku bir şiir türüdür.
A man is as old as he feels.
Lernen beginnen
Bir insan hissettiği yaştadır.
A man is as old as he feels.
Lernen beginnen
Bir insan hissettiği kadar yaşlıdır.
A mouse is a timid creature.
Lernen beginnen
Bir fare çekingen bir yaratıktır.
A Mr. Kimura is calling you.
Lernen beginnen
Sizi Bay Kimura diye birisi arıyor.
A Mr. Ono called to see you.
Lernen beginnen
Bay Ono diye birisi sizinle görüşmek için aradı.
A new difficulty has arisen.
Lernen beginnen
Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
A novel idea occurred to me.
Lernen beginnen
Aklıma yeni bir fikir geldi.
A novelty wears off in time.
Lernen beginnen
Bir yenilik zamanla yok olur.
A nurse took my temperature.
Lernen beginnen
Bir hemşire ateşimi ölçtü.
A pound is a unit of weight.
Lernen beginnen
Bir pound bir ağırlık birimidir.
A rash appeared on his face.
Lernen beginnen
Onun yüzünde bir isilik ortaya çıktı.
A stone hit him on the head.
Lernen beginnen
Kafasına bir taş çarptı.
A strange man came up to us.
Lernen beginnen
Tuhaf bir adam bize doğru geldi.
About how long will it take?
Lernen beginnen
O, yaklaşık ne kadar sürecek.
About how much will it cost?
Lernen beginnen
O, yaklaşık kaça mal olacak.
Admission to the show is $5.
Lernen beginnen
Gösteriye giriş ücreti 5 dolar.
After a while, it grew dark.
Lernen beginnen
Bir süre sonra, hava karardı.
All of the milk was spilled.
Lernen beginnen
Sütün hepsi döküldü.
All of them are not present.
Lernen beginnen
Onların hepsi mevcut değiller.
All of them remained silent.
Lernen beginnen
Onların hepsi sessiz kaldılar.
All the boys enjoyed skiing.
Lernen beginnen
Bütün erkekler kayaktan hoşlandı.
All the men are hardworking.
Lernen beginnen
Tüm erkekler çalışkandır.
All these things cost money.
Lernen beginnen
Bütün bu işler paraya mal olur.
All Tom wants to do is swim.
Lernen beginnen
Tom'un bütün yapmak istediği yüzmektir.
All was silent in the house.
Lernen beginnen
Evde herkes sessizdi.
Americans eat a lot of meat.
Lernen beginnen
Amerikalılar çok et yer.
An apple fell to the ground.
Lernen beginnen
Yere bir elma düştü.
An elephant has a long nose.
Lernen beginnen
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Any amount of money will do.
Lernen beginnen
Bir miktar para iş görür.
Anywhere with a bed will do.
Lernen beginnen
Yataklı herhangi bir yer iş görür.
Are both of you ready to go?
Lernen beginnen
Siz ikiniz gitmeye hazır mısınız?
Are you a creature of habit?
Lernen beginnen
Sen alışkanlıklarından vazgeçemeyen birimisin?
Are you coming to the party?
Lernen beginnen
Partiye geliyor musun?
Are you done with the paper?
Lernen beginnen
Gazete ile işin bitti mi?
Are you for or against this?
Lernen beginnen
Bunun lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
Are you going by bus or car?
Lernen beginnen
Otobüsle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
Are you good at mathematics?
Lernen beginnen
Matematikte iyi misin?
Are you happy in your house?
Lernen beginnen
Evinde mutlu musun?
Are you in immediate danger?
Lernen beginnen
Sen yakın tehlike içinde misin?
Are you interested in music?
Lernen beginnen
Müzikle ilgileniyor musun?
Are you looking for someone?
Lernen beginnen
Birini mi arıyorsun?
Are you looking for someone?
Lernen beginnen
Sen birini arıyor musun?
Are you sick? You look pale.
Lernen beginnen
Hasta mısın? Solgun görünüyorsun.
Are you sure of your answer?
Lernen beginnen
Cevabından emin misin?
Are you waiting for anybody?
Lernen beginnen
Birini bekliyor musun?
At first, I didn't like him.
Lernen beginnen
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
At first, I failed the test.
Lernen beginnen
İlk başta, testte başarısız oldum.
At last he reached his goal.
Lernen beginnen
Sonunda o, hedefine ulaştı.
Basho was the greatest poet.
Lernen beginnen
Başo, en büyük şairdi.
Be quiet while I am speaking.
Lernen beginnen
Ben konuşurken sessiz ol.
Be sure and call me tonight.
Lernen beginnen
Gece beni mutlaka ara.
Be sure not to eat too much.
Lernen beginnen
Çok fazla yemediğinizden emin olun.
Be sure to mail this letter.
Lernen beginnen
Bu mektubu mutlaka postala.
Bell invented the telephone.
Lernen beginnen
Bell telefonu icat etti.
Betty likes classical music.
Lernen beginnen
Betty klasik müzik sever.
Betty likes classical music.
Lernen beginnen
Betty klasik müzikten hoşlanır.
Bigger is not always better.
Lernen beginnen
Daha büyük her zaman daha iyi değildir.
Bill is good at mathematics.
Lernen beginnen
Bill matematikte iyidir.
Bill is honest all the time.
Lernen beginnen
Bill her zaman dürüst.
Bill is seldom ever on time.
Lernen beginnen
Bill nadiren zamanında gelir.
Bill often goes to the park.
Lernen beginnen
Bill sık sık parka gider.
Bill signed up for the exam.
Lernen beginnen
Bill sınav için kaydını yaptırdı.
Bill's work is selling cars.
Lernen beginnen
Bill'in işi otomobil satmaktır.
Birds are flying in the air.
Lernen beginnen
Kuşlar havada uçuyorlar.
Bob and I are great friends.
Lernen beginnen
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
Both brothers are musicians.
Lernen beginnen
Her iki kardeş müzisyendir.
Both girls wear white suits.
Lernen beginnen
Her iki kız beyaz takım elbiseler giyiyor.
Both of my parents are dead.
Lernen beginnen
Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
Both were seriously wounded.
Lernen beginnen
Her ikisi de ağır yaralandı.
Both you and I are students.
Lernen beginnen
Hem sen hem de ben öğrenciyiz.
Bring your brother with you.
Lernen beginnen
Erkek kardeşini yanında getir.
Bring your friends with you.
Lernen beginnen
Arkadaşlarınızı yanınızda getirin.
Bring your sister next time.
Lernen beginnen
Gelecek sefer kız kardeşinide getir.
Brothers should not quarrel.
Lernen beginnen
Kardeşler kavga etmemelidir.
Butter is sold by the pound.
Lernen beginnen
Tereyağı pound ile satılmaktadır.
Can I go hiking next Sunday?
Lernen beginnen
Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?
Can I have something to eat?
Lernen beginnen
Yiyecek bir şey alabilir miyim?
Can you describe the object?
Lernen beginnen
Nesneyi tarif edebilir misiniz?
Could you turn the volume down?
Lernen beginnen
Sesi kısar mısın?
Can you page someone for me?
Lernen beginnen
Benim için birinin adını anons eder misin?
Can you reach the top shelf?
Lernen beginnen
Üst rafa ulaşabilir misin?
Can you send the bellboy up?
Lernen beginnen
Komiyi yukarı gönderir misin?
Can you take his place, Leo?
Lernen beginnen
Onun yerini alır mısın, Leo?
Can your mother drive a car?
Lernen beginnen
Annen araba sürebilir mi?
Carlos climbed the mountain.
Lernen beginnen
Carlos dağa tırmandı.
Carol returned to her hotel.
Lernen beginnen
Carol oteline döndü.
Carranza rejected the offer.
Lernen beginnen
Carranza teklifi reddetti.
Cats are very clean animals.
Lernen beginnen
Kediler çok temiz hayvanlardır.
Check your answers with his.
Lernen beginnen
Cevaplarını onunkiyle karşılaştır.
Children are full of energy.
Lernen beginnen
Çocuklar enerji dolu.
Children grow up so quickly.
Lernen beginnen
Çocuklar çok çabuk büyürler.
Children like to beat drums.
Lernen beginnen
Çocuklar davul çalmayı severler.
Children often hate spinach.
Lernen beginnen
Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.
Choose any flowers you like.
Lernen beginnen
İstediğin çiçekleri seç.
Choose one from among these.
Lernen beginnen
Bunların arasından bir tane seçin.
Choose your favorite racket.
Lernen beginnen
En sevdiğin raketi seç.
Christmas is soon, isn't it?
Lernen beginnen
Noel yakın, değil mi?
Cold this morning, isn't it?
Lernen beginnen
Bu sabah soğuk değil mi?
Columbus discovered America.
Lernen beginnen
Columbus Amerikayı keşfetti.
Come the day after tomorrow.
Lernen beginnen
Yarından sonraki gün gel.
Come to the party, will you?
Lernen beginnen
Partiye gel, lütfen?
Compare these two computers.
Lernen beginnen
Bu iki bilgisayarı karşılaştır.
Cookie is under 5 years old.
Lernen beginnen
Cookie 5 yaşın altındadır.
Could you assist me, please?
Lernen beginnen
Bana yardım eder misin, lütfen?
Could you draw a map for me?
Lernen beginnen
Benim için bir harita çizer misin?
Could you drive more slowly?
Lernen beginnen
Daha yavaş sürer misin?
Could you give me your name?
Lernen beginnen
Bana adını verebilir misin?
Could you press this button?
Lernen beginnen
Bu düğmeye basar mısınız?
Could you sign here, please?
Lernen beginnen
Burayı lütfen imzalayabilir misiniz?
Could you solve the problem?
Lernen beginnen
Sorunu halledebildin mi?
Could you take this, please?
Lernen beginnen
Bunu lütfen alabilir misiniz?
Dick had a traffic accident.
Lernen beginnen
Dick, bir trafik kazası geçirdi.
Dick passed the photo to me.
Lernen beginnen
Dick fotoğrafı bana verdi.
Dick plans to go by himself.
Lernen beginnen
Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.
Did he mention the accident?
Lernen beginnen
O, kazadan bahsetti mi?
Did he show you the picture?
Lernen beginnen
O, resmi sana gösterdi mi?
Did you do this on your own?
Lernen beginnen
Bunu tek başına mı yaptın?
Did you make it by yourself?
Lernen beginnen
Onu kendiniz mi yaptınız?
Did you pay for those shoes?
Lernen beginnen
Şu ayakkabılar için ödeme yaptınız mı?
Did you read the whole book?
Lernen beginnen
Bütün kitabı okudun mu?
Did you see anyone run away?
Lernen beginnen
Birinin kaçtığını gördün mü?
Did you take back the books?
Lernen beginnen
Kitapları geri götürdün mü?
Did you turn off the heater?
Lernen beginnen
Isıtıcıyı kapattın mı?
Did you watch TV last night?
Lernen beginnen
Dün gece televizyon izledin mi?
Didn't you lock up your car?
Lernen beginnen
Arabanı kilitlemedin mi?
Do I have to change my diet?
