1. yıl
Geçen yıl Londra'ya gittik.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.
Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.
Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
Hawaii'de tüm yıl denizde yüzebilirsiniz.
Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
Onun bu yıl üniversiteden mezun olamaması gülünecek bir şey değil.
Çok sayıda turist her yıl Kyoto'u ziyaret eder.
Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir.
Türkisch Wort "jaar"(yıl) tritt in Sätzen auf:
NHA woorden (4-6)