Turkish sentences from Tatoeba 17

 0    1.000 Datenblatt    aleksandra.eska
mp3 downloaden Drucken spielen überprüfen
 
Frage Antworten
Tom did it very carefully.
Lernen beginnen
Tom onu çok dikkatli yaptı.
Tom did the best he could do.
Lernen beginnen
Tom elinden gelenin en iyisini yaptı.
Tom did what he had to do.
Lernen beginnen
Tom yapmak zorunda olduğu şeyi yaptı.
Tom didn't agree to do it.
Lernen beginnen
Tom onu yapmayı kabul etmedi.
Tom didn't know that song.
Lernen beginnen
Tom o şarkıyı bilmiyordu.
Tom didn't recognize Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi tanımadı.
Tom died at the age of 97.
Lernen beginnen
Tom 97 yaşında öldü.
Tom died in a plane crash.
Lernen beginnen
Tom bir uçak kazasında öldü.
Tom died in his seventies.
Lernen beginnen
Tom yetmişli yaşlarında öldü.
Tom dislikes noisy cities.
Lernen beginnen
Tom gürültülü şehirleri sevmiyor.
Tom doesn't eat breakfast.
Lernen beginnen
Tom kahvaltı yapmaz.
Tom doesn't have a choice.
Lernen beginnen
Tom'un bir seçimi yok.
Tom doesn't have a sister.
Lernen beginnen
Tom'un bir kız kardeşi yok.
Tom doesn't have any cash.
Lernen beginnen
Tom'un hiç nakiti yok.
Tom doesn't know I'm here.
Lernen beginnen
Tom burada olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't know who I am.
Lernen beginnen
Tom kim olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't like hot food.
Lernen beginnen
Tom sıcak yiyeceği sevmiyor.
Tom doesn't like studying.
Lernen beginnen
Tom eğitim yapmayı sevmiyor.
Tom doesn't need to hurry.
Lernen beginnen
Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Tom doesn't smoke anymore.
Lernen beginnen
Tom artık sigara içmiyor.
Tom doesn't speak to Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary ile konuşmuyor.
Tom doesn't use sunscreen.
Lernen beginnen
Tom güneş kremi kullanmaz.
Tom drank a cup of coffee.
Lernen beginnen
Tom bir fincan kahve içti.
Tom drew his gun and shot.
Lernen beginnen
Tom silahını çekti ve ateş etti.
Tom dropped out of school.
Lernen beginnen
Tom okulu bıraktı.
Tom enjoys reading novels.
Lernen beginnen
Tom roman okumayı sever.
Tom even likes cold pizza.
Lernen beginnen
Tom soğuk pizza bile seviyor.
Tom expected Mary to come.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin gelmesini umuyordu.
Tom extinguished the fire.
Lernen beginnen
Tom yangını söndürdü.
Tom fastened his seatbelt.
Lernen beginnen
Tom emniyet kemerini taktı.
Tom fell and hurt his leg.
Lernen beginnen
Tom düştü ve bacağını incitti.
Tom felt a cold coming on.
Lernen beginnen
Tom gelen bir soğuk hissetti.
Tom finally ate something.
Lernen beginnen
Tom sonunda birşey yedi.
Tom finds Mary attractive.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi çekici buluyor.
Tom forgot Mary's address.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin adresini unuttu.
Tom found the door locked.
Lernen beginnen
Tom kapıyı kilitli buldu.
Tom gave Mary a ride home.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi eve götürdü.
Tom gave Mary up for dead.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye kaybolmuş gözüyle baktı.
Tom gets off work at 5:00.
Lernen beginnen
Tom 5:00'te işten ayrılır.
Tom got a speeding ticket.
Lernen beginnen
Tom'un bir hız yapma cezası var.
Tom got on the 2:30 train.
Lernen beginnen
Tom 2:30 trenine bindi.
Tom got promoted recently.
Lernen beginnen
Tom son zamanlarda terfi ettirildi.
Tom got the job he wanted.
Lernen beginnen
Tom istediği işi aldı.
Tom graduated with honors.
Lernen beginnen
Tom pekiyi dereceyle mezun oldu.
Tom had a bad stomachache.
Lernen beginnen
Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.
Tom had a change of heart.
Lernen beginnen
Tom'un farklı bir yüreği vardı.
Tom had a fight with Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary ile kavga etti.
Tom had a little to drink.
Lernen beginnen
Tom'un biraz içeceği vardı.
Tom had his picture taken.
Lernen beginnen
Tom resmini çektirdim.
Tom had Mary wash the car.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye arabayı yıkattı.
Tom had no water to drink.
Lernen beginnen
Tom'un içecek suyu yoktu.
Tom had to cover for Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin yerine işe bakmak zorunda kaldı.
Tom had to go there alone.
Lernen beginnen
Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Tom handed a note to Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye bir not uzattı.
Tom handed Mary the money.
Lernen beginnen
Tom parayı Mary'ye verdi.
Tom has a criminal record.
Lernen beginnen
Tom'un sabıkası var.
Tom has a dark complexion.
Lernen beginnen
Tom'un esmer bir cildi var.
Tom has a heart condition.
Lernen beginnen
Tom'un bir kalp hastalığı var.
Tom has a lot of patience.
Lernen beginnen
Tom çok sabırlı.
Tom has a lot on his mind.
Lernen beginnen
Tom'un aklında çok şey var.
Tom has a severe headache.
Lernen beginnen
Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
Tom has a stuffed-up nose.
Lernen beginnen
Tom'un tıkalı bir burnu var.
Tom has already gone home.
Lernen beginnen
Tom zaten eve gitti.
Tom has bad table manners.
Lernen beginnen
Tom'un kötü sofra adabı vardır.
Tom has been very patient.
Lernen beginnen
Tom çok sabırlıydı.
Tom has been very unhappy.
Lernen beginnen
Tom çok mutsuzdu.
Tom has found another job.
Lernen beginnen
Tom başka bir iş buldu.
Tom has grown in strength.
Lernen beginnen
Tom güçlendi.
Tom has never kissed Mary.
Lernen beginnen
Tom asla Mary'yi öpmedi.
Tom has no sense of humor.
Lernen beginnen
Tom'un mizah duygusu yok.
Tom has no sense of shame.
Lernen beginnen
Tom'un utanma duygusu yok.
Tom has no sense of style.
Lernen beginnen
Tom'un stil duygusu yok.
Tom has the perfect alibi.
Lernen beginnen
Tom'un mükemmel bir mazereti var.
Tom has the right to vote.
Lernen beginnen
Tom oy verme hakkına sahiptir.
Tom has to go to the bank.
Lernen beginnen
Tom bankaya gitmek zorundadır.
Tom has to learn to relax.
Lernen beginnen
Tom dinlenmeyi öğrenmek zorundadır.
Tom has to look for a job.
Lernen beginnen
Tom bir iş aramak zorundadır.
Tom has to take this call.
Lernen beginnen
Tom bu aramayı kabul etmek zorunda.
Tom has very little money.
Lernen beginnen
Tom'un çok az parası var.
Tom hasn't been here long.
Lernen beginnen
Tom uzun süredir burada değil.
Tom hates going to school.
Lernen beginnen
Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Tom ignored Mary's advice.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Tom is a bundle of nerves.
Lernen beginnen
Tom bir sinir demeti.
Tom is a Canadian citizen.
Lernen beginnen
Tom bir Kanada vatandaşı.
Tom is a friend of Mary's.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin bir arkadaşıdır.
Tom is a good at swimming.
Lernen beginnen
Tom yüzmede iyidir.
Tom is a man of few wants.
Lernen beginnen
Tom azla yetinen bir insan.
Tom is a man of few words.
Lernen beginnen
Tom az konuşan bir insan.
Tom is a typical Canadian.
Lernen beginnen
Tom tipik bir Kanadalı.
Tom is a very busy person.
Lernen beginnen
Tom çok meşgul bir kişidir.
Tom is a very good friend.
Lernen beginnen
Tom çok iyi bir arkadaş.
Tom is a very patient man.
Lernen beginnen
Tom, çok sabırlı bir adam.
Tom is a wonderful artist.
Lernen beginnen
Tom harika bir sanatçı.
Tom is acting like a baby.
Lernen beginnen
Tom, bir bebek gibi davranıyor.
Tom is afraid of the dark.
Lernen beginnen
Tom karanlıktan korkuyor.
Tom is an excellent skier.
Lernen beginnen
Tom mükemmel bir kayakçı.
Tom is an impulsive buyer.
Lernen beginnen
Tom düşüncesiz bir alıcı.
Tom is as healthy as ever.
Lernen beginnen
Tom her zamanki gibi sağlıklı.
Tom is behind in his rent.
Lernen beginnen
Tom'un kira borcu vardır.
Tom is extremely busy now.
Lernen beginnen
Tom şimdi son derece meşgul.
Tom is facing a challenge.
Lernen beginnen
Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
Tom is first in his class.
Lernen beginnen
Tom sınıfında birincidir.
Tom is friendly with Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary ile samimidir.
Tom is growing a mustache.
Lernen beginnen
Tom bir bıyık uzatıyor.
Tom is Mary's best friend.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin en iyi arkadaşıdır.
Tom is Mary's grandfather.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin büyükbabasıdır.
Tom is old enough to vote.
Lernen beginnen
Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
Tom is out of the country.
Lernen beginnen
Tom ülke dışında.
Tom is ready for anything.
Lernen beginnen
Tom herhangi bir şey için hazırdır.
Tom is still in his teens.
Lernen beginnen
Tom hala gençlik çağlarında.
Tom is sure Mary is right.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.
Tom is teaching us French.
Lernen beginnen
Tom bize Fransızca öğretiyor.
Tom is an excellent father.
Lernen beginnen
Tom mükemmel bir baba.
Tom is too tired to study.
Lernen beginnen
Tom çalışmak için çok yorgun.
Tom is too young to drink.
Lernen beginnen
Tom içmek için çok genç.
Tom is up for a promotion.
Lernen beginnen
Tom terfi için keyifli.
Tom is worried about Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary hakkında endişeli.
Tom isn't afraid of death.
Lernen beginnen
Tom, ölümden korkmuyor.
Tom isn't all that honest.
Lernen beginnen
Tom o kadar çok dürüst değil.
Tom isn't as tall as I am.
Lernen beginnen
Tom, benim kadar uzun boylu değil.
Tom isn't as tall as Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary kadar uzun değil.
Tom isn't watching TV now.
Lernen beginnen
Tom şimdi TV izlemiyor.
Tom jumped over the ditch.
Lernen beginnen
Tom hendeğin üzerinden atladı.