Lernen beginnen
Diyetimi değiştirmek zorunda mıyım.
Do I pay you or the cashier?
Lernen beginnen
Ben size mi yoksa kasiyere mi ödeme yapayım.
Do you believe what he said?
Lernen beginnen
Onun dediğine inandın mı?
Do you eat in the classroom?
Lernen beginnen
Sen sınıfta yemek yer misin?
Do you go to school on foot?
Lernen beginnen
Okula yaya gider misin?
Do you have a pen or pencil?
Lernen beginnen
Bir dolma kalemin mi yoksa bir kurşun kalemin mi var.
Do you have any French wine?
Lernen beginnen
Biraz Fransız şarabın var mı?
Do you have any soft drinks?
Lernen beginnen
Hiç alkolsüz içeceğin var mı?
Do you have anything to eat?
Lernen beginnen
Yiyecek bir şeyin var mı?
Do you have anything to say?
Lernen beginnen
Söyleyecek bir şeyin var mı?
Do you have enough blankets?
Lernen beginnen
Yeterli battaniyelerin var mı?
Do you have laundry service?
Lernen beginnen
Çamaşır yıkama servisiniz var mı?
Do you have this in my size?
Lernen beginnen
Bundan benim ölçüme uyan varmı?
Do you have time to help me?
Lernen beginnen
Bana yardımcı olmak için zamanın var mı?
Do you know an ethnic dance?
Lernen beginnen
Bir etnik dans biliyor musunuz?
Do you know any Greek myths?
Lernen beginnen
Hiç Yunan mitolojisi biliyor musun?
Do you know where Tom lives?
Lernen beginnen
Tom'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?
Do you like ancient history?
Lernen beginnen
İlk çağ tarihini sever misin?
Do you like Renaissance art?
Lernen beginnen
Rönesans sanatı sever misiniz?
Would you mind me smoking here?
Lernen beginnen
Burada sigara içebilir miyim?
Do you play basketball well?
Lernen beginnen
Basketbolu iyi oynar mısın?
Do you play soccer or rugby?
Lernen beginnen
Futbol yada ragbi oynar mısın?
Do you want anything to eat?
Lernen beginnen
Yiyecek bir şey istiyor musun?
Do your homework right away.
Lernen beginnen
Derhal ev ödevini yap.
Does he go to school by bus?
Lernen beginnen
O, otobüsle okula gider mi?
Does that price include tax?
Lernen beginnen
O fiyata vergi dahil mi?
Does this cap belong to you?
Lernen beginnen
Bu kep sana mı ait?
Does Tom always carry a gun?
Lernen beginnen
Tom her zaman bir silah taşır mı?
Dogs see in black and white.
Lernen beginnen
Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
Don't be a back-seat driver.
Lernen beginnen
Sürücüye müdahele etme.
Don't be late for the train.
Lernen beginnen
Tren için geç kalmayın.
Don't bother to call on him.
Lernen beginnen
Onu aramak için zahmet etmeyin.
Don't expect too much of me.
Lernen beginnen
Benden çok şey bekleme.
Don't fail to lock the door.
Lernen beginnen
Kapıyı kilitlemeyi ihmal etmeyin.
Don't forget to write to me.
Lernen beginnen
Bana yazmayı unutma.
Don't forget to write to us.
Lernen beginnen
Bize yazmayı unutma.
Don't lean against the wall.
Lernen beginnen
Duvara yaslanma.
Don't leave it up to chance.
Lernen beginnen
İşi şansa bırakma.
Don't leave the window open.
Lernen beginnen
Pencereyi açık bırakma.
Don't let go. Hold on tight.
Lernen beginnen
Gitmesine izin vermeyin. Sıkı tutun.
Don't look down on the poor.
Lernen beginnen
Fakirleri hor görme.
Don't lose confidence, Mike.
Lernen beginnen
Güvenini kaybetme, Mike.
Don't meddle in his affairs.
Lernen beginnen
Onun işlerine karışmayın.
Don't run across the street.
Lernen beginnen
Caddeyi koşarak geçmeyin.
Don't speak so fast, please.
Lernen beginnen
Çok hızlı konuşma, lütfen.
Don't talk in the classroom.
Lernen beginnen
Sınıfta konuşma.
Don't treat me like a child.
Lernen beginnen
Bana bir çocuk gibi davranma.
Don't use all the hot water.
Lernen beginnen
Sıcak suyun tümünü kullanma.
Don't walk alone after dark.
Lernen beginnen
Karanlıktan sonra yalnız yürüme.
Don't worry. You'll make it.
Lernen beginnen
Endişelenmeyin. Onu yaparsınız.
Dorothy isn't in the office.
Lernen beginnen
Dorothy ofiste değildir.
Each congressman could vote.
Lernen beginnen
Her kongre üyesi oy verebildi.
Each member was called upon.
Lernen beginnen
Her üye davet edildi.
Each time I tried, I failed.
Lernen beginnen
Denediğim her sefer başarısız oldum.
Economy cars save you money.
Lernen beginnen
Ekonomi araba size tasarruf sağlar.
Eisenhower kept his promise.
Lernen beginnen
Eisenhower sözünü tuttu.
English is spoken in Canada.
Lernen beginnen
Kanada'da İngilizce konuşulur.
Everybody desires happiness.
Lernen beginnen
Herkes mutluluk arzular.
Everybody is busy except me.
Lernen beginnen
Benim dışında herkes meşgul.
Everybody is relying on you.
Lernen beginnen
Herkes size güveniyor.
Everybody looks up to Henry.
Lernen beginnen
Herkes Henry'ye güvenir.
Everybody wants to be happy.
Lernen beginnen
Herkes mutlu olmak istiyor.
Everyone ate the same thing.
Lernen beginnen
Herkes aynı şeyi yedi.
Everyone is friendly to her.
Lernen beginnen
Herkes ona karşı samimi.
Everything is all right now.
Lernen beginnen
Şimdi her şey yolunda.
Everything's going to be OK.
Lernen beginnen
Her şey tamam olacak.
Excuse me. What's your name?
Lernen beginnen
Affedersiniz. Adınız nedir?
Explain it once more, Jerry.
Lernen beginnen
Onu bir kez daha açıkla, Jerry.
Face adversity with courage.
Lernen beginnen
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
Few students can read Latin.
Lernen beginnen
Birkaç öğrenci Latince okuyabilir.
Finally, he lost his temper.
Lernen beginnen
Sonunda, o, kontrolünü kaybetti.
Finding her office was easy.
Lernen beginnen
Onun ofisini bulmak kolaydı.
Finding her office was easy.
Lernen beginnen
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
Food is fuel for our bodies.
Lernen beginnen
Gıda vücudumuz için yakıttır.
Food shipments were blocked.
Lernen beginnen
Gıda sevkiyatı bloke edildi.
Forget about that right now.
Lernen beginnen
Onu derhal unut.
France is in western Europe.
Lernen beginnen
Fransa, Batı Avrupa'dadır.
Fred is always telling lies.
Lernen beginnen
Fred her zaman yalan söylüyor.
Fred's house has five rooms.
Lernen beginnen
Fred'in evinde beş oda bulunmaktadır.
Fred's house has five rooms.
Lernen beginnen
Fred'in evinin beş odası var.
Fresh fruit is good for you.
Lernen beginnen
Taze meyve, sizin için iyidir.
Gamblers enjoy taking risks.
Lernen beginnen
Kumarbazlar risk almayı severler.
General Braddock was killed.
Lernen beginnen
Genel Braddock öldürüldü.
Get me the scissors, please.
Lernen beginnen
Bana makası getir, lütfen.
Get out of here immediately!
Lernen beginnen
Hemen buradan çıkın.
Get up early in the morning.
Lernen beginnen
Sabah erken kalk.
Get your friend to help you.
Lernen beginnen
Arkadaşın sana yardım etsin.
Give it to whoever needs it.
Lernen beginnen
Onu ihtiyacı olana ver.
Give it to whoever wants it.
Lernen beginnen
Onu her kim isterse ona ver.
Give me a copy of this book.
Lernen beginnen
Bu kitabın bir kopyasını bana verin.
Give me a little more water.
Lernen beginnen
Bana biraz daha su verin.
Give me the main points now.
Lernen beginnen
Şimdi bana ana konulardan bahsedin.
Give me two pieces of chalk.
Lernen beginnen
Bana iki parça tebeşir ver.
Give my love to your family.
Lernen beginnen
Ailenize sevgimi iletin.
Gold is heavier than silver.
Lernen beginnen
Altın gümüşten daha ağırdır.
Grant took 14,000 prisoners.
Lernen beginnen
Grant, 14.000 tutsak aldı.
Grant was extremely popular.
Lernen beginnen
Grant son derece popüler oldu.
Greek is difficult to learn.
Lernen beginnen
Yunanca öğrenmek zordur.
Half of the melon was eaten.
Lernen beginnen
Kavunun yarısı yendi.
Hamilton did not like Adams.
Lernen beginnen
Hamilton, Adams'tan hoşlanmadı.
Hanako likes cake very much.
Lernen beginnen
Hanako keki çok fazla seviyor.
Has all the coke been drunk?
Lernen beginnen
Bütün kola içildi mi?
Has Ken left Japan for good?
Lernen beginnen
Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?
Has she ever fallen in love?
Lernen beginnen
O hiç aşık oldu mu?
Have a look at that picture.
Lernen beginnen
Şu resme bir bak.
Have a nice summer vacation.
Lernen beginnen
Güzel bir Yaz tatili geçirmeni dilerim.
Have there been any changes?
Lernen beginnen
Herhangi bir değişiklik var mı?
Have there been any changes?
Lernen beginnen
Herhangi bir değişiklik oldu mu?
Have they ever come on time?
Lernen beginnen
Onlar hiç zamanında geldiler mi?
Have you checked the engine?
Lernen beginnen
Motoru kontrol ettiniz mi?
Have you done your homework?
Lernen beginnen
Ev ödevini yaptın mı?
Have you ever been to India?
Lernen beginnen
Hiç Hindistan'da bulundunuz mu?
Have you ever been to Japan?
Lernen beginnen
Hiç Japonya'da bulundunuz mu?
Have you ever been to Nikko?
Lernen beginnen
Hiç Nikko'da bulundun mu?
Have you ever been to Tokyo?
Lernen beginnen
Hiç Tokyo'da bulundun mu?
Have you ever broken a bone?
Lernen beginnen
Sen hiç bir kemik kırdın mı?
Have you ever donated blood?
Lernen beginnen
Sen hiç kan bağışladın mı?
Have you ever gone to Paris?
Lernen beginnen
Hiç Paris'e gittin mi?
Have you ever seen a cuckoo?
Lernen beginnen
Şu ana kadar bir guguk kuşu gördün mü?
Have you ever visited Kyoto?
Lernen beginnen
Hiç Kyoto'yu gezdin mi?
Are you finished with your work?
Lernen beginnen
İşini bitirdin mi?
Have you heard from Freddie?
Lernen beginnen
Freddie'den haberin var mı?
Have you heard the news yet?
Lernen beginnen
Haberi henüz duydun mu?
