das Wörterbuch Englisch Minus türkisch

English - Türkçe

music kreuzten Beinen:

1. müzik müzik


Linda müzik dinlemek için parka gitti.
Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.
Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır.
Müzik dinliyorum.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
Tom ve arkadaşları bir araya gelmeyi ve müzik çalmayı seviyor.
Müzik beni ağlattı.
Ne tür müzik seversin?
Dersimiz müzik.
O, Avusturya'ya müzik öğrenmeye gitti.
Tom'un bestelediği müzik türünden hoşlanıyorum.
Müzik dinlediğim zaman sık sık çalışırım.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
Senin gerçekten müzik kulağın var.
Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.

Türkisch Wort "music"(müzik) tritt in Sätzen auf:

İngilizce Kelimeler: En Önemli 1000 İsim 76 - 100
slowka i czasy
Ingilizcede Ders isimleri