Tom just can't stand Mary.
Lernen beginnen
Tom sadece Mary'ye dayanamaz.
Tom just cleaned his room.
Lernen beginnen
Tom sadece odasını temizledi.
Tom just missed the train.
Lernen beginnen
Tom kıl payı treni kaçırdı.
Tom knew nothing about it.
Lernen beginnen
Tom onun hakkında birşey bilmiyordu.
Tom know Mary pretty well.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
Tom knows a lot of people.
Lernen beginnen
Tom bir çok insan tanır.
Tom leads the soccer team.
Lernen beginnen
Tom futbol takımını yönetiyor.
Tom left five minutes ago.
Lernen beginnen
Tom beş dakika önce çıktı.
Tom let Mary pay the bill.
Lernen beginnen
Tom hesabı Mary'ye ödetti.
Tom let out a deep breath.
Lernen beginnen
Tom derin bir nefes verdi.
Tom likes to sit up front.
Lernen beginnen
Tom önde oturmayı seviyor.
Tom is living with his parents.
Lernen beginnen
Tom ailesiyle birlikte yaşıyor.
Tom looked out the window.
Lernen beginnen
Tom pencereden dışarı baktı.
Tom looks a little shaken.
Lernen beginnen
Tom biraz sarsılmış görünüyor.
Tom looks like his father.
Lernen beginnen
Tom babasına benziyor.
Tom looks much better now.
Lernen beginnen
Tom şimdi çok daha iyi görünüyor.
Tom lost all of his money.
Lernen beginnen
Tom bütün parasını kaybetti.
Tom loves Mary's children.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin çocuklarını seviyor.
Tom made Jill a new dress.
Lernen beginnen
Tom Jill'e yeni bir giysi yaptı.
Tom majored in psychology.
Lernen beginnen
Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
Tom missed the last train.
Lernen beginnen
Tom son treni kaçırdı.
Tom must be Mary's father.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin babası olmalı.
Tom must be nearly thirty.
Lernen beginnen
Tom yaklaşık otuz olmalı.
Tom needs reading glasses.
Lernen beginnen
Tom'un okuma gözlüklerine ihtiyacı var.
Tom needs to talk to Mary.
Lernen beginnen
Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
Tom never arrives on time.
Lernen beginnen
Tom asla zamanında varmaz.
Tom never cooks on Sunday.
Lernen beginnen
Pazar günü Tom asla yemek yapmaz.
Tom never listens to Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi asla dinlemez.
Tom never sings in public.
Lernen beginnen
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Tom never works on Sunday.
Lernen beginnen
Tom Pazar günü asla çalışmaz
Tom often drives too fast.
Lernen beginnen
Tom bazen çok hızlı sürer.
Tom often talks with Mary.
Lernen beginnen
Tom sık sık Mary ile konuşur.
Tom ought to stop smoking.
Lernen beginnen
Tom sigara içmeyi bırakmalı.
Tom owes Mary 300 dollars.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Tom pointed a gun at Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye bir silah çekti.
Tom predicted our success.
Lernen beginnen
Tom başarımızı öngördü.
Tom pretended he was sick.
Lernen beginnen
Tom hastaymış gibi davrandı.
Tom pretended not to care.
Lernen beginnen
Tom umursamıyor gibi yaptı.
Tom punched his time card.
Lernen beginnen
Tom saat kartını deldi.
Tom put on some sunscreen.
Lernen beginnen
Tom biraz güneş kremi çaldı.
Tom put out his cigarette.
Lernen beginnen
Tom sigarasını söndürdü.
Tom raises Arabian horses.
Lernen beginnen
Tom Arap atları yetiştirir.
Tom really does hate dogs.
Lernen beginnen
Tom gerçekten köpeklerden nefret eder.
Tom really enjoys his job.
Lernen beginnen
Tom işini gerçekten seviyor.
Tom repacked his suitcase.
Lernen beginnen
Tom valizini yeniden topladı.
Tom reported Mary missing.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi.
Tom rewrote the paragraph.
Lernen beginnen
Tom paragrafı yeniden yazdı.
Tom rubs me the wrong way.
Lernen beginnen
Tom beni yanlış ovalıyor.
Tom sang a duet with Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary ile bir düet yaptı.
Tom sang his son to sleep.
Lernen beginnen
Tom uyuması için oğluna şarkı söyledi.
Tom sat down at the table.
Lernen beginnen
Tom masada oturdu.
Tom saw Mary at the party.
Lernen beginnen
Tom partide Mary'yi gördü.
Tom seems to be depressed.
Lernen beginnen
Tom depresyonda gibi görünüyor.
Tom seldom speaks to Mary.
Lernen beginnen
Tom nadiren Mary ile konuşur.
Tom seldom wins arguments.
Lernen beginnen
Tom nadiren tartışmaları kazanır.
Tom shook hands with Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary ile tokalaştı.
Tom shot Mary in the knee.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi dizinden vurdu.
Tom shot Mary three times.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi üç kez vurdu.
Tom needs to get some sleep.
Lernen beginnen
Tom biraz uyumalı.
Tom soaked in the bathtub.
Lernen beginnen
Tom küvetin içinde sırılsıklam oldu.
Tom stole Mary's computer.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin bilgisayarını çaldı.
Tom sympathized with Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye sempati duydu.
Tom talks a mile a minute.
Lernen beginnen
Tom çok hızlı konuşur.
Tom talks like an old man.
Lernen beginnen
Tom yaşlı bir adam gibi konuşur.
Tom thinks Mary is guilty.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin suçlu olduğunu düşünüyor.
Tom thinks that's strange.
Lernen beginnen
Tom onun tuhaf olduğunu düşünüyor.
Tom thought it was unfair.
Lernen beginnen
Tom onun adil olmadığını düşündü.
Tom threw out the garbage.
Lernen beginnen
Tom çöpü dışarı attı.
Tom tipped the cab driver.
Lernen beginnen
Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.
Tom told Mary to be quiet.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye sessiz olmasını söyledi.
Tom took a trip to Boston.
Lernen beginnen
Tom Boston'a bir gezi yaptı.
Tom took Mary in his arms.
Lernen beginnen
Tom Mary'yi kollarına aldı.
Tom turned down the flame.
Lernen beginnen
Tom ateşi kıstı.
Tom turned down the offer.
Lernen beginnen
Tom teklifi geri çevirdi.
Tom turned off the faucet.
Lernen beginnen
Tom musluğu kapattı.
Tom unlocked the car door.
Lernen beginnen
Tom araba kapısını açtı.
Tom used to work for Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary için çalışırdı.
Tom used up all his money.
Lernen beginnen
Tom bütün parasını tüketti.
Tom used up all his water.
Lernen beginnen
Tom bütün suyunu tüketti.
Tom wanted an economy car.
Lernen beginnen
Tom bir ekonomi araba istedi.
Tom wants Mary to be safe.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin güvende olmasını istiyor.
Tom wants to be a success.
Lernen beginnen
Tom başarılı bir kimse olmak istiyor.
Tom wants to be with Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary ile olmak istiyor.
Tom wants to do something.
Lernen beginnen
Tom bir şey yapmak istiyor.
Tom wants to donate money.
Lernen beginnen
Tom para bağışlamak istiyor.
Tom wants to dye his hair.
Lernen beginnen
Tom saçını boyamak istiyor.
Tom wants to go to Boston.
Lernen beginnen
Tom Boston'a gitmek istiyor.
Tom was a little homesick.
Lernen beginnen
Tom biraz vatan hasreti çekiyordu.
Tom was able to help Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye yardım edebildi.
Tom was attacked by a dog.
Lernen beginnen
Tom bir köpek tarafından saldırıya uğradı.
Tom was chosen by lottery.
Lernen beginnen
Tom piyango tarafından seçildi.
Tom was freezing to death.
Lernen beginnen
Tom donarak ölüyordu.
Tom was just being polite.
Lernen beginnen
Tom sadece kibarlaşıyordu.
Tom was lured into a trap.
Lernen beginnen
Tom bir tuzağa çekildi.
Tom was Mary's first love.
Lernen beginnen
Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
Tom was obviously in pain.
Lernen beginnen
Tom'un acı içinde olduğu belliydi.
Tom was sentenced to life.
Lernen beginnen
Tom, ömür boyu hapse mahkum edildi.
Tom was somewhat doubtful.
Lernen beginnen
Tom biraz şüpheliydi.
Tom was starving to death.
Lernen beginnen
Tom açlıktan ölüyordu.
Tom was tall and handsome.
Lernen beginnen
Tom uzun boylu ve yakışıklı idi.
Tom was very kind to Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye karşı çok nazikti.
Tom was very rude to Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye karşı çok kabaydı.
Tom washed all the towels.
Lernen beginnen
Tom tüm havluları yıkadı.
Tom wasn't polite to Mary.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye karşı nazik değildi.
Tom went back to his room.
Lernen beginnen
Tom odasına geri döndü.
Tom will be sorely missed.
Lernen beginnen
Tom şiddetle özlemiş olacak.
Tom wished Mary good luck.
Lernen beginnen
Tom Mary'ye iyi şans diledi.
Tom wishes that were true.
Lernen beginnen
Tom onun gerçek olmasını diliyor.
Tom won't do such a thing.
Lernen beginnen
Tom öyle bir şey yapmayacaktır.
Tom wonders if it is true.
Lernen beginnen
Tom, bunun doğru olup olmadığını merak ediyor.
Tom works the night shift.
Lernen beginnen
Tom gece vardiyasında çalışıyor.
Tom wouldn't take my call.
Lernen beginnen
Tom telefonumu cevaplamazdı.
Tom's answer surprised me.
Lernen beginnen
Tom'un cevabı beni şaşırttı.
Tom's hands felt like ice.
Lernen beginnen
Tom'un elleri buz gibi.
Tom's proposal was denied.
Lernen beginnen
Tom'un önerisi reddedildi.
Tomorrow is Christmas Day.
Lernen beginnen
Yarın Noel Günü.
Tony studies after dinner.
Lernen beginnen
Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.
Try not to make him angry.
Lernen beginnen
Onu kızdırmamaya çalış.
Turn on the light, please.
Lernen beginnen
Işığı aç, lütfen.
Turn on the radio, please.
Lernen beginnen
Lütfen radyoyu aç.
Turn the key to the right.
Lernen beginnen
Anahtarı sağa doğru dönder.
Twenty families live here.
Lernen beginnen
Burada yirmi aile yaşar.
Two from ten leaves eight.
Lernen beginnen
Ondan iki çıkarsa sekiz kalır.
Two seats remained vacant.