Have you read this book yet?
Lernen beginnen
Bu kitabı henüz okudun mu?
Have you read today's paper?
Lernen beginnen
Bugünün gazetesini okudun mu?
Have you washed the car yet?
Lernen beginnen
Arabayı henüz yıkadın mı?
Haven't you had your dinner?
Lernen beginnen
Akşam yemeğini yemedin mi?
He absconded with the money.
Lernen beginnen
O, para ile birlikte kaçtı.
He accepted gifts from them.
Lernen beginnen
O, onlardan hediyeler kabul etti.
He accomplished his mission.
Lernen beginnen
O görevini yerine getirdi.
He always wears blue shirts.
Lernen beginnen
O her zaman mavi gömlek giyer.
He arrived after I had left.
Lernen beginnen
Ben ayrıldıktan sonra o geldi
He arrived the day she left.
Lernen beginnen
O, gittiği gün geldi.
She asked him some questions.
Lernen beginnen
O, ona bazı sorular sordu.
He asked me what I expected.
Lernen beginnen
O, bana beklediğim şeyi sordu.
He asked me which way to go.
Lernen beginnen
Bana hangi yöne gideceğini sordu.
He attended many ceremonies.
Lernen beginnen
O birçok törenlere katıldı.
He banged the door in anger.
Lernen beginnen
O, öfkeyle kapıyı çarptı.
He became known as a doctor.
Lernen beginnen
O, bir doktor olarak tanındı.
He believes in Santa Clause.
Lernen beginnen
O, Noel Baba'ya inanıyor.
She brought him to our place.
Lernen beginnen
O, onu bizim yerimize getirdi.
He calls her up every night.
Lernen beginnen
O, her gece onu arar.
He came a little after noon.
Lernen beginnen
Öğleden az sonra geldi.
He came home exactly at ten.
Lernen beginnen
O, tam onda eve geldi.
He came to school very late.
Lernen beginnen
O, okula çok geç geldi.
He can pull strings for you.
Lernen beginnen
O, senin için torpil yapabilir.
He can't speak much English.
Lernen beginnen
O, fazla İngilizce konuşamaz.
He carried the box upstairs.
Lernen beginnen
O, kutuyu üst kata taşıdı.
He changed school last year.
Lernen beginnen
O geçen yıl okul değiştirdi.
He claims that he is honest.
Lernen beginnen
O, dürüst olduğunu iddia ediyor.
He cleared the roof of snow.
Lernen beginnen
O, çatının karını temizledi.
He closed the door suddenly.
Lernen beginnen
O, birden kapıyı kapattı.
He composes beautiful poems.
Lernen beginnen
O, güzel şiirler besteler.
He considered himself lucky.
Lernen beginnen
O kendini şanslı addetti.
He could make nothing of it.
Lernen beginnen
O, onunla ilgili bir şey yapamadı.
He could not breathe deeply.
Lernen beginnen
Derin nefes alamadı.
He decided to give it a try.
Lernen beginnen
O, denemeye karar verdi.
He did a very foolish thing.
Lernen beginnen
O, çok aptalca bir şey yaptı.
He did his best to help her.
Lernen beginnen
Ona yardım etmek için elinden geleni yaptı.
He did his best to the last.
Lernen beginnen
O, sonuna kadar elinden geleni yaptı.
He did his best, but failed.
Lernen beginnen
O, elinden geleni yaptı, ancak başarısız oldu.
He did not buy it after all.
Lernen beginnen
Beklenin tersine onu almadı.
He did not know what to say.
Lernen beginnen
O, ne diyeceğini bilmiyordu.
He did not know where to go.
Lernen beginnen
Nereye gideceğini bilmiyordu.
He didn't care for swimming.
Lernen beginnen
O, yüzmek istemedi.
He didn't explain it at all.
Lernen beginnen
O, onu hiç açıklamadı.
He didn't like her at first.
Lernen beginnen
O ilk defa ondan hoşlanmadı.
He didn't reveal his secret.
Lernen beginnen
O, onun sırrını açığa çıkarmadı.
He didn't turn up after all.
Lernen beginnen
Beklenenin tersine dönmedi.
He died from lack of oxygen.
Lernen beginnen
Oksijen yetersizliğinden öldü.
He died of cancer last year.
Lernen beginnen
O, geçen yıl kanserden öldü.
He does not have to do this.
Lernen beginnen
O, bunu yapmak zorunda değildir.
He does not watch TV at all.
Lernen beginnen
O, hiç tv seyretmez.
He doesn't always come late.
Lernen beginnen
O her zaman geç gelmez.
He doesn't have any friends.
Lernen beginnen
Onun hiç arkadaşı yoktur.
He drives a car, doesn't he?
Lernen beginnen
O, bir araba sürer, değil mi?
He drove slowly up the hill.
Lernen beginnen
O, tepeye doğru yavaşça sürdü.
He dug a hole in the garden.
Lernen beginnen
O, bahçede bir çukur kazdı.
He enjoyed playing baseball.
Lernen beginnen
O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.
He exhausted all his energy.
Lernen beginnen
O bütün enerjisini tüketti.
He explained the rule to me.
Lernen beginnen
O, kuralı bana açıkladı.
He failed the entrance exam.
Lernen beginnen
O, giriş sınavında başarısız oldu.
He felt himself growing old.
Lernen beginnen
O, yaşlandığını hissetti.
He finished school in March.
Lernen beginnen
O, Mart ayında okulu bitirdi.
He flew a kite with his son.
Lernen beginnen
O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
He gave three wrong answers.
Lernen beginnen
O, üç yanlış cevap verdi.
He goes there now and again.
Lernen beginnen
O, arada sırada oraya gider.
He got a loan from the bank.
Lernen beginnen
O, bankadan bir kredi aldı.
He got an easy English book.
Lernen beginnen
O, kolay bir İngilizce kitabı aldı.
He got engaged to my cousin.
Lernen beginnen
O, benim kuzenimle nişanlandı.
He got sick during the trip.
Lernen beginnen
O, yolculuk sırasında hastalandı.
He got the book for nothing.
Lernen beginnen
O, kitabı boş yere aldı.
He grabbed me by the collar.
Lernen beginnen
O, beni yakamdan yakaladı.
He had access to the papers.
Lernen beginnen
Onun belgelere erişim hakkı vardı.
He had barely enough to eat.
Lernen beginnen
Neredeyse onun yeterli yiyeceği yoktu.
He had no friend to talk to.
Lernen beginnen
Onun konuşacak arkadaşı yoktu.
He had the table to himself.
Lernen beginnen
O, masayı kendine ayırdı.
He had to leave the village.
Lernen beginnen
O, köyü terk etmek zorunda kaldı.
He had to pay his own debts.
Lernen beginnen
O, kendi borçlarını ödemek zorunda kaldı.
He had to think for himself.
Lernen beginnen
O, kendisi için düşünmek zorunda kaldı.
He hardly ever opens a book.
Lernen beginnen
O, neredeyse hiç kitap açmaz.
He has a good school record.
Lernen beginnen
Onun iyi bir okul kaydı var.
He has a grudge against you.
Lernen beginnen
Onun size karşı bir kini var.
He has a pension to live on.
Lernen beginnen
Geçimini sağlamak için bir emekli maaşı var.
She has a strong personality.
Lernen beginnen
Onun güçlü bir kişiliği vardır.
He has a strong personality.
Lernen beginnen
O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.
He has been sick for a week.
Lernen beginnen
O bir hafta boyunca hastadır.
He got through with his work.
Lernen beginnen
O, işini bitirdi.
He has hit upon a good idea.
Lernen beginnen
Aklına iyi bir fikir geldi.
He has more books than I do.
Lernen beginnen
O, benim sahip olduğumdan daha çok kitaba sahiptir.
He has no family to support.
Lernen beginnen
Onu destekleyecek bir ailesi yok.
He has one dog and six cats.
Lernen beginnen
Onun bir köpeği ve altı kedisi var.
He has only to ask for help.
Lernen beginnen
O, sadece yardım istemek zorunda.
He hasn't read the book yet.
Lernen beginnen
O, kitabı henüz okumadı.
He helped me do my homework.
Lernen beginnen
Ev ödevimi yapmam için bana yardım etti.
He is a bit like his father.
Lernen beginnen
O, biraz babasına benzer.
He is a novelist and artist.
Lernen beginnen
O bir yazar ve sanatçıdır.
He is a promising young man.
Lernen beginnen
O, umut verici genç bir adamdır.
He is a very careful driver.
Lernen beginnen
O çok dikkatli bir sürücüdür.
He is a very selfish person.
Lernen beginnen
O, çok bencil bir kişidir.
He is a waiter and an actor.
Lernen beginnen
O bir garson ve bir aktördür.
He is almost always at home.
Lernen beginnen
O, hemen hemen her zaman evdedir.
He is always friendly to me.
Lernen beginnen
O, her zaman bana karşı cana yakındır.
He is always late for class.
Lernen beginnen
O, zaman sınıfa geç kalır.
He is always short of money.
Lernen beginnen
O her zaman parasızdır.
He is an authority on China.
Lernen beginnen
O, Çin'de bir otoritedir.
He is an old friend of mine.
Lernen beginnen
O benim eski bir arkadaşım.
He is an unmanageable child.
Lernen beginnen
O, ele avuca sığmayan bir çocuk.
He is as tall as his father.
Lernen beginnen
O babası kadar uzundur.
He is as tall as my brother.
Lernen beginnen
O, benim erkek kardeşim kadar uzundur.
He is being very kind today.
Lernen beginnen
O bugün çok nazikleşiyor.
He is busy learning English.
Lernen beginnen
O, İngilizce öğrenmekle meşgul.
He is busy with job hunting.
Lernen beginnen
O, iş aramakla meşguldür.
He is clumsy with his hands.
Lernen beginnen
O elleriyle beceriksizdir
He is digging his own grave.
Lernen beginnen
O, kendi mezarını kazıyor.
He is doing it with my help.
Lernen beginnen
O, onu benim yardımım vasıtasıyla yapıyor.
He is entirely in the wrong.
Lernen beginnen
O, tamamen hatalı.
He is every bit a gentlemen.
Lernen beginnen
O, tam bir beyefendi.
He is famous as a scientist.
Lernen beginnen
O, bir bilim adamı olarak ünlüdür.
He is far from being honest.
Lernen beginnen
O, dürüst olmaktan uzaktır.
He is glad to hear the news.
Lernen beginnen
O, haberi duyduğuna memnun.
He is good at taking photos.
Lernen beginnen
O, fotoğraf çekmede iyidir.
He is in high spirits today.
Lernen beginnen
Bugün onun morali yüksek.
He is in his early thirties.
Lernen beginnen
O, otuzlu yaşların başlarındadır.
He is in his early twenties.
Lernen beginnen
O, yirmili yaşlarının başındadır.
He is innocent of the crime.
Lernen beginnen
O, suçsuzdur.
He is jealous of her talent.
Lernen beginnen
O, onun yeteneğini kıskanıyor.
He is just pulling your leg.
