das Wörterbuch griechisch Minus türkisch

ελληνικά - Türkçe

πρόσκληση kreuzten Beinen:

1. davet davet


Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
Ben, davet için minnettarım.
Onu konsere davet etti.
Partiye davet edilmedik.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bir mazeret olarak kullanabildiğim Japon kartpostal koleksiyonum var.
Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.