das Wörterbuch koreanisch Minus türkisch

한국어, 韓國語, 조선어, 朝鮮語 - Türkçe

텔레비전 kreuzten Beinen:

1. televizyon televizyon


Televizyonda televizyon programı var.
Babam sıklıkla televizyon izlerken uykuya düşer.
Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
Tom televizyon açıkken çalışamayacağını anladı.
Benim televizyon bozuk.
Televizyon izliyorum.
Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
Çok fazla televizyon izlemek gözlerine iyi gelmez.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.
Neredeyse her ailede televizyon var.
O zamanda televizyon seyrediyordum.
Televizyon olmadan yaşayamam.