Lernen beginnen
O, sadece seninle şaka yapıyor.
He is known as a great poet.
Lernen beginnen
O, büyük bir şair olarak bilinmektedir.
He is leaving in three days.
Lernen beginnen
O, üç gün içinde ayrılıyor.
He is likely to arrive soon.
Lernen beginnen
O, muhtemelen yakında gelecektir.
He is looking forward to it.
Lernen beginnen
O, ona can atıyor.
He is much taller than I am.
Lernen beginnen
O benden çok daha uzun.
He is no better than a baby.
Lernen beginnen
O bir çocukla hemen hemen aynı.
He is no longer in business.
Lernen beginnen
O, artık çalışmıyor.
He doesn't live here anymore.
Lernen beginnen
O, artık burada yaşamıyor.
He is no match for his wife.
Lernen beginnen
O, karısının dengi değil.
He is not equal to the task.
Lernen beginnen
O, görev için yeterli değildir.
He is not likely to succeed.
Lernen beginnen
O, muhtemelen başarılı olmayacak.
He is not much of an artist.
Lernen beginnen
O, çok iyi bir sanatçı değil.
He is not very good company.
Lernen beginnen
O, çok iyi bir arkadaş değildir.
He is nothing but a student.
Lernen beginnen
O, sadece bir öğrenci.
He is often late for school.
Lernen beginnen
O, sık sık okula geç kalır.
He is on the point of death.
Lernen beginnen
O, ölmek üzeredir.
He is pleased with his work.
Lernen beginnen
O, işinden memnundur.
He is pleased with the plan.
Lernen beginnen
O, plandan memnundur.
He is proficient in English.
Lernen beginnen
O, İngilizcede yeterlidir.
He is rarely in a good mood.
Lernen beginnen
O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.
He is rather hard to please.
Lernen beginnen
Onu mutlu etmek oldukça zordur.
He is related to the family.
Lernen beginnen
O, aile ile akrabadır.
He is respected by everybody.
Lernen beginnen
Ona herkes tarafından saygı duyulur.
He is roasting coffee beans.
Lernen beginnen
O, kahve çekirdeklerini kavuruyor.
He is standing on the stage.
Lernen beginnen
O sahnede duruyor.
He is staying with his aunt.
Lernen beginnen
O, halası ile kalıyor.
He is still very much alive.
Lernen beginnen
O hala çok canlıdır.
He is suffering from a cold.
Lernen beginnen
O, soğuk algınlığından çekiyor.
He is sure to come tomorrow.
Lernen beginnen
O, kesinlikle yarın gelecek.
He is sure to pass the exam.
Lernen beginnen
O, sınavı geçeceğinden emin.
He is swimming in the river.
Lernen beginnen
O, nehirde yüzüyor.
He is tall and looks strong.
Lernen beginnen
O uzun boyludur ve güçlü görünüyor.
She is terrified of the dark.
Lernen beginnen
O karanlıktan çok korkar.
He is unfit to be a teacher.
Lernen beginnen
O, bir öğretmen olmak için uygun değil.
He joined the baseball club.
Lernen beginnen
O, beyzbol Kulübüne katıldı.
He joined the opposing team.
Lernen beginnen
O, karşı takıma katıldı.
He keeps a diary in English.
Lernen beginnen
O, İngilizce bir günlük tutar.
He kept silent all day long.
Lernen beginnen
O, gün boyu sessiz kaldı.
He kept walking all the day.
Lernen beginnen
O, bütün gün yürümeye devam etti.
He kicked in a lot of money.
Lernen beginnen
O, çok miktarda para bağışladı.
He left here a few days ago.
Lernen beginnen
O, birkaç gün önce buradan ayrıldı.
He left the box unprotected.
Lernen beginnen
O kutuyu korumasız bıraktı.
He left the last page blank.
Lernen beginnen
O, son sayfayı boş bıraktı.
He likes baseball very much.
Lernen beginnen
O, beyzbolu çok sever.
He likes to read newspapers.
Lernen beginnen
O, gazete okumayı sever.
He lit a candle in the dark.
Lernen beginnen
O, karanlıkta bir mum yaktı.
He lived here ten years ago.
Lernen beginnen
O, on yıl önce burada yaşadı.
He lives from hand to mouth.
Lernen beginnen
O, kıt kanaat geçiniyor.
He looked at me in surprise.
Lernen beginnen
O, şaşkınlıkla bana baktı.
She looked up at the ceiling.
Lernen beginnen
O, tavana baktı.
He looks like an honest man.
Lernen beginnen
O, dürüst bir adam gibi görünüyor.
He looks tired this evening.
Lernen beginnen
O, bu akşam yorgun görünüyor.
He lost control of his legs.
Lernen beginnen
O, bacaklarının kontrolünü kaybetti.
He lost everything he owned.
Lernen beginnen
O, sahip olduğu her şeyi kaybetti.
He lost his way in the snow.
Lernen beginnen
O, karda yolunu kaybetti.
He lost two sons in the war.
Lernen beginnen
O, iki oğlunu savaşta kaybetti.
He made fun of me in public.
Lernen beginnen
O, herkesin içinde benimle alay etti.
He made his way to the room.
Lernen beginnen
O, odaya doğru gitti.
He made several corrections.
Lernen beginnen
O, birkaç düzeltme yaptı.
He made up his mind quickly.
Lernen beginnen
O, çabuk karar verdi.
He may be on the next train.
Lernen beginnen
O, bir sonraki trende olabilir.
He may have read the letter.
Lernen beginnen
O, mektubu okumuş olabilir.
He met Sam purely by chance.
Lernen beginnen
O, tamamen şans eseri Sam ile karşılaştı.
He might be our new teacher.
Lernen beginnen
O bizim yeni öğretmenimiz olabilir.
He mistook me for my mother.
Lernen beginnen
O, beni annemle karıştırdı.
He must have been home then.
Lernen beginnen
O, o zaman evde olmalıydı.
He needs something to drink.
Lernen beginnen
İçecek bir şeye ihtiyacı var.
He often makes people angry.
Lernen beginnen
O sık sık insanları kızdırır.
He painted the ceiling blue.
Lernen beginnen
O, tavanı maviye boyadı.
He picked out the best book.
Lernen beginnen
O, en iyi kitabı aldı.
He plays baseball every day.
Lernen beginnen
O her gün beyzbol oynar.
He prefers French to German.
Lernen beginnen
O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
She pretended not to hear me.
Lernen beginnen
O beni duymamış gibi davrandı.
He pretended to be a doctor.
Lernen beginnen
O, bir doktor gibi davrandı.
He pretended to be sleeping.
Lernen beginnen
O, uyuyor gibi yapıyordu.
He put a cover over his car.
Lernen beginnen
O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
He put his affairs in order.
Lernen beginnen
O, işlerini sıraya koydu.
He put his money in the box.
Lernen beginnen
O, parasını kutuya koydu.
He put the box on the table.
Lernen beginnen
O, kutuyu masaya koydu.
He ran like a scared rabbit.
Lernen beginnen
O, korkmuş bir tavşan gibi koştu.
He reached out for the book.
Lernen beginnen
O, kitabı almak için uzandı.
He read this book yesterday.
Lernen beginnen
Dün bu kitabı okudum.
He really likes music a lot.
Lernen beginnen
O, müziği gerçekten çok sever.
He really wants to meet you.
Lernen beginnen
O gerçekten seninle tanışmak istiyor.
He received a lot of praise.
Lernen beginnen
O, bir çok övgü aldı.
He repaired my watch for me.
Lernen beginnen
O benim için saatimi tamir etti.
She repeated her name slowly.
Lernen beginnen
Yavaşça adını tekrarladı.
He runs a company in Meguro.
Lernen beginnen
O, Meguro'da bir şirket işletir.
He rushed out of the office.
Lernen beginnen
O ofisten dışarı fırladı.
He said he didn't like this.
Lernen beginnen
O, bundan hoşlanmadığını söyledi.
bir tarafından ezildi. She was run over by the car.
Lernen beginnen
O
gerçek bir güzelliktir. His sister is a real beauty.
Lernen beginnen
Onun kız kardeşi
seçeneği destekliyorum. I am in favor of the option.
Lernen beginnen
Ben
geçen ay ondan haber aldım. I heard from him last month.
Lernen beginnen
En son
I live in this neighborhood.
Lernen beginnen
Ben bu mahallede yaşarım.
I located the town on a map.
Lernen beginnen
Ben kasabayı harita üzerinde belirledim.
I looked into the next room.
Lernen beginnen
Bitişik odayı inceledim.
I lost my way in the forest.
Lernen beginnen
Ormanda yolumu kaybettim.
I lost the book you lent me.
Lernen beginnen
Bana ödünç verdiğin kitabı kaybettim.
I love her and she loves me.
Lernen beginnen
Ben onu seviyorum ve o beni seviyor.
I made an apple pie for you.
Lernen beginnen
Senin için elmalı turta yaptım.
I made him go there at once.
Lernen beginnen
Onu derhal oraya gönderdim.
I made that dress by myself.
Lernen beginnen
O elbiseyi kendim yaptım.
I met my teacher on the way.
Lernen beginnen
Yolda öğretmenime rastladım.
I met nobody on my way home.
Lernen beginnen
Evime giderken kimseye rastlamadım.
I met the president himself.
Lernen beginnen
Ben başkanın kendisiyle buluştum.
I met the principal himself.
Lernen beginnen
Müdürün kendisiyle görüştüm.
I met your father yesterday.
Lernen beginnen
Dün babanla karşılaştım.
I might as well leave today.
Lernen beginnen
Bugün gitmemem için bir neden yok.
I mistook him for Mr. Brown.
Lernen beginnen
Onu Bay Brown zannettim.
I must have my car repaired.
Lernen beginnen
Arabamı tamir ettirmeliyim.
I must help her at any cost.
Lernen beginnen
Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
I must leave early tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın erken ayrılmalıyım.
I must make up for the loss.
Lernen beginnen
Kaybı telafi etmeliyim.
I must prepare for the exam.
Lernen beginnen
Sınava hazırlanmalıyım.
I need a bag to carry it in.
Lernen beginnen
Onu taşımak için bir çantaya ihtiyacım var.
I need someone to talk with.
Lernen beginnen
Konuşmak için birine ihtiyacım var.
I need to get some shut eye.
Lernen beginnen
Biraz kestirmeye ihtiyacım var.
I need to search for my pen.
Lernen beginnen
Dolma kalemimi aramalıyım.
I never get sick of dancing.
Lernen beginnen
Ben asla dans etmekten usanmam.
I noticed her hands shaking.
Lernen beginnen
Onun ellerinin titrediğini farkettim.
I often go to the bookstore.
Lernen beginnen
Ben sık sık kitapçıya giderim.
I often have ear infections.
Lernen beginnen
Sık sık kulak enfeksiyonu geçiriyorum.
I only took a bite of bread.
Lernen beginnen
Ben sadece bir lokma ekmek aldım.
I painted a picture for you.
Lernen beginnen
Senin için bir resim yaptım.
I parked my car by the gate.
