das Wörterbuch norwegisch Minus türkisch

Norsk - Türkçe

pasient kreuzten Beinen:

1. hasta hasta


Bugün hastayım ve dışarı çıkmak istemiyorum.
Hasta olmuş olmalı.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
Annem kötü bir soğuk algınlığından dolayı hasta.
O, hasta.
Jack hasta görünüyor.
Çok fazla içmek seni hasta edecek.
Hasta hissettim.
O, New Orleans'a vardığında hasta bir adamdı.
Sanırım o hasta. Onun ateşi var.
Hasta arkadaşımın sağlık durumunu sordum.
Derhal doktoru çağır, yoksa hasta daha kötü olabilir.
Hasta kız kardeşime baktım.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
Üzgünüm ama Paul hasta olduğunu bildirmek için aradı ve benim sana onun vardiyasını çalışman için ihtiyacım olacak.