das Wörterbuch Spanisch Minus türkisch

español - Türkçe

usted kreuzten Beinen:

1. sen


Sen İsveçlisin.
Bahse girerim ki sen sapıkça bir şey düşünüyordun.
O, sen ayrıldıktan sonra odaya girdi.
Sen samimi olmalısın, onlar sana bir arkadaş gibi davranırlar.
Sadece sen değil aynı zamanda ben de suçlanacaktım.
Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
Sen Chikushi nehrine git.
Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin.
Ben evin biraz sallandığını hissettim, sen hissetmedin mi?
Ya sen ya da ben bunu yapmak zorundayız.
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
Sen sorularda çok iyisin! Birtek soruda başarısız olmadın!

2. siz


Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, siz de yapabilirsiniz.
Siz genç erkeksiniz.
Herkes sizi görmek istiyor. Siz ünlüsünüz!
Siz gidiyorsunuz?
Siz bir öğretmen misiniz? "Evet, ben bir öğretmenim."
Siz ondan daha uzun boylusunuz.
Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz?
Siz insanları anlamıyorum.
Siz kimsiniz?
Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
Siz de ona önceden diyebilirsiniz.
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
Siz bir Japon öğrenci misiniz?
Siz onu hastaneye götürün.

3. (siz) (tekil)



Türkisch Wort "usted"((siz) (tekil)) tritt in Sätzen auf:

2. Ders Gramer