Lernen beginnen
Arabamı kapının yanına park ettim.
I plan to break up with her.
Lernen beginnen
Ondan ayrılmayı planlıyorum.
I plan to play a flute solo.
Lernen beginnen
Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.
I plan to see him on Monday.
Lernen beginnen
Onu Pazartesi günü görmeyi planlıyorum.
I plan to stay there a week.
Lernen beginnen
Orada bir hafta kalmayı planlıyorum.
I play tennis an hour a day.
Lernen beginnen
Günde bir saat tenis oynarım.
I prefer reading to writing.
Lernen beginnen
Okumayı yazmaya tercih ederim.
I prefer soccer to baseball.
Lernen beginnen
Futbolu beyzbola tercih ederim.
I prefer swimming to skiing.
Lernen beginnen
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
I prefer swimming to skiing.
Lernen beginnen
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
I prefer tennis to baseball.
Lernen beginnen
Tenisi beyzbola tercih ederim.
I prefer to do it on my own.
Lernen beginnen
Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.
I promise you I'll help you.
Lernen beginnen
Ben sana, sana yardım edeceğime söz veriyorum.
I put my coat on inside out.
Lernen beginnen
Paltomu ters giydim.
I quit smoking and drinking.
Lernen beginnen
Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.
I ran as quickly as I could.
Lernen beginnen
Koşabildiğim kadar hızlı koştum.
I ran out and caught a taxi.
Lernen beginnen
Dışarı koştum ve bir taksiye bindim.
I received a good job offer.
Lernen beginnen
İyi bir iş teklifi aldım.
I regret becoming a teacher.
Lernen beginnen
Bir öğretmen olduğuma pişmanım.
I regret missing the speech.
Lernen beginnen
Konuşmayı kaçırdığım için üzgünüm.
I remember locking the door.
Lernen beginnen
Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
I remember reading the book.
Lernen beginnen
Kitabı okuduğumu hatırlıyorum.
I rent a car from my friend.
Lernen beginnen
Ben arkadaşımdan bir araba kiraladım.
I rode fifty miles that day.
Lernen beginnen
Ben o gün elli mil sürdüm.
I rode in a hot air balloon.
Lernen beginnen
Sıcak hava balonuna bindim.
I saw a girl with long hair.
Lernen beginnen
Ben uzun saçlı bir kız gördüm.
I saw a strange woman there.
Lernen beginnen
Orada tuhaf bir kadın gördüm.
I saw her for the last time.
Lernen beginnen
Ben onu son kez gördüm.
I saw him crossing the road.
Lernen beginnen
Onun yolu geçtiğini gördüm.
I saw Jessie standing there.
Lernen beginnen
Jessie'nin orada durduğunu gördüm.
I scarcely believed my eyes.
Lernen beginnen
Ben gözlerime güçlükle inandım.
I scarcely believed my eyes.
Lernen beginnen
Neredeyse gözlerime inanamıyordum.
I seldom eat dairy products.
Lernen beginnen
Ben nadiren süt ürünleri tüketirim.
I sensed what was happening.
Lernen beginnen
Ne olduğunu hissettim.
I shook my head a few times.
Lernen beginnen
Kafamı birkaç kez salladım.
I should not have said that.
Lernen beginnen
Onu söylememeliydim.
I shouldn't have kissed Tom.
Lernen beginnen
Tom'u öpmemeliydim.
I shouldn't have logged off.
Lernen beginnen
Oturumu kapatmamalıydım.
I showered before breakfast.
Lernen beginnen
Kahvaltıdan önce duş aldım.
I solved the problem easily.
Lernen beginnen
Problemi kolayca hallettim.
I spent hours reading books.
Lernen beginnen
Saatlerce kitap okudum.
I spent hours reading books.
Lernen beginnen
Kitapları okurken saatler harcadım.
I spoke to him by telephone.
Lernen beginnen
Onunla telefonda konuştum.
I started sailing last year.
Lernen beginnen
Ben geçen yıl yelken açmaya başladım.
I stayed at home last night.
Lernen beginnen
Ben dün gece evde kaldım.
I stood with my arms folded.
Lernen beginnen
Kollarım katlı durdum.
I stopped and gazed at them.
Lernen beginnen
Ben durdum ve onlara baktım.
I take a walk every morning.
Lernen beginnen
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
I talked to her for an hour.
Lernen beginnen
Bir saat boyunca onunla konuştum.
I talked to him after class.
Lernen beginnen
Ben, dersten sonra onunla konuştum.
I thanked Mary for her help.
Lernen beginnen
Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.
I thanked Mary for her help.
Lernen beginnen
Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.
I think he is a good driver.
Lernen beginnen
Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum.
I think he will do his best.
Lernen beginnen
Sanırım o elinden geleni yapacaktır.
I think he's a great writer.
Lernen beginnen
Sanırım o büyük bir yazar.
I think his novel is boring.
Lernen beginnen
Sanırım onun romanı sıkıcı.
I think I hurt his feelings.
Lernen beginnen
Sanırım onun duygularını incittim.
I think I've lost my ticket.
Lernen beginnen
Sanırım biletimi kaybettim.
I think I've met you before.
Lernen beginnen
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
I think it's getting warmer.
Lernen beginnen
Sanırım hava ısınıyor.
I think of you all the time.
Lernen beginnen
Sürekli seni düşünüyorum.
I think Tom is going to win.
Lernen beginnen
Sanırım Tom kazanacak.
I thought he was my brother.
Lernen beginnen
Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.
I thought that he was angry.
Lernen beginnen
Ben onun kızgın olduğunu düşündüm.
I thought that Tom was kind.
Lernen beginnen
Tom'un nazik olduğunu sandım.
I thought you were Japanese.
Lernen beginnen
Japon olduğunuzu düşünmüştüm.
I thought you wouldn't come.
Lernen beginnen
Senin gelmeyeceğini düşündüm.
I told them to study harder.
Lernen beginnen
Onlara daha çok çalışmalarını söyledim.
I took a cab to the station.
Lernen beginnen
İstasyona taksi ile gittim.
I took his name and address.
Lernen beginnen
Ben onun adını ve adresini aldım.
I took over my father's job.
Lernen beginnen
Babamın işini devraldım.
I took the fact for granted.
Lernen beginnen
Gerçeği sorgulamadan kabul ettim.
I tried solving the problem.
Lernen beginnen
Ben sorunu halletmeye çalıştım.
I tried standing on my head.
Lernen beginnen
Başımın üstünde durmaya çalıştım.
I tried to keep from crying.
Lernen beginnen
Ağlamamaya çalıştım.
I tried to soothe the child.
Lernen beginnen
Ben çocuğu yatıştırmaya çalıştım.
I usually go to bed at nine.
Lernen beginnen
Genellikle dokuzda yatarım.
I usually go to bed at nine.
Lernen beginnen
Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
I visit him every other day.
Lernen beginnen
Ben günaşırı onu ziyaret ederim.
I visited my father's grave.
Lernen beginnen
Babamın mezarını ziyaret ettim.
I want to buy a new bicycle.
Lernen beginnen
Yeni bir bisiklet almak istiyorum.
I want to go abroad someday.
Lernen beginnen
Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
I want to go over to France.
Lernen beginnen
Ben Fransa'ya gitmek istiyorum.
I want to keep my car there.
Lernen beginnen
Arabamı orada tutmak istiyorum.
I want to learn how to swim.
Lernen beginnen
Nasıl yüzüleceğini öğrenmek istiyorum.
I want to make a phone call.
Lernen beginnen
Ben bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.
I want to ride a motorcycle.
Lernen beginnen
Bir motosiklete binmek istiyorum.
I want to see her very much.
Lernen beginnen
Ben onu çok görmek istiyorum.
I want to see him very much.
Lernen beginnen
Ben onu görmeyi çok istiyorum.
I want to see it for myself.
Lernen beginnen
Ben onu kendim için görmek istiyorum.
I want to stress this point.
Lernen beginnen
Bu konuyu vurgulamak istiyorum.
I want to visit South Korea.
Lernen beginnen
Güney Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.
I want you to do it at once.
Lernen beginnen
Ben senin derhal onu yapmanı istiyorum.
I want you to sing the song.
Lernen beginnen
Ben senin şarkıyı söylemeni istiyorum.
I wanted to become a doctor.
Lernen beginnen
Ben bir doktor olmak istedim.
I warmed myself at the fire.
Lernen beginnen
Ben kendimi ateşte ısıttım.
I warmed myself in the bath.
Lernen beginnen
Ben banyoda kendimi ısıttım.
I warned him not to be late.
Lernen beginnen
Geç kalmaması için onu uyardım.
I was a little disappointed.
Lernen beginnen
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
I was able to pass the exam.
Lernen beginnen
Sınavı geçebildim.
I was able to pass the test.
Lernen beginnen
Ben testi geçebildim.
I was absent from the party.
Lernen beginnen
Partide yoktum.
I was amazed at his courage.
Lernen beginnen
Onun cesaretine şaşırdım.
I was amazed at the results.
Lernen beginnen
Ben sonuçlara şaşırdım.
I was as cool as a cucumber.
Lernen beginnen
Ben bir salatalık kadar serindim.
I was bored with his speech.
Lernen beginnen
Onun konuşmasından dolayı sıkıldım.
I was born in Kyoto in 1980.
Lernen beginnen
1980'de Kyoto'da doğdum.
I was born in Osaka in 1977.
Lernen beginnen
1977'de Osaka'da doğdum.
I was born in Tokyo in 1968.
Lernen beginnen
1968'de Tokyo'da doğdum.
I was born on April 3, 1950.
Lernen beginnen
3 Nisan, 1950'de doğdum.
I was here about a year ago.
Lernen beginnen
Ben, yaklaşık bir yıl önce buradaydım.
I was interviewed for a job.
Lernen beginnen
Bir iş için mülakat yapıldım.
I was late for the last bus.
Lernen beginnen
Son otobüs için geç kaldım.
I was miserable and unhappy.
Lernen beginnen
Ben sefil ve mutsuzdum.
I was scolded by my teacher.
Lernen beginnen
Öğretmen tarafından azarlandım.
I was swimming in the river.
Lernen beginnen
Nehirde yüzüyordum.
I was tired, so I didn't go.
Lernen beginnen
Yorgundum bu yüzden gitmedim.
I was very scared of snakes.
Lernen beginnen
Yılanlardan çok korktum.
I was very tired last night.
Lernen beginnen
Dün gece çok yorgundum.
I went climbing in the Alps.
Lernen beginnen
Alp'lerde tırmanmaya gittim.
I went fishing in the river.
Lernen beginnen
Nehirde balık tutmaya gittim.
I went to America last fall.
Lernen beginnen
Geçen Sonbaharda Amerika'ya gittim.
I went to the zoo yesterday.
Lernen beginnen
Dün hayvanat bahçesine gittim.
I went to Tokyo to see Tony.
Lernen beginnen
Ben Tony'yi görmek için Tokyo'ya gittim.
I went up to the front door.
Lernen beginnen
Ön kapıya kadar gittim.
I will do all I can for you.