Lernen beginnen
İki koltuk boş kaldı.
Unemployment rose sharply.
Lernen beginnen
İşsizlik hızla artmıştır.
Wait five minutes, please.
Lernen beginnen
Lütfen beş dakika bekle.
Wait until further notice.
Lernen beginnen
Sonraki duyuruya kadar bekle.
Waitress, I'd like to order.
Lernen beginnen
Garson, sipariş vermek istiyorum.
Was Ken at home yesterday?
Lernen beginnen
Ken dün evde miydi?
Was Tom at home yesterday?
Lernen beginnen
Tom dün evde miydi?
Wash your hands right now.
Lernen beginnen
Derhal ellerini yıka.
Water is heavier than oil.
Lernen beginnen
Su yağdan daha ağırdır.
We advanced to the finals.
Lernen beginnen
Biz finale yükseldik.
We agreed among ourselves.
Lernen beginnen
Biz kendi aramızda anlaştık.
We all knelt down to pray.
Lernen beginnen
Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
We all miss you very much.
Lernen beginnen
Hepimiz seni çok özlüyoruz.
We all wish for happiness.
Lernen beginnen
Hepimiz mutluluk diliyoruz.
We are basketball players.
Lernen beginnen
Biz basketbol oyuncusuyuz.
We are brother and sister.
Lernen beginnen
Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.
We are having a good time.
Lernen beginnen
Biz iyi vakit geçiriyoruz.
We are having a good time.
Lernen beginnen
Biz eğleniyoruz.
We aren't very hungry yet.
Lernen beginnen
Henüz çok aç değiliz.
We ate breakfast at seven.
Lernen beginnen
Biz yedide kahvaltı yaptık.
We ate until we were full.
Lernen beginnen
Doyuncaya kadar yedik.
We began on a new project.
Lernen beginnen
Biz yeni bir proje üzerinde başladık.
We began our work at noon.
Lernen beginnen
İşimize öğleyin başladık.
We buy stationery in bulk.
Lernen beginnen
Biz toptan kırtasiye satın alırız.
We could not overtake him.
Lernen beginnen
Biz ona yetişemedik.
We crept toward the enemy.
Lernen beginnen
Biz düşmana doğru süründük.
We didn't know what to do.
Lernen beginnen
Biz ne yapacağımızı bilmiyorduk.
We eat many kinds of food.
Lernen beginnen
Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.
We elected James chairman.
Lernen beginnen
Biz James'i başkan seçtik.
We enjoyed playing tennis.
Lernen beginnen
Biz tenis oynamaktan keyif aldık.
We fixed the price at $15.
Lernen beginnen
Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik.
We go abroad every summer.
Lernen beginnen
Her Yaz yurt dışına gideriz.
We had a chat for a while.
Lernen beginnen
Biz bir süre sohbet ettik.
We had a lot of furniture.
Lernen beginnen
Bir sürü mobilyamız vardı.
We had a party last night.
Lernen beginnen
Dün gece bir parti verdik.
We had a pleasant evening.
Lernen beginnen
Biz hoş bir akşam geçirdik.
We had a really good time.
Lernen beginnen
Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.
We had our roof blown off.
Lernen beginnen
Biz çatımızı uçurduk.
We had Tom paint the wall.
Lernen beginnen
Biz Tom'a duvarı boyattık.
We have a big supermarket.
Lernen beginnen
Büyük bir süpermarketimiz var.
We have all kinds of time.
Lernen beginnen
Her türlü zamanımız var.
We have lost sight of him.
Lernen beginnen
Biz onu gözden kaybettik.
We have nothing in common.
Lernen beginnen
Bizim ortak bir şeyimiz yok.
We have run short of food.
Lernen beginnen
Yiyeceğimiz kalmadı.
We have several bags here.
Lernen beginnen
Burada birkaç çantamız var.
We have six lessons a day.
Lernen beginnen
Bir günde altı dersimiz var.
We have three meals a day.
Lernen beginnen
Bir günde üç kez yemek yeriz.
We have to pull the weeds.
Lernen beginnen
Biz yabani otları çekmek zorundayız.
We hope to meet you again.
Lernen beginnen
Seninle tekrar görüşmeyi umuyoruz.
We keep a collie as a pet.
Lernen beginnen
Biz evcil hayvan olarak İskoç çoban köpeği besliyoruz.
We live in the atomic age.
Lernen beginnen
Biz atom çağında yaşıyoruz.
We lived close by the sea.
Lernen beginnen
Biz denizin yanıbaşında yaşadık.
We made friends with Jane.
Lernen beginnen
Biz Jane ile arkadaş edindik.
We made friends with them.
Lernen beginnen
Onlarla arkadaş olduk.
We may be late for school.
Lernen beginnen
Okula geç kalabiliriz.
We meet here once a month.
Lernen beginnen
Ayda bir kez burada görüştük.
We moved into a new house.
Lernen beginnen
Biz yeni bir eve taşındık.
We must begin before five.
Lernen beginnen
Beşten önce başlamalıyız.
We must conform to the rules.
Lernen beginnen
Biz kurallara uymalıyız.
We need a bottle of juice.
Lernen beginnen
Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
We need action, not words.
Lernen beginnen
Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.
We offered him a nice job.
Lernen beginnen
Biz ona güzel bir iş teklif ettik.
We ordered 40 minutes ago.
Lernen beginnen
Kırk dakika önce sipariş verdik.
We painted the door green.
Lernen beginnen
Biz kapıyı yeşile boyadık.
We prepared for an attack.
Lernen beginnen
Biz bir saldırı için hazırlandık.
We regard him as our hero.
Lernen beginnen
Biz onu bir kahraman olarak görüyoruz.
We saw her enter the park.
Lernen beginnen
Onun parka girdiğini gördük.
We saw her enter the room.
Lernen beginnen
Onun odaya girişini gördüm.
We saw monkeys at the zoo.
Lernen beginnen
Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.
We should be very careful.
Lernen beginnen
Çok dikkatli olmalıyız.
We should call the doctor.
Lernen beginnen
Biz doktoru aramalıyız.
We should call the police.
Lernen beginnen
Biz polisi aramalıyız.
We should cancel the hike.
Lernen beginnen
Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
We speak English in class.
Lernen beginnen
Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
We suspected him of lying.
Lernen beginnen
Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
We usually call him Toshi.
Lernen beginnen
Biz genellikle ona Toshi deriz.
We usually walk to school.
Lernen beginnen
Biz genellikle okula yürürüz.
We visited our old school.
Lernen beginnen
Biz eski okulumuzu ziyaret ettik.
We walked along the beach.
Lernen beginnen
Sahil boyunca yürüdük.
We walked along the river.
Lernen beginnen
Nehir boyunca yürüdük.
We walked among the trees.
Lernen beginnen
Biz ağaçların arasında yürüdük.
We walked around the pond.
Lernen beginnen
Göletin etrafında yürüdük.
We want to know the facts.
Lernen beginnen
Gerçekleri bilmek istiyoruz.
We watched TV after lunch.
Lernen beginnen
Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
We were caught in a storm.
Lernen beginnen
Biz bir fırtınaya yakalandık.
We will fight to the last.
Lernen beginnen
Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz.
We work from nine to five.
Lernen beginnen
Biz dokuzdan beşe kadar çalışırız.
We'd better get a move on.
Lernen beginnen
Acele etsek iyi olur.
We'd better send for help.
Lernen beginnen
Yardım getirtsek iyi olur.
We'd like separate checks.
Lernen beginnen
Biz ayrı hesaplar istiyoruz.
We're going to come again.
Lernen beginnen
Biz tekrar geleceğiz.
We're going to the movies.
Lernen beginnen
Biz sinemaya gidiyoruz.
Were you tired last night?
Lernen beginnen
Dün gece yorgun muydun?
What are you crunching on?
Lernen beginnen
Hatır hutur ne yiyorsun?
What are you going to see?
Lernen beginnen
Ne göreceksiniz?
What are you trying to do?
Lernen beginnen
Ne yapmaya çalışıyorsun?
What can I do to help you?
Lernen beginnen
Size yardım etmek için ne yapabilirim.
What did she actually say?
Lernen beginnen
O, gerçekten ne dedi?
What did you do yesterday?
Lernen beginnen
Dün sen ne yaptın?
What did you go there for?
Lernen beginnen
Oraya ne için gittin?
What did you open it with?
Lernen beginnen
Onu ne ile açtın?
What did you say to Paula?
Lernen beginnen
Paula'ya ne dedin?
What do the prisoners eat?
Lernen beginnen
Mahkumlar ne yerler?
What do you do on Sundays?
Lernen beginnen
Pazar günleri ne yaparsın?
What do you feed your dog?
Lernen beginnen
Köpeğini ne ile beslersin?
What do you need me to do?
Lernen beginnen
Ne yapmamı istersin?
What do you say to a beer?
Lernen beginnen
Bir biraya ne dersin?
What do you want me to do?
Lernen beginnen
Ne yapmamı istiyorsun?
What does this kanji mean?
Lernen beginnen
Bu karakter ne anlama geliyor?
What does Tom see in Mary?
Lernen beginnen
Tom Mary'de ne görüyor.
What does your job entail?
Lernen beginnen
İşiniz ne gerektiriyor.
What evidence do you have?
Lernen beginnen
Hangi kanıtın var?
What happened to our food?
Lernen beginnen
Yiyeceğimize ne oldu?
What has brought you here?
Lernen beginnen
Seni buraya ne getirdi?
What he said surprised me.
Lernen beginnen
Söylediği şey beni şaşırttı.
What he said was not true.
Lernen beginnen
Söylediği doğru değil.
What if he comes back now?
Lernen beginnen
O şimdi geri dönerse ne olacak?
What is he so angry about?
Lernen beginnen
o ne hakkında çok öfkeli?
What is she worried about?
Lernen beginnen
O, ne hakkında endişeli.
What is Tom trying to say?
Lernen beginnen
Tom ne söylemeye çalışıyor?
What keeps you up so late?
Lernen beginnen
Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
What number bus do I take?
Lernen beginnen
Kaç numaralı otobüse bineceğim?
What she said wasn't true.
Lernen beginnen
Onun söylediği doğru değildi.
What he said might be true.
Lernen beginnen
Onun söylediği doğru olabilir.
What should I feed my dog?
Lernen beginnen
Köpeğimi neyle beslemeliyim?
What symptoms do you have?
Lernen beginnen
Hangi belirtilerin var?
What time are you leaving?
Lernen beginnen
Ne zaman ayrılıyorsun?
What Tom says makes sense.
Lernen beginnen
Tom'un söylediği anlamlıdır.
