1. zayıf
zayıf adam
Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
O, hastalığından sonra zayıf hissediyor.
O, İngilizcede zayıf.
2. baygın
3. ince
Berkay çok uzun ve ince.
Onların görüşleri arasında ince bir fark vardı.
O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
O, bir uzun ince sarışındı.