Lernen beginnen
Senin için yapabileceğim her şeyi yapacağım.
I will do anything but that.
Lernen beginnen
Onun dışında bir şey yapacağım.
I will do anything but this.
Lernen beginnen
Bundan başka bir şey yapacağım.
I will do whatever you wish.
Lernen beginnen
Ne istersen onu yapacağım.
I will have to study harder.
Lernen beginnen
Daha çok çalışmak zorunda olacağım.
I will help you if possible.
Lernen beginnen
Mümkün olursa sana yardım ederim.
I will look into the matter.
Lernen beginnen
Konuyu araştıracağız.
I will never change my mind.
Lernen beginnen
Ben asla fikrimi değiştirmeyeceğim.
I will not attend the party.
Lernen beginnen
Ben partiye katılmayacağım.
I will not be free tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın boş olmayacağım.
I will not see him any more.
Lernen beginnen
Artık onunla görüşmeyeceğim.
I will pay the money to you.
Lernen beginnen
Parayı sana ödeyeceğim.
I will show you the picture.
Lernen beginnen
Sana resmi göstereceğim.
I will start after he comes.
Lernen beginnen
O geldikten sonra başlayacağım.
I will tell you about Japan.
Lernen beginnen
Sana Japonya'dan bahsedeceğim.
I will tell you if you wish.
Lernen beginnen
İsterseniz size söylerim.
I will try as hard as I can.
Lernen beginnen
Ben elimden geldiğince çok çabalayacağım.
I will visit Nara next week.
Lernen beginnen
Gelecek hafta Nara'yı ziyaret edeceğim.
I will wait until she comes.
Lernen beginnen
Ben o gelene kadar bekleyeceğim.
I will write to him at once.
Lernen beginnen
Derhal ona yazacağım.
I wish I were a good singer.
Lernen beginnen
Keşke iyi bir şarkıcı olsam.
I wish I were a millionaire.
Lernen beginnen
Keşke bir milyoner olsam.
I wish you a Happy New Year.
Lernen beginnen
Size mutlu bir yeni yıl diliyorum.
I wish you had come with us.
Lernen beginnen
Keşke bizimle gelseydin.
I wish you had told me that.
Lernen beginnen
Keşke onu bana söylesen.
I wish you the best of luck.
Lernen beginnen
Sana iyi şans diliyorum.
I won't talk to him anymore.
Lernen beginnen
Artık onunla konuşmayacağım.
I won't work overtime today.
Lernen beginnen
Bugün fazla mesai yapmayacağım.
I wonder if dinner is ready.
Lernen beginnen
Akşam yemeğinin hazır olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder if it will be nice.
Lernen beginnen
Havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.
I wonder what's on her mind.
Lernen beginnen
Onun aklında ne olduğunu merak ediyorum.
I wonder where he is hiding.
Lernen beginnen
Onun nerede saklandığını merak ediyorum.
I wonder why he is so angry.
Lernen beginnen
Onun niçin o kadar kızgın olduğunu merak ediyorum.
I work every day except Sunday.
Lernen beginnen
Pazar hariç her gün çalışırım.
I worked far into the night.
Lernen beginnen
Gece geç saatlere kadar çalıştım.
I worked hard day after day.
Lernen beginnen
Günden güne çok çalıştım.
I would do anything for you.
Lernen beginnen
Sizin için bir şey yapardım.
I would like to go home now.
Lernen beginnen
Şimdi eve gitmek istiyorum.
I would like to go with you.
Lernen beginnen
Sizinle gitmek istiyorum.
I would rather stay at home.
Lernen beginnen
Evde kalmayı tercih ederim.
I wrote a letter in English.
Lernen beginnen
İngilizce bir mektup yazdım.
I wrote a letter last night.
Lernen beginnen
Dün gece bir mektup yazdım.
I'd like a room in the back.
Lernen beginnen
Arkada bir oda istiyorum.
I'd like something to drink.
Lernen beginnen
İçecek bir şey istiyorum.
I'd like to buy half a cake.
Lernen beginnen
Yarım kek almak istiyorum.
I'd like to change my image.
Lernen beginnen
Ben görüntümü değiştirmek istiyorum.
I'd like to join your group.
Lernen beginnen
Gurubunuza katılmak istiyorum.
I'd like to open an account.
Lernen beginnen
Bir hesap açmak istiyorum.
I'd like to see your father.
Lernen beginnen
Babanla görüşmek istiyorum.
I'd like to see your sister.
Lernen beginnen
Kardeşini görmek istiyorum.
I'd like you to cut my hair.
Lernen beginnen
Saçımı kesmeni istiyorum.
I'll act as a guide for you.
Lernen beginnen
Ben sizin için bir klavuz olarak hareket edeceğim.
I'll be as quiet as a mouse.
Lernen beginnen
Ben bir fare kadar sessiz olacağım.
I'll be back by six o'clock.
Lernen beginnen
Saat altıda döneceğim.
I'll be back within an hour.
Lernen beginnen
Bir saat içinde geri döneceğim.
I'll be on duty this Sunday.
Lernen beginnen
Bu pazar görevde olacağım.
I'll be seventeen next year.
Lernen beginnen
Ben gelecek yıl onyedi olacağım.
I'll be there rain or shine.
Lernen beginnen
Ne olursa olsun orada olacağım.
I'll buy a watch for my son.
Lernen beginnen
Oğlum için bir saat alacağım.
I'll catch up with you soon.
Lernen beginnen
Kısa sürede sana yetişirim.
I'll come and see you later.
Lernen beginnen
Daha sonra gelirim ve görüşürüz.
I'll do my best on the test.
Lernen beginnen
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I'll give you moral support.
Lernen beginnen
Ben sana manevi destek vereceğim.
I'll have to think about it.
Lernen beginnen
Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
I'll just have to improvise.
Lernen beginnen
Benim sadece doğaçlama yapmam gerekecek.
I'll leave this work to you.
Lernen beginnen
Bu işi sana bırakacağım.
I'll let you stay one night.
Lernen beginnen
Bir gece kalmana izin vereceğim.
I'll mail this letter today.
Lernen beginnen
Bugün bu mektubu postalayacağım.
I'll make you a model plane.
Lernen beginnen
Sana bir model uçak yapacağım.
I'll peel an orange for you.
Lernen beginnen
Sizin için bir portakal soyacağım.
I'll see you next Wednesday.
Lernen beginnen
Gelecek Çarşamba görüşürüz.
I'll soon catch up with you.
Lernen beginnen
Kısa sürede sana yetişeceğim.
I'll take my father's place.
Lernen beginnen
Ben babamın yerini alacağım.
I'll try my best today, too.
Lernen beginnen
Bugün bende elimden geleni yapmaya çalışacağım.
I'll try my hand at cooking.
Lernen beginnen
Pişirmeyi deneyeceğim.
I'll work as long as I live.
Lernen beginnen
Yaşadığım sürece çalışacağım.
I'm a little angry with you.
Lernen beginnen
Sana biraz kızgınım.
I'm a management consultant.
Lernen beginnen
Ben bir yönetim danışmanıyım.
I'm afraid I can't help you.
Lernen beginnen
Maalesef sana yardım edemem.
I'm afraid I have to go now.
Lernen beginnen
Maalesef şimdi gitmek zorundayım.
I'm afraid she can't answer.
Lernen beginnen
Korkarım ki, o cevap veremez.
I'm all for your suggestion.
Lernen beginnen
Ben önerinizi tamamen destekliyorum.
I'm anxious for a promotion.
Lernen beginnen
Ben bir tanıtım için hevesliyim.
I'm at the beach on holiday.
Lernen beginnen
Ben tatilde sahildeyim.
I'm coming down with a cold.
Lernen beginnen
Soğuk algınlığı yüzünden çöküyorum.
I'm deeply in love with you.
Lernen beginnen
Sana yürekten aşığım.
I'm dining out this evening.
Lernen beginnen
Bu akşam dışarıda yiyeceğim.
I'm dying for frozen yogurt.
Lernen beginnen
Dondurulmuş yoğurda can atıyorum.
I'm dying to go to New York.
Lernen beginnen
New York'a gitmeye can atıyorum.
I'm familiar with your name.
Lernen beginnen
İsminize aşinayım.
I'm familiar with your name.
Lernen beginnen
İsminizi daha önce duymuştum.
Tomorrow I am going shopping.
Lernen beginnen
Yarın alışverişe gidiyorum.
I'm going to Hawaii by ship.
Lernen beginnen
Ben Hawaii'ye gemiyle gidiyorum.
I'm going to propose to her.
Lernen beginnen
Ona evlenme teklif edeceğim.
I'm hoping that will happen.
Lernen beginnen
Onun olacağını umuyorum.
I'm just going to stay home.
Lernen beginnen
Ben sadece evde kalacağım.
I'm looking over his report.
Lernen beginnen
Ben onun raporuna göz atıyorum.
I'm not a creature of habit.
Lernen beginnen
Alışkanlıklarımdan vazgeçmeyen biri değilim.
I'm not available right now.
Lernen beginnen
Şu anda müsait değilim.
I'm not worried about money.
Lernen beginnen
Ben para konusunda endişeli değilim.
I'm now busy writing a book.
Lernen beginnen
Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
I'm older than your brother.
Lernen beginnen
Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.
I'm passionate about my job.
Lernen beginnen
Ben işim hakkında hırslıyım.
I'm really in love with you.
Lernen beginnen
Ben gerçekten sana aşığım.
I'm seeing her this evening.
Lernen beginnen
Bu akşam onunla görüşeceğim.
I'm sorry you're leaving us.
Lernen beginnen
Bizden ayrılacağın için üzgünüm.
I'm sorry, I didn't mean it.
Lernen beginnen
Üzgünüm, onu demek istemedim.
I'm sorry, my father is out.
Lernen beginnen
Üzgünüm baba dışarıda.
I'm starting to dislike her.
Lernen beginnen
Onu sevmemeye başlıyorum.
I'm sure I'll pass the test.
Lernen beginnen
Testi geçeceğimden eminim.
I am sure that he will succeed.
Lernen beginnen
Onun başaracağından eminim.
I'm sure that she's correct.
Lernen beginnen
Ben onun doğru olduğundan eminim.
I'm the leader of this team.
Lernen beginnen
Ben bu takımın lideriyim.
I'm fed up with her complaints.
Lernen beginnen
Onun şikayetlerinden bıktım.
I'm used to staying up late.
Lernen beginnen
Ben geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
I'm very proud of my father.
Lernen beginnen
Babamla çok gurur duyuyorum.
I'm very sorry to hear that.
Lernen beginnen
Onu duyduğuma çok üzgünüm.
I'm worried about my weight.
Lernen beginnen
Ben kilom hakkında endişe duyuyorum.
I've been asked to help out.
Lernen beginnen
Yardım etmem istendi.
I've been asked to help you.
Lernen beginnen
Benden sana yardım etmem rica edildi.
I've been in Sapporo before.
Lernen beginnen
Daha önce Sapporo'da bulundum.
I've been there a few times.
Lernen beginnen
Birkaç kez orada bulundum.