What was it I left behind?
Lernen beginnen
Geride bıraktığım neydi?
What were her final words?
Lernen beginnen
Onun son sözleri nelerdi?
What will you have to eat?
Lernen beginnen
Ne yemek zorunda kalacaksın?
What would you have me do?
Lernen beginnen
Bana ne yaptırırdın?
What would you like to do?
Lernen beginnen
Ne yapmak istersin?
What're you talking about?
Lernen beginnen
Ne hakkında konuşuyorsun?
What's my book doing here?
Lernen beginnen
Benim kitabımın burada ne işi var?
What's that tall building?
Lernen beginnen
O uzun bina nedir?
What's your favorite band?
Lernen beginnen
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
What's your favorite book?
Lernen beginnen
Senin en sevdiğin kitap hangisidir?
What's your favorite city?
Lernen beginnen
En sevdiğin şehir hangisidir?
What's your favorite game?
Lernen beginnen
Favori oyunun hangisidir?
What's your favorite hymn?
Lernen beginnen
Favori ilahin hangisidir?
What's your favorite joke?
Lernen beginnen
Favori fıkran hangisidir?
What's your favorite poem?
Lernen beginnen
Favori şiirin hangisidir?
What's your favorite song?
Lernen beginnen
Favori şarkın hangisidir?
What's your favorite wine?
Lernen beginnen
Favori şarabın hangisidir?
What's your favorite word?
Lernen beginnen
Favori kelimen hangisidir?
When can we eat, I wonder.
Lernen beginnen
Ne zaman yiyebiliriz, merak ediyorum.
When did it begin to rain?
Lernen beginnen
Ne zaman yağmur başladı?
When did Tom leave Boston?
Lernen beginnen
Tom Boston'dan ne zaman ayrıldı?
When did you get to Kyoto?
Lernen beginnen
Kyoto'ya ne zaman vardın.
When was the last time you saw Tom?
Lernen beginnen
Tom'u en son ne zaman gördün?
When did you see her last?
Lernen beginnen
Onu son olarak ne zaman gördün?
When did you see him last?
Lernen beginnen
Onu en son ne zaman gördünüz?
When does the movie start?
Lernen beginnen
Film ne zaman başlar?
When should I feed my dog?
Lernen beginnen
Köpeğimi ne zaman beslemeliyim?
When was the castle built?
Lernen beginnen
Kale ne zaman inşa edildi?
When was the castle built?
Lernen beginnen
Kale ne zaman yapıldı?
When will she return home?
Lernen beginnen
O, eve ne zaman dönecek?
When will you get married?
Lernen beginnen
Ne zaman evleneceksin?
Where are the other girls?
Lernen beginnen
Diğer kızlar neredeler?
Where are you from, Karen?
Lernen beginnen
Nerelisin, Karen?
Where did he go yesterday?
Lernen beginnen
O dün nereye gitti?
Where did you see the boy?
Lernen beginnen
Çocuğu nerede gördün.
Where do I get the subway?
Lernen beginnen
Metroya nereden gidebilirim?
Where do you go to school?
Lernen beginnen
Okula nereye gidersin?
Where do you think Tom is?
Lernen beginnen
Tom'un nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
Where is the Avis counter?
Lernen beginnen
Avis sayacı nerede?
Where is the bus terminal?
Lernen beginnen
Otobüs terminali nerede?
Where is the ladies' room?
Lernen beginnen
Bayanların odası nerede?
Where is the nearest bank?
Lernen beginnen
En yakın banka nerede?
Where were you last night?
Lernen beginnen
Dün gece neredeydin?
Where will you be staying?
Lernen beginnen
Nerede kalacaksınız?
Which brand do you prefer?
Lernen beginnen
Hangi markayı tercih edersiniz?
Which direction did he go?
Lernen beginnen
O hangi yöne gitti?
Which way is Central Park?
Lernen beginnen
Hangi yol Central Park'tır?
Who are they cheering for?
Lernen beginnen
Onlar kim için tezahürat yapıyorlar?
Who committed this murder?
Lernen beginnen
Bu cinayeti kim işledi?
Who found my missing book?
Lernen beginnen
Kayıp kitabımı kim buldu?
Who invented this machine?
Lernen beginnen
Bu makineyi kim icat etti?
Who is playing the guitar?
Lernen beginnen
Gitarı kim çalıyor?
Who is taller, you or Ken?
Lernen beginnen
Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?
Who is younger, him or me?
Lernen beginnen
Kim daha genç, o mu yoksa ben mi?
Who is your dance partner?
Lernen beginnen
Dans arkadaşınız kim?
Who should I meet but Tom?
Lernen beginnen
Tom'un dışında kimle görüşmeliyim?
Who was it that he phoned?
Lernen beginnen
Aradığı o kişi kimdi?
Who was it that he phoned?
Lernen beginnen
Onun aradığı kimdi?
Who were you talking with?
Lernen beginnen
Kimle konuşuyordun?
Who will act as spokesman?
Lernen beginnen
Kim sözcülük yapacak?
Who would do such a thing?
Lernen beginnen
Böyle bir şeyi kim yapardı?
Who's taller, Tom or Mary?
Lernen beginnen
Kim daha uzun, Tom mu yoksa Mary mi?
Who is your favorite actor?
Lernen beginnen
En sevdiğin aktör kimdir?
Whoever says so is a liar.
Lernen beginnen
Öyle söyleyen yalancıdır.
Whose paintings are these?
Lernen beginnen
Bunlar kimin tabloları?
Why didn't you believe me?
Lernen beginnen
Niçin bana inanmadın?
Why didn't you call me up?
Lernen beginnen
Niçin bana telefon etmedin?
Why do you think that way?
Lernen beginnen
Niçin o şekilde düşünüyorsun?
Why don't we share a room?
Lernen beginnen
Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Why don't you call him up?
Lernen beginnen
Niçin ona telefon etmiyorsun?
Why don't you call Tom up?
Lernen beginnen
Niçin Tom'u aramıyorsun?
Why should you suspect me?
Lernen beginnen
Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?
Will he come this evening?
Lernen beginnen
O bu akşam gelecek mi?
Will it be sunny tomorrow?
Lernen beginnen
Yarın güneşli olacak mı?
Will six o'clock suit you?
Lernen beginnen
Saat altı size uyar mı?
Will you have some coffee?
Lernen beginnen
Biraz kahve alır mısın?
Would you pass me the salt?
Lernen beginnen
Bana tuzu uzatır mısın?
Will you rub my shoulders?
Lernen beginnen
Omuzlarımı ovar mısın?
Will you show me the book?
Lernen beginnen
Bana kitabı gösterir misin?
Will you warm up the soup?
Lernen beginnen
Çorbayı ısıtır mısın?
Women didn't care for him.
Lernen beginnen
Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
Won't you have some fruit?
Lernen beginnen
Biraz meyve almaz mısın?
Would you care for drinks?
Lernen beginnen
İçecekler ister misiniz?
Would you like some fruit?
Lernen beginnen
Biraz meyve ister misin?
Would you like some salad?
Lernen beginnen
Biraz salata ister misin?
Would you like some sugar?
Lernen beginnen
Biraz şeker ister misin?
Would you mind if I smoked?
Lernen beginnen
Sigara içebilir miyim?
Wow! That looks delicious.
Lernen beginnen
Vay be! O lezzetli görünüyor.
Write down your name here.
Lernen beginnen
Adınızı buraya yazın.
Write on every other line.
Lernen beginnen
Her satırı yazın.
Yesterday was my birthday.
Lernen beginnen
Dün benim doğum günümdü.
Yoga helps her to be calm.
Lernen beginnen
Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.
You and I are old friends.
Lernen beginnen
Sen ve ben eski arkadaşız.
You are both in the wrong.
Lernen beginnen
Her ikiniz de suçlusunuz.
You are not a child anymore.
Lernen beginnen
Artık bir çocuk değilsin.
You are only just in time.
Lernen beginnen
Sadece sen zamanında geldin.
You are selling him short.
Lernen beginnen
Onu küçümsüyorsun.
You are tired, aren't you?
Lernen beginnen
Yorgunsun, değil mi?
You aren't yourself today.
Lernen beginnen
Bugün her zamanki gibi değilsin.
You can go if you want to.
Lernen beginnen
İsterseniz, gidebilirsiniz.
You can just call me Taro.
Lernen beginnen
Bana sadece Taro diyebilirsin.
You can stay till tonight.
Lernen beginnen
Bu geceye kadar kalabilirsin.
You can tear the box open.
Lernen beginnen
Kutuyu yırtarak açabilirsin.
You can't attend? Why not?
Lernen beginnen
Katılamıyor musun? Neden?
You can't have both books.
Lernen beginnen
Her iki kitaba sahip olamazsın.
You don't have to help me.
Lernen beginnen
Bana yardım etmek zorunda değilsin.
You don't need to call me.
Lernen beginnen
Beni aramana gerek yok.
You drink too much coffee.
Lernen beginnen
Çok fazla kahve içiyorsun.
You had better go at once.
Lernen beginnen
Derhal gitsen iyi olur.
You had to come yesterday.
Lernen beginnen
Sen dün gelmek zorundaydın.
You have a gift for music.
Lernen beginnen
Senin müziğe doğuştan yeteneğin var.
You have a sense of humor.
Lernen beginnen
Senin bir mizah duygun var.
You have only to go there.
Lernen beginnen
Sadece oraya gitmek zorundasın.
You've got the wrong number.
Lernen beginnen
Yanlış numara çevirdiniz.
You have to eat regularly.
Lernen beginnen
Düzenli olarak yemek zorundasın.
You have to pay the price.
Lernen beginnen
Bedelini ödemek zorundasın.
You just need a good rest.
Lernen beginnen
Sadece iyi bir dinlenmeye ihtiyacın var.
You keep a dog, don't you?
Lernen beginnen
Sen bir köpek bakıyorsun, değil mi?
You look funny doing that.
Lernen beginnen
Onu yaparken komik görünüyorsun.
You look good in a kimono.
Lernen beginnen
Bir kimono içinde iyi görünüyorsun.
You may use my dictionary.
Lernen beginnen
Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.
You may use my typewriter.
Lernen beginnen
Daktilomu kullanabilirsin.
You must control yourself.
Lernen beginnen
Kendinizi kontrol etmelisiniz.
You must do as I tell you.
Lernen beginnen
Sana söylediğim gibi yapmalısın.
You must help your mother.
Lernen beginnen
Annene yardım etmelisin.
You must not eat too much.
Lernen beginnen
Çok fazla yememelisin.
You must not give up hope.
Lernen beginnen
Umudunu kaybetmemelisin.
