das Wörterbuch koreanisch Minus türkisch

한국어, 韓國語, 조선어, 朝鮮語 - Türkçe

활기찬 kreuzten Beinen:

1. canlı canlı


Kızı çok kibar ve canlı.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Hiçbir şey bir resimden daha canlı değildir.