I've been thinking about it.
Lernen beginnen
Onun hakkında düşünüyorum.
I've been to Hong Kong once.
Lernen beginnen
Bir zamanlar Hong Kong'ta bulundum.
I've caught a terrible cold.
Lernen beginnen
Çok kötü üşüttüm.
I've climbed Mt. Fuji twice.
Lernen beginnen
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
I've come to see the sights.
Lernen beginnen
Manzaraları görmek için geldim.
I've enjoyed talking to you.
Lernen beginnen
Seninle konuşmaktan hoşlandım.
I've figured out the puzzle.
Lernen beginnen
Yapbozu çözdüm.
I've had a pleasant evening.
Lernen beginnen
Ben hoş bir akşam geçirdim.
I've had a really tough day.
Lernen beginnen
Ben gerçekten zor bir gün geçirdim.
I've just washed the dishes.
Lernen beginnen
Bulaşıkları az önce yıkadım.
I've never been to Hokkaido.
Lernen beginnen
Hokkaido'da hiç bulunmadım.
I've never climbed Mt. Fuji.
Lernen beginnen
Mt. Fuji'ye asla tırmanmadım.
I've often seen him bullied.
Lernen beginnen
Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.
I've put on weight recently.
Lernen beginnen
Son zamanlarda kilo aldım.
I've seen that movie before.
Lernen beginnen
O filmi daha önce izledim.
I've worked out a good plan.
Lernen beginnen
İyi bir plan hazırladım.
If it rains, please call me.
Lernen beginnen
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
If you are tired, go to bed.
Lernen beginnen
Eğer yorgunsan yatmaya git.
In 1911, a revolt broke out.
Lernen beginnen
1911 yılında bir isyan patlak verdi.
In the end, he did not come.
Lernen beginnen
Sonunda o gelmedi.
Is eating fish good for you?
Lernen beginnen
Sizin için balık yemek faydalı mı?
Is eating liver bad for you?
Lernen beginnen
Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
Is English spoken in Canada?
Lernen beginnen
Kanada'da İngilizce konuşulur mu?
Is he the owner of that car?
Lernen beginnen
O, o arabanın sahibi mi?
Is it a butterfly or a moth?
Lernen beginnen
O bir kelebek mi yoksa bir güve mi?
Is it hard to speak English?
Lernen beginnen
İngilizce konuşmak zor mu?
Is it made of wood or metal?
Lernen beginnen
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır.
Is something wrong with you?
Lernen beginnen
Sana bir şey mi oldu?
Is that the best you can do?
Lernen beginnen
Elinden gelen o mudur?
Is the dining room open now?
Lernen beginnen
Yemek odası şimdi açık mı?
Is the job too much for you?
Lernen beginnen
İş senin için çok fazla mıdır?
Is there a cat on the table?
Lernen beginnen
Masanın üzerinde bir kedi var mı?
Is there a toilet near here?
Lernen beginnen
Buraya yakın bir tuvalet var mı?
Is there any help available?
Lernen beginnen
İşe yarar bir yardım var mı?
Is there anyone in the room?
Lernen beginnen
Odada birisi var mı?
Is there anything I must do?
Lernen beginnen
Yapmam gereken bir şey var mı?
Is there someone to help me.
Lernen beginnen
Bana yardım edecek biri var mı?
It caused quite a commotion.
Lernen beginnen
O oldukça bir kargaşaya neden oldu.
It doesn't make sense to me.
Lernen beginnen
Bana göre bir anlamı yok.
It happened a long time ago.
Lernen beginnen
O uzun zaman önce oldu.
It is a nice view from here.
Lernen beginnen
O, buradan güzel bir manzara.
It is absolutely impossible.
Lernen beginnen
O kesinlikle mümkün değil.
It is easier than I thought.
Lernen beginnen
O, düşündüğümden daha kolay.
It is hard to convince Jack.
Lernen beginnen
Jack'i ikna etmek zordur.
It is hard to convince John.
Lernen beginnen
John'u ikna etmek zordur.
It is more than I can stand.
Lernen beginnen
O, tahammül sınırlarımı aşar.
It is nice to see you again.
Lernen beginnen
Seni tekrar görmek güzel.
It is no use your resisting.
Lernen beginnen
Direnmenizin faydası yok.
It is none of your business.
Lernen beginnen
Sizi ilgilendirmez.
It is our duty to help them.
Lernen beginnen
Onlara yardım etmek bizim görevimiz.
It is still as cold as ever.
Lernen beginnen
O hala her zaman ki kadar soğuk.
It is time to shut the gate.
Lernen beginnen
Kapıyı kapatma zamanı geldi.
It is very cold this winter.
Lernen beginnen
Bu kış çok soğuk.
It is windy today, isn't it?
Lernen beginnen
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
It looks as if you're right.
Lernen beginnen
Haklısınız gibi görünüyor.
It looks like Tom is sleepy.
Lernen beginnen
Tom uykulu gibi görünüyor.
It might not freeze tonight.
Lernen beginnen
Bu gece don olmayabilir.
It never rains but it pours.
Lernen beginnen
O, yanmasada gürler.
It only takes a few minutes.
Lernen beginnen
Sadece birkaç dakika sürer.
It rained all day yesterday.
Lernen beginnen
Dün bütün gün yağmur yağdı.
It really gets on my nerves.
Lernen beginnen
O, gerçekten sinirlerimi bozuyor.
It seems to be a good house.
Lernen beginnen
O iyi bir eve benziyor.
It was a very exciting game.
Lernen beginnen
O çok heyecan verici bir oyundu.
It was about twenty dollars.
Lernen beginnen
O yaklaşık yirmi dolardı.
It was an agricultural area.
Lernen beginnen
O bir tarım alanı idi.
It was dark when he came in.
Lernen beginnen
O, içeri girdiğinde hava kararmıştı.
It was his personal opinion.
Lernen beginnen
O, onun kişisel fikriydi.
It was late, so I went home.
Lernen beginnen
Geç olmuştu, bu yüzden eve gittim.
It was rather easy for them.
Lernen beginnen
O onlar için oldukça kolaydı.
It was too difficult for me.
Lernen beginnen
O benim için çok zordu.
It was very cold last month.
Lernen beginnen
Geçen ay çok soğuktu.
It was very windy yesterday.
Lernen beginnen
Dün çok rüzgarlıydı.
It went just as we expected.
Lernen beginnen
O, tam bizim beklediğimiz gibi gitti.
It would be a difficult job.
Lernen beginnen
O, zor bir iş olacaktı.
It'll cost about 10,000 yen.
Lernen beginnen
Yaklaşık 10.000 yene mal olacak.
It'll soon be three o'clock.
Lernen beginnen
Yakında saat üç olacak.
It's already out of fashion.
Lernen beginnen
O zaten demode.
It's already out of fashion.
Lernen beginnen
Onun zaten modası geçmiş.
It's an average day at work.
Lernen beginnen
Bu, iş yerinde ortalama bir gündür.
It's been snowing all night.
Lernen beginnen
Bütün gece kar yağıyordu.
It's eight o'clock at night.
Lernen beginnen
Saat gecenin ikisi.
It's going to clear up soon.
Lernen beginnen
Yakında hava açacak.
It's great to have a family.
Lernen beginnen
Bir aileye sahip olmak mükemmel.
It's hard to master English.
Lernen beginnen
İngilizceyi öğrenmek zordur.
It's not a road, but a path.
Lernen beginnen
O bir yol değil, fakat bir patika.
It's nothing to worry about.
Lernen beginnen
O endişelenecek bir şey değil.
It's time you faced reality.
Lernen beginnen
Gerçekle yüzleşmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
It's too early to go to bed.
Lernen beginnen
Yatmaya gitmek için çok erken.
It's too hot for us to work.
Lernen beginnen
İşe gitmemiz için hava çok sıcak.
Jack is busy cooking for us.
Lernen beginnen
Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.
Jack may speak Spanish, too.
Lernen beginnen
Jack de, İspanyolca konuşabilir.
Jackson fell from his horse.
Lernen beginnen
Jackson atından düştü.
Jackson said this was wrong.
Lernen beginnen
Jackson, bunun yanlış olduğunu söyledi.
Jane is not as tall as Mary.
Lernen beginnen
Jane, Mary kadar uzun değil.
Jane may not be at home now.
Lernen beginnen
Jane şimdi evde olmayabilir.
Jane swims better than Yumi.
Lernen beginnen
Jane Yumi'den daha iyi yüzer.
Jill saw the movie with Ken.
Lernen beginnen
Filmi Ken ile birlikte izledim.
Jill saw the movie with Ken.
Lernen beginnen
Jill filmi Ken ile izledi.
Jim seized Julie by the arm.
Lernen beginnen
Jim Julie'yi kolundan yakaladı.
John is good at mathematics.
Lernen beginnen
John matematikte iyidir.
John is too fat to run fast.
Lernen beginnen
John hızlı koşamayacak kadar çok şişman.
John passed the examination.
Lernen beginnen
John sınavı geçti.
John went to America by air.
Lernen beginnen
John havayolu ile Amerika'ya gitti.
Kate is not as tall as Anne.
Lernen beginnen
Kate Anne kadar uzun değil.
Kate is not as tall as Anne.
Lernen beginnen
Kate Anne kadar uzun değildir.
Kazu likes sports very much.
Lernen beginnen
Kazu sporları çok sever.
Keep oil away from the fire.
Lernen beginnen
Yağı ateşten uzak tutun.
Keep out of the way, please.
Lernen beginnen
Yoldan uzak durun, lütfen.
Keep the secret to yourself.
Lernen beginnen
Sırrı kendinize saklayın.
Ken decided on going abroad.
Lernen beginnen
Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.
Ken has more books than you.
Lernen beginnen
Ken'in senden daha fazla kitabı vardır.
Ken has never visited Kyoto.
Lernen beginnen
Ken Kyoto'yu asla ziyaret etmedi.
Ken met her on his way home.
Lernen beginnen
Ken eve dönerken onunla karşılaştı.
Kobe is famous for its port.
Lernen beginnen
Kobe, limanı ile ünlüdür.
Kyoko is lying on the grass.
Lernen beginnen
Kyoko, çimde uzanmaktadır.
Kyoto has many universities.
Lernen beginnen
Kyoto'nun bir sürü üniversitesi var.
Learning calligraphy is fun.
Lernen beginnen
Hat öğrenmek eğlencelidir.
Leave it where you found it.
Lernen beginnen
Onu bulduğun yere bırak.
Leave the books as they are.
Lernen beginnen
Kitapları olduğu gibi bırak.
Lenin ordered them to rebel.
Lernen beginnen
Lenin onlara isyan etmelerini emretti.
Let me give you some advice.
Lernen beginnen
Sana biraz tavsiye vereyim.
Let me introduce you to him.
Lernen beginnen
Seni onunla tanıştırayım.
Let's clear up this problem.
Lernen beginnen
Bu sorunu açığa çıkaralım.
Let's cut down our expenses.
Lernen beginnen
Giderlerimizi kısalım.
Let's dine out for a change.