You must not go out today.
Lernen beginnen
Bugün dışarı çıkmamalısın.
You must not speak loudly.
Lernen beginnen
Yüksek sesle konuşmamalısın.
You must not stay up late.
Lernen beginnen
Gece geç saatlere kadar oturmamalısın.
You need to stop drinking.
Lernen beginnen
İçmeyi durdurmalısın.
You need to stop gambling.
Lernen beginnen
Kumar oynamayı bırakmalısın.
You ought to have seen it.
Lernen beginnen
Onu görmüş olmalısın.
You ought to see a doctor.
Lernen beginnen
Bir doktorla görüşmelisin.
You really did a good job.
Lernen beginnen
Gerçekten iyi bir iş yaptın.
You should eat more fruit.
Lernen beginnen
Daha fazla meyve yemelisiniz.
You should take my advice.
Lernen beginnen
Tavsiyemi dinlemelisin.
You should tell the truth.
Lernen beginnen
Gerçeği söylemelisin.
You trust people too much.
Lernen beginnen
İnsanlara çok güveniyorsun.
You understand, don't you?
Lernen beginnen
Anlıyorsun değil mi?
You were lucky to find it.
Lernen beginnen
Onu bulduğun için şanslıydın.
You will be busy tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın meşgul olacaksın.
You will make a good wife.
Lernen beginnen
İyi bir eş yapacaksın.
You will succeed some day.
Lernen beginnen
Bir gün başaracaksın.
You'd better not go there.
Lernen beginnen
Oraya gitmesen iyi olur.
You'd better not go today.
Lernen beginnen
Bugün gitmesen iyi olur.
You'd better not tell him.
Lernen beginnen
Ona söylemesen iyi olur.
You'd better not tell Tom.
Lernen beginnen
Tom'a söylemesen iyi olur.
You'd better see a doctor.
Lernen beginnen
Bir doktorla görüşsen iyi olur.
You'll be told in advance.
Lernen beginnen
Önceden sana söylenilecek.
You'll succeed if you try.
Lernen beginnen
Çabalarsan, başarırsın.
You're a really good cook.
Lernen beginnen
Sen gerçekten iyi bir aşçısın.
You're a very good dancer.
Lernen beginnen
Sen gerçekten iyi bir dansçısın.
You're joking, aren't you?
Lernen beginnen
Şaka yapıyorsun, değil mi?
You're on the right track.
Lernen beginnen
Siz doğru yoldasınız.
You're too drunk to drive.
Lernen beginnen
Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.
You're very stylish today.
Lernen beginnen
Bugün çok şıksın.
You're wrong in this case.
Lernen beginnen
Bu durumda yanılıyorsunuz.
You've done a perfect job.
Lernen beginnen
Mükemmel bir iş yaptın.
You've given me your cold.
Lernen beginnen
Soğuk algınlığını bana bulaştırdın.
You've got plenty of time.
Lernen beginnen
Çok zamanın var.
Your English is improving.
Lernen beginnen
İngilizcen gelişiyor.
Your guess is quite wrong.
Lernen beginnen
Tahminin oldukça yanlış.
Your house needs painting.
Lernen beginnen
Evin boyanılmalı.
Your letter made me happy.
Lernen beginnen
Mektubun beni mutlu etti.
Your watch has been found.
Lernen beginnen
Sizin saatiniz bulundu.
Your watch is on the desk.
Lernen beginnen
Sizin saatiniz masanın üstünde.
Yumi is one of my friends.
Lernen beginnen
Yumi arkadaşlarımdan biridir.
Yumi is one of my friends.
Lernen beginnen
Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.
Yumi studies English hard.
Lernen beginnen
Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.
Yumi will not play tennis.
Lernen beginnen
Yumi tenis oynamayacak.
Yumiko was a little angry.
Lernen beginnen
Yumiko biraz kızmıştı.
3 to the third power is 27.
Lernen beginnen
3'ün üçüncü gücü 27'dir.
A bird was caught by a cat.
Lernen beginnen
Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.
A boy was beating the drum.
Lernen beginnen
Bir çocuk davul çalıyordu.
A cat is lying on the sofa.
Lernen beginnen
Kanapede bir kedi yatıyor.
A cry arose from the crowd.
Lernen beginnen
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
A few people have two cars.
Lernen beginnen
Birkaç kişinin iki arabası var.
A global crisis is at hand.
Lernen beginnen
Küresel bir kriz yakındır.
A good idea came across my mind.
Lernen beginnen
Aklıma iyi bir fikir geldi.
A heavy rain began to fall.
Lernen beginnen
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
A loud noise made him jump.
Lernen beginnen
Şiddetli gürültü onu hoplattı.
A major is above a captain.
Lernen beginnen
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
A man appeared at the door.
Lernen beginnen
Kapıda bir adam göründü.
A man appeared at the site.
Lernen beginnen
Sitede bir adam ortaya çıktı.
A policeman came up to him.
Lernen beginnen
Bir polis ona doğru geldi.
A student wants to see you.
Lernen beginnen
Bir öğrenci sizi görmek istiyor.
Add a bit of sugar, please.
Lernen beginnen
Lütfen biraz şeker ilave edin.
After a storm comes a calm.
Lernen beginnen
Her yokuşun bir inişi vardır.
Akira can play tennis well.
Lernen beginnen
Akira tenisi iyi oynayabilir.
Alice rushed into her room.
Lernen beginnen
Alice odasına koştu.
All is well that ends well.
Lernen beginnen
İyi biten herşey iyidir.
All of the dogs were alive.
Lernen beginnen
Bütün köpekler hayattaydı.
All of you have to read it.
Lernen beginnen
Hepiniz onu okumak zorundasınız.
All right. Please order it.
Lernen beginnen
Anlaşıldı. Lütfen onu ısmarla.
All students like holidays.
Lernen beginnen
Bütün öğrenciler tatilleri severler.
All the seats are occupied.
Lernen beginnen
Tüm koltuklar dolu.
All's fair in love and war.
Lernen beginnen
Aşkta ve savaşta herşey adildir.
Almost no one believed her.
Lernen beginnen
Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
Almost no one believed him.
Lernen beginnen
Neredeyse kimse ona inanmadı.
America was at war in 1864.
Lernen beginnen
Amerika, 1864 yılında savaştaydı.
An apple fell off the tree.
Lernen beginnen
Ağaçtan bir elma düştü.
Ann plays tennis very well.
Lernen beginnen
Ann çok iyi tenis oynar.
Anybody can make a mistake.
Lernen beginnen
Herkes hata yapabilir.
Are you a Japanese citizen?
Lernen beginnen
Bir Japon vatandaşı mısınız?
Are you a Japanese student?
Lernen beginnen
Sen bir Japon öğrencisi misin?
Are you a Japanese student?
Lernen beginnen
Siz bir Japon öğrencisi misiniz?
Are you afraid of the dark?
Lernen beginnen
Karanlıktan korkar mısın?
Are you American or French?
Lernen beginnen
Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?
Are you going to sing here?
Lernen beginnen
Burada şarkı söyleyecek misin?
Are you going to stay long?
Lernen beginnen
Uzun kalacak mısın?
Are you having a good time?
Lernen beginnen
İyi vakit geçiriyor musunuz?
Are you old enough to vote?
Lernen beginnen
Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
Are you ready for the trip?
Lernen beginnen
Yolculuk için hazır mısınız?
Are you ready to order now?
Lernen beginnen
Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Are you sure of your facts?
Lernen beginnen
Gerçeklerinden emin misin?
Aren't you being very rude?
Lernen beginnen
Çok kabalaşmıyor musun?
Around here, everyone skis.
Lernen beginnen
Burada, herkes kayak yapmaya gider.
Ask him the way to station.
Lernen beginnen
Ona istasyona giden yolu sor.
At first, Meg was homesick.
Lernen beginnen
İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
Banks open at nine o'clock.
Lernen beginnen
Bankalar dokuzda açarlar.
Basketball is a lot of fun.
Lernen beginnen
Basketbol çok eğlenceli.
Beef is expensive nowadays.
Lernen beginnen
Et bugünlerde pahalı.
Betty is a dancing teacher.
Lernen beginnen
Betty bir dans öğretmeni.
Beware of pickpockets here.
Lernen beginnen
Burada yankesicilere dikkat edin.
Bill is not as tall as Bob.
Lernen beginnen
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill missed the first ball.
Lernen beginnen
Bill ilk topu kaçırdı.
Bill was killed with a gun.
Lernen beginnen
Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Blotting paper absorbs ink.
Lernen beginnen
Kurutma kağıdı mürekkebi emer.
Both buildings burned down.
Lernen beginnen
Heriki binada yandı.
Both of them are very cute.
Lernen beginnen
Onların her ikisi de sevimli
Boys, don't make any noise.
Lernen beginnen
Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?
Breast cancer is a disease.
Lernen beginnen
Meme kanseri bir hastalıktır.
Bring a couple more chairs.
Lernen beginnen
Bir çift sandalye daha getir.
Bring me a bucket of water.
Lernen beginnen
Bana bir kova su getirin.
Call the doctor right away.
Lernen beginnen
Hemen doktoru arayın.
Can I borrow your scissors?
Lernen beginnen
Makasını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your umbrella?
Lernen beginnen
Şemsiyeni ödünç alabilir miyim.
May I have a talk with you?
Lernen beginnen
Seninle konuşabilir miyim?
Can I stop over in Chicago?
Lernen beginnen
Şikago'da mola verebilir miyim?
Can she endure a long trip?
Lernen beginnen
O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
Can you answer this riddle?
Lernen beginnen
Bu bilmeceyi cevaplayabilir misin?
Can you dance the two-step?
Lernen beginnen
İki-adım dansını yapabilir misin?
Can you find your way home?
Lernen beginnen
Eve giden yolu bulabilir misin?
Can you give him first aid?
Lernen beginnen
Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?
Could you give me a discount?
Lernen beginnen
Bana bir indirim yapar mısın?
Can you give me the recipe?
Lernen beginnen
Bana tarifi verebilir misiniz?
Can you lend me 10,000 yen?
Lernen beginnen
Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?
Would you lend me some money?
Lernen beginnen
Bana biraz ödünç para verir misin?
Can you measure the length?
Lernen beginnen
Uzunluğu ölçebilir misin?
Can you see the difference?
Lernen beginnen
Farkı görebiliyor musun?
Can you weigh this, please?
Lernen beginnen
Lütfen bunu tartabilir misiniz?
Cats are related to tigers.
Lernen beginnen
Kediler kaplanlarla akrabadırlar.
Cats don't like to get wet.
