1. canlı
Kızı çok kibar ve canlı.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Hiçbir şey bir resimden daha canlı değildir.
Türkisch Wort "alive"(canlı) tritt in Sätzen auf:
İngilizce Kelimeler: En Önemli 300 Sıfat 251 - 2752. hayatta
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.