Lernen beginnen
Değişlik olsun diye dışarıda yiyelim.
Let's eat now. I'm starving.
Lernen beginnen
Şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Let's get out of this place.
Lernen beginnen
Bu yerden çıkalım.
Let's get together tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın birlikte olalım.
Let's go back to our places.
Lernen beginnen
Yerlerimize geri gidelim.
Let's hope for good results.
Lernen beginnen
İyi sonuçlar umalım.
Let's not rule anything out.
Lernen beginnen
Herhangi bir şeyi gözardı etmeyelim.
Let's start with Lesson Ten.
Lernen beginnen
Ders on ile başlayalım.
Let's talk over a cold beer.
Lernen beginnen
Soğuk bir bira hakkında konuşalım.
Let's walk to the bookstore.
Lernen beginnen
Kitapçıya kadar yürüyelim.
Lincoln set the slaves free.
Lernen beginnen
Lincoln köleleri serbest bıraktı.
Living conditions were hard.
Lernen beginnen
Yaşam koşulları zordu.
Look at the girl over there.
Lernen beginnen
Oradaki kıza bak.
Look! Two boys are fighting.
Lernen beginnen
Bakın! İki çocuk döğüşüyor.
Luckily Tom didn't see Mary.
Lernen beginnen
Neyse ki Tom Mary'i görmedi.
Lucy made her parents happy.
Lernen beginnen
Lucy ailesini mutlu etti.
Make a sketch of your house.
Lernen beginnen
Evinizin bir krokisini yapın.
Make yourselves comfortable.
Lernen beginnen
Rahatınıza bakın.
Many Americans blamed Spain.
Lernen beginnen
Birçok Amerikalı İspanya'yı suçladı.
Many of the men became sick.
Lernen beginnen
Erkeklerin çoğu hasta oldu.
Many people think I'm crazy.
Lernen beginnen
Birçok insan deli olduğumu düşünür.
Many promises had been made.
Lernen beginnen
Bir çok sözler verilmiş.
Marble floors are beautiful.
Lernen beginnen
Mermer zeminler güzeldir.
Mary helped her mother cook.
Lernen beginnen
Mary annesinin yemek pişirmesine yardımcı oldu.
Mary is sitting at the desk.
Lernen beginnen
Mary sırada oturuyor.
Mary is Tom's granddaughter.
Lernen beginnen
Mary Tom'un kıztorunudur.
Mary is Tom's mother-in-law.
Lernen beginnen
Mary Tom'un kaynanasıdır.
Mary is Tom's sister-in-law.
Lernen beginnen
Mary Tom'un baldızı.
Mary loves her bamboo fence.
Lernen beginnen
Mary bambu çitini seviyor.
Mary takes after her father.
Lernen beginnen
Mary babasına benzer.
Mary weighed it in her hand.
Lernen beginnen
Mary onu elinde tarttı.
Mary will make a good nurse.
Lernen beginnen
Mary iyi bir hemşire olacak.
May I ask about your family?
Lernen beginnen
Ailen hakkında soru sorabilir miyim?
May I bring my family along?
Lernen beginnen
Ailemi birlikte getirebilir miyim?
May I have a class schedule?
Lernen beginnen
Ben bir sınıf programı alabilir miyim?
May I have a glass of water?
Lernen beginnen
Bir bardak su alabilir miyim?
May I have some more coffee?
Lernen beginnen
Biraz daha kahve alabilir miyim?
Could I have the bill, please?
Lernen beginnen
Hesabı alabilir miyim, lütfen?
May I have the menu, please?
Lernen beginnen
Menüyü alabilir miyim, lütfen?
May I interrupt you a while?
Lernen beginnen
Sözünüzü biraz kesebilir miyim?
May I look at your passport?
Lernen beginnen
Pasaportunuza bakabilir miyim?
May I speak to Mike, please.
Lernen beginnen
Mike ile konuşabilir miyim, lütfen.
May I speak to you a minute?
Lernen beginnen
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim?
May I take a picture of you?
Lernen beginnen
Bir resminizi çekebilir miyim?
May we use the language lab?
Lernen beginnen
Lisan Laboratuvarını kullanabilir miyiz?
Mayuko came out of the room.
Lernen beginnen
Mayuko odadan dışarı çıktı.
Mayuko has dropped the ball.
Lernen beginnen
Mayuko topu düşürdü.
Mayuko has not slept enough.
Lernen beginnen
Mayuko yeteri kadar uyumadı.
Mick named the baby Richard.
Lernen beginnen
Mick bebeğe Richard adını verdi.
Midori ate the most oranges.
Lernen beginnen
Midori en çok portakal yedi.
Mike is captain of our team.
Lernen beginnen
Mike takımımızın kaptanıdır.
Mike wore an indignant look.
Lernen beginnen
Mike öfkeli bir görüntü takındı.
Milk does not agree with me.
Lernen beginnen
Süt bana yaramıyor.
Miss Green teaches us music.
Lernen beginnen
Bayan Green bize müzik öğretir.
Miss Jackson did not appear.
Lernen beginnen
Bayan Jackson ortaya çıkmadı.
Miss Red taught me Japanese.
Lernen beginnen
Bayan Red bana Japonca öğretti.
Mix the flour with two eggs.
Lernen beginnen
Unu iki yumurta ile karıştırın.
Mom is getting dinner ready.
Lernen beginnen
Annem akşam yemeği hazırlıyor.
Most of us love our country.
Lernen beginnen
Çoğumuz ülkemizi seviyoruz.
Most people think I'm crazy.
Lernen beginnen
Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
Mrs. Smith cleans that room.
Lernen beginnen
O odayı bayan Smith temizler.
Murder is punished by death.
Lernen beginnen
Cinayet ölümle cezalandırılır.
My aunt made me a new skirt.
Lernen beginnen
Halam bana yeni bir etek yaptı.
My birthday falls on Sunday.
Lernen beginnen
Doğum günüm Pazara rastlıyor.
My brother is a good skater.
Lernen beginnen
Erkek kardeşim iyi bir patenci.
My brother plays the guitar.
Lernen beginnen
Erkek kardeşim gitar çalar.
My brother speaks very fast.
Lernen beginnen
Erkek kardeşim çok hızlı konuşur.
My clock seems to be broken.
Lernen beginnen
Benim masa saati bozuk gibi görünüyor.
My daughter likes egg yolks.
Lernen beginnen
Kızım yumurta sarısını seviyor.
My dog has a wonderful life.
Lernen beginnen
Benim köpeğimin harika bir hayatı vardır.
My dog sometimes eats grass.
Lernen beginnen
Benim köpeğim bazen ot yer.
My family are all very well.
Lernen beginnen
Ailemin hepsi iyidir.
My family is not that large.
Lernen beginnen
Benim ailem o kadar büyük değildir.
My family is not very large.
Lernen beginnen
Ailem çok büyük değildir.
My father came home at nine.
Lernen beginnen
Benim babam dokuzda eve geldi.
My father has gone to China.
Lernen beginnen
Babam Çin'e gitmişti.
My father is a heavy smoker.
Lernen beginnen
Benim babam ağır sigara tiryakisi.
My father is an early riser.
Lernen beginnen
Babam erken kalkan biridir.
My father is away from home.
Lernen beginnen
Babam evden uzaktadır.
My father is in good health.
Lernen beginnen
Babam sağlıklıdır.
My father is in his fifties.
Lernen beginnen
Babam ellili yaşlarında.
My father made me what I am.
Lernen beginnen
Beni bu duruma getiren babamdır.
My father runs a restaurant.
Lernen beginnen
Babam bir restoran işletir.
My favorite sport is skiing.
Lernen beginnen
Benim en sevdiğim spor kayaktır.
My friend will be our guide.
Lernen beginnen
Arkadaşım rehberimiz olacak.
My girlfriend is an actress.
Lernen beginnen
Kız arkadaşım bir aktristir.
My grades are above average.
Lernen beginnen
Benim notlarım ortalamanın üzerindedir.
My grandmother was a farmer.
Lernen beginnen
Büyükannem bir çiftçiydi.
My hat is bigger than Jim's.
Lernen beginnen
Şapkam Jim'inkinden daha büyüktür.
My heart began to beat fast.
Lernen beginnen
Benim kalbim hızlı çarpmaya başladı.
My hobby is taking pictures.
Lernen beginnen
Benim hobim fotoğraflar çekmektir.
My hobby is writing stories.
Lernen beginnen
Benim hobim hikayeler yazmaktır.
My house faces to the south.
Lernen beginnen
Evim güneye bakar.
My house looks to the south.
Lernen beginnen
Benim evim güneye bakıyor.
My jeans shrank in the wash.
Lernen beginnen
Benim kot yıkamada küçüldü.
My joke went over very well.
Lernen beginnen
Benim şaka çok iyi gitti.
My little finger is swollen.
Lernen beginnen
Benim küçük parmağım şişti.
My mother didn't mention it.
Lernen beginnen
Annem ondan bahsetmedi.
My mother has four brothers.
Lernen beginnen
Annemin dört erkek kardeşi var.
My mother is an early riser.
Lernen beginnen
Annem sabahçıdır.
My mother left me a message.
Lernen beginnen
Annem bana bir mesaj bıraktı.
My mother made me a sweater.
Lernen beginnen
Annem bana bir kazak yaptı.
My mother prepares my meals.
Lernen beginnen
Benim yemeklerimi annem hazırlar.
My older sister got engaged.
Lernen beginnen
Benim ablam nişanlandı.
My oldest brother is single.
Lernen beginnen
En büyük ağabeyim bekardır.
My parents also have a farm.
Lernen beginnen
Ebeveynlerimin de bir çiftliği var.
My parents made me go there.
Lernen beginnen
Ebeveynlerim beni oraya gönderdi.
My plan was adopted by them.
Lernen beginnen
Planım onlar tarafından benimsendi.
My sister has a sweet tooth.
Lernen beginnen
Kız kardeşim tatlıya düşkündür.
My sister is a good swimmer.
Lernen beginnen
Kız kardeşim iyi bir yüzücüdür.
My sister is engaged to him.
Lernen beginnen
Kız kardeşim onunla nişanlıdır.
My sister's getting married.
Lernen beginnen
Kız kardeşim evleniyor.
My son is small for his age.
Lernen beginnen
Benim oğlum yaşına göre küçük.
My uncle gave him a present.
Lernen beginnen
Amcam ona bir hediye verdi.
My uncle gave him a present.
Lernen beginnen
Dayım ona bir hediye verdi.
My uncle gave his car to me.
Lernen beginnen
Amcam arabasını bana verdi.
My uncle has a large family.
Lernen beginnen
Amcamın büyük bir ailesi var.
My uncle has three children.
Lernen beginnen
Amcamın üç çocuğu var.
My uncle has three children.
Lernen beginnen
Dayımın üç çocuğu var.
My uncle lived a happy life.
Lernen beginnen
Amcam mutlu bir hayat yaşadı.
My uncle lived to be ninety.
Lernen beginnen
Amcam doksana ayak bastı

Sie müssen eingeloggt sein, um einen Kommentar zu schreiben.