Lernen beginnen
Kediler ıslanmaktan hoşlanmazlar.
Charles Guiteau was insane.
Lernen beginnen
Charles Guiteau deliydi.
Check your answer with his.
Lernen beginnen
Cevabını onunki ile karşılaştır.
Christmas is December 25th.
Lernen beginnen
Noel 25 Aralıktadır.
Circumstances have changed.
Lernen beginnen
Şartlar değişti.
Classes begin next Tuesday.
Lernen beginnen
Dersler gelecek salı başlar.
Close the window, will you?
Lernen beginnen
Pencereyi kapatın, olur mu?
Come into the room at once.
Lernen beginnen
Derhal odaya gel.
Come over here and join us.
Lernen beginnen
Buraya gel ve bize katıl.
Come see me again tomorrow.
Lernen beginnen
Yarın beni tekrar görmeye gel.
Could I ask a favor of you?
Lernen beginnen
Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
Could I get your autograph?
Lernen beginnen
İmzanızı alabilir miyim?
Could I have a screwdriver?
Lernen beginnen
Bir tornavida alabilir miyim?
Could I have some more tea?
Lernen beginnen
Biraz daha çay alabilir miyim?
Could I make a reservation?
Lernen beginnen
Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?
Could you give this to Tom?
Lernen beginnen
Bunu Tom'a veriri misin?
Could you keep this for me?
Lernen beginnen
Buna benim için bakar mısın?
Could you lend me the book?
Lernen beginnen
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Could you show me this bag?
Lernen beginnen
Bana bu çantayı gösterir misin?
Count from 10 down to zero.
Lernen beginnen
Ondan sıfıra kadar geri say.
Did he tell you what to do?
Lernen beginnen
O sana ne yapacağını söyledi mi.
Did she come here to relax?
Lernen beginnen
O dinlenmek için mi buraya geldi?
Did Tom used to play hooky?
Lernen beginnen
Tom okuldan kaçar mıydı?
Did you buy a nice bicycle?
Lernen beginnen
Güzel bir bisiklet aldın mı?
Did you call me up last night?
Lernen beginnen
Dün gece beni aradın mı?
Did you enjoy your holiday?
Lernen beginnen
Tatilin tadını çıkardın mı?
Did you forget to buy eggs?
Lernen beginnen
Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
Did you go to see a doctor?
Lernen beginnen
Bir doktorla görüşecek misin?
Did you have a nice summer?
Lernen beginnen
Güzel bir yaz geçirdin mi?
Did you receive the letter?
Lernen beginnen
Mektubu aldın mı?
Did you request a new desk?
Lernen beginnen
Yeni bir masa istediniz mi?
Did you want anything else?
Lernen beginnen
Başka birşey istedin mi?
Did you watch TV yesterday?
Lernen beginnen
Dün televizyon izledin mi?
Did your mother make those?
Lernen beginnen
Annen onları yaptı mı?
Didn't you see the musical?
Lernen beginnen
Müzikali görmedin mi?
Do I have to change trains?
Lernen beginnen
Trenleri değiştirmek zorunda mıyım?
Do whatever you think is right.
Lernen beginnen
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Do you accept credit cards?
Lernen beginnen
Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
Do you accept credit cards?
Lernen beginnen
Kredi kartları kabul ediyor musunuz?
Do you belong to any clubs?
Lernen beginnen
Herhangi bir kulübe üyemisin?
Do you charge for delivery?
Lernen beginnen
Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
Do you go to school by bus?
Lernen beginnen
Okula otobüsle gidiyor musunuz?
Do you have a cheaper room?
Lernen beginnen
Daha ucuz bir odanız var mı?
Do you have a smaller size?
Lernen beginnen
Daha küçük bir boyutu olan var mı?
Do you have an appointment?
Lernen beginnen
Randevun var mı?
Do you have any complaints?
Lernen beginnen
Hiç şikayetiniz var mı?
Do you have any light beer?
Lernen beginnen
Hiç hafif biran var mı?
Do you have much snow here?
Lernen beginnen
Burada çok fazla kar var mı?
Do you have to make dinner?
Lernen beginnen
Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
Do you hear from her often?
Lernen beginnen
Ondan sık sık haber alır mısın?
Do you know what day it is?
Lernen beginnen
Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
Do you know where he lives?
Lernen beginnen
Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
Do you like Mozart's music?
Lernen beginnen
Mozart'ın müziğini sever misiniz?
Do you like playing sports?
Lernen beginnen
Spor yapmayı sever misiniz?
Do you often hear from him?
Lernen beginnen
Ondan sık sık haber alıyor musun?
Do you plan to go overseas?
Lernen beginnen
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Do you talk to your plants?
Lernen beginnen
Bitkilerinle konuşur musun?
Do you think fish can hear?
Lernen beginnen
Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?
Do you think I'm beautiful?
Lernen beginnen
Benim güzel olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm beautiful?
Lernen beginnen
Sizce ben güzel miyim?
Do you think it's my fault?
Lernen beginnen
Onun benim hatam olduğunu düşünüyor musunuz?
Do you think it's my fault?
Lernen beginnen
Sizce o benim hatam mı?
Do you think Tom is guilty?
Lernen beginnen
Tom'un suçlu olduğunu düşünüyor musun?
Doctors removed the bullet.
Lernen beginnen
Doktorlar kurşunu çıkardılar.
Does it hurt when you chew?
Lernen beginnen
Çiğnerken dişin ağrıyor mu?
Does she work in this city?
Lernen beginnen
O, bu şehirde çalışıyor mu?
Does Tom have a girlfriend?
Lernen beginnen
Tom'un bir kız arkadaşı var mı?
Don't believe what she says.
Lernen beginnen
Onun söylediğine inanma.
Don't buy things on credit.
Lernen beginnen
Eşyaları kredili almayın.
Don't cut down those trees.
Lernen beginnen
Bu ağaçları kesme.
Don't fail to call me back.
Lernen beginnen
Beni tekrar aramayı unutma.
Don't judge by appearances.
Lernen beginnen
Görünüşe göre yargılamayın.
Don't lose sleep over that.
Lernen beginnen
Onunla ilgili uykunu kaçırma.
Don't make fun of children.
Lernen beginnen
Çocuklarla alay etme.
Don't meddle in my affairs.
Lernen beginnen
İşlerime karışmayın.
Don't pay attention to him.
Lernen beginnen
Onu dinlemeyin.
Don't pick on younger kids.
Lernen beginnen
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
Don't point your gun at me.
Lernen beginnen
Silahını bana doğrultma.
Don't sit down on the sofa.
Lernen beginnen
Koltuğa oturma.
Don't spend too much money.
Lernen beginnen
Çok fazla para harcama.
Don't worry about the past.
Lernen beginnen
Geçmiş hakkında üzülme.
Dreams sometimes come true.
Lernen beginnen
Rüyalar bazen gerçek olur.
Drive with the utmost care.
Lernen beginnen
Son derece dikkatli sür.
Dry your face with a towel.
Lernen beginnen
Yüzünüzü bir havlu ile kurulayın.
Each of them has a bicycle.
Lernen beginnen
Onların her birinin bir bisikleti var.
Eat whatever food you like.
Lernen beginnen
İstediğin yiyeceği ye.
Eat whichever one you like.
Lernen beginnen
Hoşlandığın herhangi birini ye.
Eggs are sold by the dozen.
Lernen beginnen
Yumurtalar düzine ile satılırlar.
Electricity is very useful.
Lernen beginnen
Elektrik çok faydalıdır.
English is not easy for me.
Lernen beginnen
İngilizce benim için kolay değil.
English is not easy for us.
Lernen beginnen
İngilizce bizim için kolay değildir.
Eric is on our soccer team.
Lernen beginnen
Eric bizim futbol takımında.
Even a child can answer it.
Lernen beginnen
Bir çocuk bile ona cevap verebilir.
Even a child can read this.
Lernen beginnen
Bir çocuk bile bunu okuyabilir.
Everyone but Tom was there.
Lernen beginnen
Tom hariç herkes oradaydı.
Everyone except me knew it.
Lernen beginnen
Ben hariç herkes onu biliyordu.
Excuse me, but I feel sick.
Lernen beginnen
Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.
Few students knew his name.
Lernen beginnen
Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.
Few visitors could see him.
Lernen beginnen
Az sayıda ziyaretçi onu görebildi.
Fill out this form, please.
Lernen beginnen
Bu formu doldurunuz, lütfen.
Fill the bottle with water.
Lernen beginnen
Şişeyi suyla doldur.
Fill the bucket with water.
Lernen beginnen
Kovayı su ile doldurun.
Five colonists were killed.
Lernen beginnen
Beş sömürgeci öldürüldü.
Flour is sold by the pound.
Lernen beginnen
Un paundla satılır.
Food is necessary for life.
Lernen beginnen
Yiyecek yaşam için gereklidir.
Fortunately, I was on time.
Lernen beginnen
Neyseki, zamanında oradaydım.
French is spoken in France.
Lernen beginnen
Fransızca Fransa'da konuşulur.
Friends do things together.
Lernen beginnen
Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.
Frogs are afraid of snakes.
Lernen beginnen
Kurbağalar yılanlardan korkarlar.
George works on a big farm.
Lernen beginnen
George büyük bir çiftlikte çalışır.
Get this stuff out of here.
Lernen beginnen
Bu şeyi buradan çıkarın.
Get up as early as you can.
Lernen beginnen
Kalkabildiğin kadar erken kalk.
Give it to anyone you like.
Lernen beginnen
Onu istediğin birine ver.
Give me $1.00 back, please.
Lernen beginnen
Bana bir dolar geri verin, lütfen.
Give me a light, would you?
Lernen beginnen
Bana bir ışık ver, lütfen.
Give me another cup of tea.
Lernen beginnen
Bana bir fincan daha çay verin.
Give me some water, please.
Lernen beginnen
Lütfen bana biraz su ver.
Give me something to drink.
Lernen beginnen
Bana içecek bir şey ver.
Give my shoes a good shine.
Lernen beginnen
Ayakkabılarımı iyice parlat.
Give my thanks to your son.
Lernen beginnen
Oğlunuza teşekkürlerimi iletin.
Giving up isn't the answer.
Lernen beginnen
Vazgeçmek cevap değildir.
Hamilton died the next day.
Lernen beginnen
Hamilton ertesi gün öldü.
Hang your coat on the hook.
Lernen beginnen
Ceketini askıya as.
Have a little of this cake.
Lernen beginnen
Pastadan bir parça al.
Have you ever been to Guam?
Lernen beginnen
Hiç Guam'a gittin mi?
