das Wörterbuch koreanisch Minus türkisch

한국어, 韓國語, 조선어, 朝鮮語 - Türkçe

카메라 kreuzten Beinen:

1. kamera kamera


Paris Hilton yine kameralara yakalandı.
Erkek kardeşim elinde bir kamera tutuyor.
Ona, gömlek cebine sığmayacak kadar büyük bir kamera aldım.
Bana başka bir kamera göster.
Ona bir kamera satın aldı.
Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.
Bu kamera ile ne yapacaksın?
300 doların yukarısında bir kamera alamam.
Bu kamera kimindir?