1. hastalık
Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
Hastalık okula gitmemi engelledi.
Hastalık onun dışarıya çıkmasını engelledi.
Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
Bu hastalık kanser olabilir.
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
Hastalık iznindeyim.
2. hasta
Bugün hastayım ve dışarı çıkmak istemiyorum.
Hasta olmuş olmalı.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
Annem kötü bir soğuk algınlığından dolayı hasta.
O, hasta.
Jack hasta görünüyor.
Çok fazla içmek seni hasta edecek.
Hasta hissettim.
O, New Orleans'a vardığında hasta bir adamdı.
Sanırım o hasta. Onun ateşi var.
Hasta arkadaşımın sağlık durumunu sordum.
Derhal doktoru çağır, yoksa hasta daha kötü olabilir.
Hasta kız kardeşime baktım.
Bekleme salonunda beş hasta vardı.
Üzgünüm ama Paul hasta olduğunu bildirmek için aradı ve benim sana onun vardiyasını çalışman için ihtiyacım olacak.