Have you ever been to Kobe?
Lernen beginnen
Hiç Kobe'de bulundun mu?
Have you ever been to Nara?
Lernen beginnen
Hiç Nara'da bulundun mu?
Have you ever eaten turkey?
Lernen beginnen
Hiç hindi yedin mi?
Have you ever heard of him?
Lernen beginnen
Ondan hiç haber aldın mı?
Have you ever seen a panda?
Lernen beginnen
Hiç bir panda gördün mü?
Have you ever seen a whale?
Lernen beginnen
Hiç balina gördün mü?
Have you ever seen it hail?
Lernen beginnen
Hiç dolu yağdığını gördün mü?
Have you ever visited Rome?
Lernen beginnen
Roma'yı hiç ziyaret ettin mi?
Have you finished dressing?
Lernen beginnen
Giyinmeyi bitirdin mi?
Have you finished ordering?
Lernen beginnen
Siparişi bitirdin mi?
Have you read the book yet?
Lernen beginnen
Henüz kitabı okudun mu?
Have you read this article?
Lernen beginnen
Bu makaleyi okudun mu?
He accepted the nomination.
Lernen beginnen
O adaylığı kabul etti.
He advised me not to smoke.
Lernen beginnen
O, bana sigara içmememi tavsiye etti.
He also needs many workers.
Lernen beginnen
Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
He appealed to us for help.
Lernen beginnen
O yardım için bize başvurdu.
He appeared in many movies.
Lernen beginnen
O, pek çok filmde göründü.
He asked me for some money.
Lernen beginnen
O benden biraz para istedi.
He asked us what we wanted.
Lernen beginnen
O bize ne istediğimizi sordu.
He ate a box of chocolates.
Lernen beginnen
Bir kutu çikolata yedim.
He became a great musician.
Lernen beginnen
O büyük bir müzisyen oldu.
He became a nice young man.
Lernen beginnen
O, tatlı genç bir adam oldu.
He began to look for a job.
Lernen beginnen
O bir iş aramaya başladı.
He began to whistle a tune.
Lernen beginnen
O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
He believes whatever I say.
Lernen beginnen
O, söylediğim her şeye inanır.
He bought his son a camera.
Lernen beginnen
O, oğluna bir kamera satın aldı.
He bought me a nice camera.
Lernen beginnen
O bana hoş bir kamera aldı.
He brought his lunch today.
Lernen beginnen
Bugün öğle yemeğini getirdi.
He built forty-eight forts.
Lernen beginnen
O, kırksekiz kale yaptı.
He calculated the expenses.
Lernen beginnen
O, giderleri hesapladı.
He came again after a week.
Lernen beginnen
Bir haftadan sonra o geri geldi.
He came from the Northeast.
Lernen beginnen
O, Kuzeydoğuluydu.
He can handle English well.
Lernen beginnen
O, İngilizcenin üstesinden iyi gelir.
He can read English easily.
Lernen beginnen
O kolayca İngilizce okuyabilir.
He can't swim like she can.
Lernen beginnen
O, onun yüzebildiği gibi yüzemez.
He carved designs in ivory.
Lernen beginnen
O, fildişi tasarımlar oydu.
He carved me a wooden doll.
Lernen beginnen
Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.
He comes here once a month.
Lernen beginnen
O ayda bir kez buraya gelir.
He comes here twice a week.
Lernen beginnen
O, haftada iki kez buraya gelir.
He comes round once a week.
Lernen beginnen
O, haftada bir kez uğrar.
He could get no more money.
Lernen beginnen
O, artık para alamadı.
He could not go to college.
Lernen beginnen
O, üniversiteye gidemedi.
He cut off a slice of meat.
Lernen beginnen
O, bir dilim et kesti.
He dashed out of the store.
Lernen beginnen
O, dükkandan dışarı fırladı.
He decided to go to France.
Lernen beginnen
Fransa'ya gitmeye karar verdi.
She decided to have the operation.
Lernen beginnen
Ameliyat edilmeye karar verdi.
He decided to quit smoking.
Lernen beginnen
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
He decided to sell the car.
Lernen beginnen
Arabayı satmaya karar verdi.
He decided to study harder.
Lernen beginnen
O daha çok çalışmaya karar verdi.
He deserves the punishment.
Lernen beginnen
O, cezayı hak ediyor.
He did his best to the end.
Lernen beginnen
O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
He did not put up his hand.
Lernen beginnen
O, elini havaya kaldırmadı.
He did the work on his own.
Lernen beginnen
O, işi kendi başına yaptı.
He did well for a beginner.
Lernen beginnen
O, bir acemi için iyi yaptı.
He didn't do it on purpose.
Lernen beginnen
O onu kasıtlı yapmadı.
He didn't give up the plan.
Lernen beginnen
O, plandan vazgeçmedi.
He didn't mean to hurt you.
Lernen beginnen
O seni incitmek istemiyordu.
He died an unnatural death.
Lernen beginnen
O doğal olmayan bir ölümle öldü.
He does not live in Sendai.
Lernen beginnen
O, Sendai'de yaşamıyor.
He doesn't read many books.
Lernen beginnen
O, çok sayıda kitap okumaz.
He doesn't watch television at all.
Lernen beginnen
O, hiç televizyon izlemez.
He drank a shot of whiskey.
Lernen beginnen
O biraz viski içti.
He drove down to the hotel.
Lernen beginnen
O, araba ile otele doğru gitti.
He enjoys eating ice cream.
Lernen beginnen
O dondurma yemekten hoşlanır.
He failed to take the exam.
Lernen beginnen
Sınava giremedi.
He failed to wake Harry up.
Lernen beginnen
O Harry'yi kaldırmada başarısız oldu.
He fell asleep immediately.
Lernen beginnen
O derhal uyudu.
He felt a pain in his back.
Lernen beginnen
O, sırtında bir ağrı hissetti.
He felt utterly humiliated.
Lernen beginnen
O, tamamen aşağılanmış hissetti.
He forgot to lock the door.
Lernen beginnen
O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.
He gave away all his money.
Lernen beginnen
O, tüm parasını bağışladı.
He gave her a nice present.
Lernen beginnen
Ona güzel bir hediye verdi.
He gave her her first kiss.
Lernen beginnen
O ona ilk öpücüğünü verdi.
He glanced at her name tag.
Lernen beginnen
O, onun yaka kartına baktı.
He got a nice job recently.
Lernen beginnen
O son zamanlarda hoş bir iş buldu.
He got home at seven sharp.
Lernen beginnen
O, saat tam yedide eve geldi.
He got ready for departure.
Lernen beginnen
O, kalkış için hazırlandı.
He got the car for nothing.
Lernen beginnen
O, arabayı boşuna aldı.
He got the lady some water.
Lernen beginnen
O, bayana bir bardak su getirdi.
He got to London yesterday.
Lernen beginnen
O, dün Londra'ya vardı.
He got up at five as usual.
Lernen beginnen
O, her zamanki gibi saat beşte kalktı.
He greeted me with a smile.
Lernen beginnen
O bir tebessümle beni selamladı.
She greeted me with a smile.
Lernen beginnen
O, beni tebessümle selamladı.
He grew a variety of crops.
Lernen beginnen
O, çeşitli ekinler büyüttü.
He had a bitter experience.
Lernen beginnen
Onun acı bir deneyimi oldu.
He had a lot of work to do.
Lernen beginnen
Onun yapacak çok işi vardı.
He had an accident at work.
Lernen beginnen
O iş yerinde bir kaza geçirdi.
He had breakfast all alone.
Lernen beginnen
O yalnız başına kahvaltı yaptı.
He had long hair last year.
Lernen beginnen
Geçen yıl o uzun saça sahipti.
He had no house to live in.
Lernen beginnen
Onun yaşamak için bir evi yoktu.
He had the room to himself.
Lernen beginnen
O, odayı kendine aldı.
He had to find another way.
Lernen beginnen
O, başka bir yol bulmak zorundaydı.
He has a family to support.
Lernen beginnen
Onun destekleyecek bir ailesi var.
He has a lot of confidence.
Lernen beginnen
Onun oldukça fazla kendine güveni var.
He has already gone to bed.
Lernen beginnen
O, zaten yatmaya gitti.
He has an eye for antiques.
Lernen beginnen
Onun antikalarda gözü var.
He has an interesting book.
Lernen beginnen
Onun ilginç bir kitabı var.
He has any number of books.
Lernen beginnen
Onun çok sayıda kitabı vardır.
He has been busy this week.
Lernen beginnen
O, bu hafta meşguldü.
He has been gaining weight.
Lernen beginnen
O kilo almaktadır.
He has been to many places.
Lernen beginnen
O birçok yerde bulunmuştur.
He has begun on a new book.
Lernen beginnen
O, yeni bir kitap üzerinde başladı.
He has gone out for a walk.
Lernen beginnen
O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
He has gone to Switzerland.
Lernen beginnen
O, İsviçre'ye gitti.
He has her under his thumb.
Lernen beginnen
O, onun kontrolü altında.
He has no redeeming traits.
Lernen beginnen
Onun kurtarıcı özelliği yok.
He has no room to study in.
Lernen beginnen
Onun çalışacak bir yeri yok.
He has quite a few friends.
Lernen beginnen
Onun pek çok arkadaşı var.
He has quite a few records.
Lernen beginnen
Onun epeyce rekoru var.
He has set off for America.
Lernen beginnen
O, Amerika'ya yola çıktı.
He has three older sisters.
Lernen beginnen
Onun üç ablası var.
He has to repair the clock.
Lernen beginnen
O, saati onarmak zorundadır.
He has too many wild ideas.
Lernen beginnen
Onun pek çok vahşi fikirleri vardır.
He hates cleaning his room.
Lernen beginnen
O, odasını temizlemekten nefret ediyor.
He held a pen in his hands.
Lernen beginnen
O, elinde bir kalem tutuyor.
He held out his hand to me.
Lernen beginnen
O, elini bana uzattı.
He hit a ball with the bat.
Lernen beginnen
O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.
He hung his coat on a hook.
Lernen beginnen
O, ceketini bir askıya astı.
He invited me to his house.
Lernen beginnen
O, beni evine davet etti.
He invited me to the party.
Lernen beginnen
O beni partiye davet etti.
He is a cheerful young man.
Lernen beginnen
O neşeli bir genç insan.
He is a considerate father.
Lernen beginnen
O, düşünceli bir babadır.
He is a good husband to me.
Lernen beginnen
O bana karşı iyi bir koca.
He is a good tennis player.
Lernen beginnen
O iyi bir tenis oyuncusu.
He is a handsome young man.
Lernen beginnen
O, yakışıklı bir genç adamdır.
He is a jack-of-all-trades.
Lernen beginnen
O, on parmağında on marifet olan bir kimsedir.
He is a really good worker.
Lernen beginnen
O, gerçekten iyi bir işçidir.
He is a teacher of English.
Lernen beginnen
O bir İngilizce öğretmenidir.
He is a very decent fellow.
Lernen beginnen
O, çok hoşgörülü bir adamdır.
He is absorbed in his work.
Lernen beginnen
O tüm dikkatini işine vermiş.
He is afraid of his father.
Lernen beginnen
O, babasından korkar.
He is always full of ideas.
Lernen beginnen
O, her zaman fikirlerle dolu.
He is always up to no good.
Lernen beginnen
O, her zaman bir fırıldak çevirir.
He is an expert at fishing.
Lernen beginnen
O, balık tutmada uzmandır.
He is as talkative as ever.
Lernen beginnen
O, her zamanki kadar geveze.
He is as tall as my father.
Lernen beginnen
O, benim babam kadar uzundur.
He is careless about money.
Lernen beginnen
O, para hakkında dikkatsiz.
He is crazy about baseball.
Lernen beginnen
O beyzbolu çok fazla seviyor.
He is doing fine in school.
Lernen beginnen
O okulda iyi yapıyor.
He is eager to go to China.
Lernen beginnen
O, Çin'e gitmek için istekli.
He is employed on the farm.
Lernen beginnen
Ona çiftlikte iş verilmektedir.
He is far from being happy.
Lernen beginnen
O, mutlu olmaktan uzaktır.
He is going to the concert.
Lernen beginnen
O konsere gidiyor.
He is good at flying kites.
Lernen beginnen
O, uçurtmaları uçurmada iyidir.
He is good at fund raising.
Lernen beginnen
O, fon sağlamada iyidir.
He is hunted by the police.
Lernen beginnen
O, polis tarafından avlandı.
He is looking forward to seeing you.
Lernen beginnen
O seni görmek için sabırsızlanıyor.
He is in front of the door.
Lernen beginnen
O kapının önünde.
He is in the prime of life.
Lernen beginnen
O, hayatının baharında.
He is just an ordinary man.
Lernen beginnen
O sadece sıradan bir insan.
He is like a brother to me.
Lernen beginnen
O, benim için bir kardeş gibidir.
He is mentally handicapped.
Lernen beginnen
O, zihinsel engelli.
He is not guilty of murder.
Lernen beginnen
O, cinayetten suçlu değildir.
He is now staying in Paris.
Lernen beginnen
O, şimdi Paris'te kalıyor.
He is really in good shape.
Lernen beginnen
O gerçekten iyi durumda.
He is said to be very poor.
Lernen beginnen
Onun çok fakir söyleniliyor.
He is standing on the hill.
Lernen beginnen
O, tepede duruyor.
He is still full of energy.
Lernen beginnen
O hala enerji dolu.
He is studying agriculture.
Lernen beginnen
O, tarım eğitimi görmektedir.
He is studying at his desk.
Lernen beginnen
O, masasında çalışıyor.
He is sure to win the game.
Lernen beginnen
O, oyunu kazanacağından emin.
He is swimming in the pool.
Lernen beginnen
O havuzda yüzüyor.
He is the talk of the town.
Lernen beginnen
O, kasabanın gündemindedir.
He is too proud to give up.
Lernen beginnen
O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.
He is very a dangerous man.
Lernen beginnen
O, çok tehlikeli bir adam.
He is very friendly to her.
Lernen beginnen
O, ona karşı çok samimi.
He is wanted by the police.
Lernen beginnen
O, polis tarafından aranıyor.
He isn't able to buy a car.
Lernen beginnen
O bir araba alamaz.
He joined the English club.
Lernen beginnen
O, İngilizce kulübüne katıldı.
He kept silent for a while.
Lernen beginnen
Bir müddet sessiz kaldı.
He kept silent for a while.
Lernen beginnen
Bir süre sessiz kaldı.
She kissed him on the cheek.
Lernen beginnen
O, onu yanağından öptü.
He knows Mr. Davidson well.
Lernen beginnen
O, Bay Davidson'u iyi tanır.
He leaned against the wall.
Lernen beginnen
O, duvara dayandı.
He leaves for Tokyo at ten.
Lernen beginnen
O saat onda Tokyo'ya hareket eder.
He left after he had lunch.
Lernen beginnen
Öğle yemeği yedikten sonra gitti.
He left for America by air.
Lernen beginnen
O hava yoluyla Amerikaya gitti.
He let me stay for a night.
Lernen beginnen
O, benim bir gece kalmama izin verdi.
He likes English very much.
Lernen beginnen
O, İngilizceyi çok seviyor.
He likes jazz, and so do I.
Lernen beginnen
O jazz sever, ve ben de öyle.
He lived in a town near by.
Lernen beginnen
O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.
He lived next to his uncle.
Lernen beginnen
O amcasına bitişik yaşadı.
He lived to a ripe old age.
Lernen beginnen
Olgun bir yaşa kadar yaşadı.
He looks as if he were ill.
Lernen beginnen
O hastaymış gibi görünüyor.
He looks like your brother.
Lernen beginnen
O, erkek kardeşine benziyor.
She looks young for her age.
Lernen beginnen
O, yaşına göre genç görünüyor.
He loses his temper easily.
Lernen beginnen
O kolayca kontrolünü kaybeder.
He lost his temper with me.
Lernen beginnen
O bana öfkelendi.
He made a journey to Paris.
Lernen beginnen
O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
He made her clean the room.
Lernen beginnen
O, ona odayı temizletti.
He made me a box yesterday.
Lernen beginnen
O bana dün bir kutu yaptı.
He made me happy yesterday.
Lernen beginnen
O dün beni mutlu etti.
He made the children laugh.
Lernen beginnen
O, çocukları güldürdü.
He made up for the deficit.
Lernen beginnen
O, zararı telafi etti.
He made up the whole story.
Lernen beginnen
O, bütün hikayeyi uydurdu.
He married a Canadian girl.
Lernen beginnen
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
He may come, or he may not.
Lernen beginnen
O gelebilir yada gelmeyebilir.
He may have left for Kyoto.
Lernen beginnen
O, Kyotoya hareket etmiş olabilir.
He may have missed the bus.
Lernen beginnen
O, otobüsü kaçırmış olabilir.
He might have lost his way.
Lernen beginnen
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He motioned me to stand up.
Lernen beginnen
O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
He occasionally visited me.
Lernen beginnen
O, zaman zaman beni ziyaret etti.
He played golf last Sunday.
Lernen beginnen
O, geçen Pazar günü golf oynadı.
He played tennis yesterday.
Lernen beginnen
O, dün tenis oynadı.
He plays golf every Sunday.
Lernen beginnen
O, her Pazar golf oynar.
He pressed the brake pedal.
Lernen beginnen
O, fren pedaline bastı.
He proofread my manuscript.
Lernen beginnen
O benim yazımı düzeltti.
He provided them with food.
Lernen beginnen
O, onlara yiyecek sağladı.
He put live bait on a hook.
Lernen beginnen
O, oltaya canlı yem taktı.
He put the key in the lock.
Lernen beginnen
O kilidi anahtara soktu.
He ran as fast as he could.
Lernen beginnen
O elinden geldiğince hızlı koştu.
He ran away with the money.
Lernen beginnen
O para ile kaçtı.
He reads a novel every day.
Lernen beginnen
O, her gün bir roman okur.
He refuses to listen to me.
Lernen beginnen
O, beni dinlemeyi reddediyor.
He said he could swim well.
Lernen beginnen
O iyi yüzebileceğini söyledi.
He said that he was hungry.
Lernen beginnen
O, aç olduğunu söyledi.
He saved a hundred dollars.
Lernen beginnen
O, yüz dolar tasarruf yaptı.
He saw a dog near the door.
Lernen beginnen
O, kapının yanında bir köpek gördü.
He saw the picture clearly.
Lernen beginnen
O, resmi açıkça gördü.
He seemed to have been ill.
Lernen beginnen
O, hasta olmuş görünüyordu.
He seems to be very sleepy.
Lernen beginnen
O, çok uykulu gibi görünüyor.
He seems to have been rich.
Lernen beginnen
O zengin olmuş gibi görünüyor.
He sent me a birthday card.
Lernen beginnen
O bana bir doğum günü kartı gönderdi.
He should be put in prison.
Lernen beginnen
O ceza evine konulmalıdır.
He showed us some pictures.
Lernen beginnen
Bize birkaç resim gösterdi.
He slipped and nearly fell.
Lernen beginnen
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
She smiled and said goodbye.
Lernen beginnen
O, gülümsedi ve hoşçakal dedi.
He solved all the problems.
Lernen beginnen
O bütün problemleri çözdü.
He speaks English a little.
Lernen beginnen
O, biraz İngilizce konuşur.
He speaks English fluently.
Lernen beginnen
O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.
He started washing his car.
Lernen beginnen
O, arabasını yıkamaya başladı.
He stayed here for a while.
Lernen beginnen
O, bir süre burada kaldı.
He stays in touch with her.
Lernen beginnen
O, onunla temasını sürdürdü.
He stood there for a while.
Lernen beginnen
O, bir süre orada durdu.
He stopped talking to them.
Lernen beginnen
O, onlarla konuşmayı kesti.
He stopped to talk to them.
Lernen beginnen
O onlarla konuşmak için durdu.
He studied English history.
Lernen beginnen
O İngiliz tarihi okudu.
He succeeded to his estate.
Lernen beginnen
O, mülküne varis olarak sahip oldu.
He told me all the details.
Lernen beginnen
O, bana tüm detayları anlattı.
He told me to wash my face.
Lernen beginnen
O, bana yüzümü yıkamamı söyledi.
He told me when to say yes.
Lernen beginnen
O, bana ne zaman evet diyeceğimi öğretti.
He told us to come on time.
Lernen beginnen
Zamanında gelmemizi söyledi.
He took us back in his car.
Lernen beginnen
O bizi arabasına geri aldı.
He turned pale with fright.
Lernen beginnen
Onun korkudan benzi attı.
He turned up an hour later.
Lernen beginnen
O, bir saat sonra geldi.
He understands the problem.
Lernen beginnen
O, sorunu anlıyor.
He used me as a guinea pig.
Lernen beginnen
O beni bir kobay gibi kullandı.
He used to go out at night.
Lernen beginnen
O, gece dışarı çıkardı.

Sie müssen eingeloggt sein, um einen Kommentar zu schreiben.